Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği olan AIDS, HIV virüsü bulaşan kişilerde görülür.
HIV virüsü, kan, cinsel temas, enjeksiyon ve AIDS’li anneden bebeğe geçmesi yoluyla bulaşır.
HIV virüsü bağışıklık sistemine zarar verir. Genellikle hastalığın ilk dönemlerinde gözle görülür hiçbir belirti gözlenmez. Fakat daha sonra iştah azalması, ateş, ishal, ağızda ve boğazda yaralar, emilim bozukluğu, halsizlik, depresyon, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler görülebilir.
Enfeksiyonun aktif hale gelmesiyle birlikte vücut ağırlığı azalmaya başlar. Önce yağ dokusu, sonra kas dokusundaki kayıplar, vücut bileşiminin değişmesine neden olur.
Doğru beslenme, AIDS’li kişilerin hayat kalitesini yükseltir.
AIDS hastalığında gözlenen belirtilere karşı öneriler:
Nefes darlığı: Besinler yavaş yenmeli ve az miktarda tüketilmelidir.
Kabızlık: Sıvı ve posa alımı (sebze-meyve, tahıllar, kuru baklagiller) artırılmalıdır.
İshal: İshali durduracak besinler (pirinç, patates, yoğurt, muz, kabuksuz elma) tüketilmelidir. Yağlı besinlerden kaçınılmalıdır.
İştah kaybı: Her 2-3 saat arayla beslenilmelidir.
Bulantı ve kusma: Kızartılmış, yağlı ve baharatlı besinlerden kaçınılmalıdır. Yemekler yavaş tüketilmeli ve iyi çiğnenmelidir.
Ağız ve boğaz sorunları: Besinleri tüketirken dik oturulmalıdır. Asitli, sıcak, tuzlu besinlerden kaçınılmalı, yumuşak ve ezilmiş besinler tercih edilmelidir.
Ağız kuruluğu: Kuru besinlerin tüketiminden kaçınılmalı ve yemek aralarında su içilmelidir.
Ateş: Sıvı alımı ve protein içeren besinler artırılmalıdır.
Bulantı, kusma, emilim bozukluğu ve karın ağrısı gibi sorunlar gözlendiğinde ek beslenme desteğine ihtiyaç duyulabilir.
Yağ emilim bozukluğunun olması yağda eriyen A ve E vitaminlerinin emilimlerinin de azalmasına yol açar. A vitamini antioksidan işlevi ve enfeksiyonlara karşı koruyucu olması yönünden HIV pozitif kişilerde önem taşır. E vitamini yetersizliği hücresel bağışıklığın daha fazla bozulmasına neden olur.
Enfeksiyon durumunda kanda B6, B12, C vitaminleri ve çinko, magnezyum, kalsiyum, selenyum minerallerinin düzeyi de düşer.
- B12 vitamininin yetersizliği sinirsel semptomlara yol açar.
- C vitamini HIV gelişiminde koruyucudur. Eksikliği hastalığın ilerlemesinde risk oluşturur.
- D vitamini, bağışıklık sistemi hücrelerinin gelişimini ve fonksiyonunu etkiler.
- Antioksidan minerallere (çinko, selenyum), antioksidan enzimlerin üretimi için gerek duyulur. Selenyumun yeterli alımı enfeksiyonlara karşı koruyucudur. Gerektiği zaman ek destek verilmesi, HIV enfeksiyonundaki olumsuz belirtileri iyileştirir.
Dengeli bir diyet, bağışıklık sisteminin güçlendirerek enfeksiyonlara karşı korunmayı, eksik vitamin ve minerallerin karşılanması sağlar. Ayrıca kilonun ve sağlığın korunmasına yardımcı olur.
Çeşitli sebze-meyvelerin tüketilmesi vücuda farklı vitamin ve minerallerin alınmasını sağlar.
Hamilelikte A, B, C, E vitaminlerinin karşılanması, anneden bebeğe enfeksiyon geçişini azaltmaktadır. HIV pozitif virüsü taşıyan anneden süt alan bebeklere bu virüs bulaşabilir. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü annelerin bebeklerini emzirmemelerini ve kaliteli ticari mama kullanmalarını önermektedir.
AIDS hastalığı olan kişiler gıda güvenliğine dikkat etmelidir. Yumurta, et, balık iyi pişirilmeli ve bekletilmeden tüketilmelidir. Sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.
AIDS hastalığında sağlık sorunlarını önlemek için doğru beslenme önem taşır.