Güney Kıbrıs’ta sınır dışı edilmek üzere tutuklu bulunan yabancı uyruklu iki şahsın, tutuklu bulunma süreleri ve koşulları sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) açtıkları ve kazandıkları dava sonrasında, Rum yetkili makamlarının, AİHM kararını uygulamamaya devam ettikleri belirtildi.
Fileleftheros gazetesi, Güney Kıbrıs’ta sınır dışı edilmek üzere tutuklu bulunan yabancı uyruklu iki şahsın, tutuklu bulunma süreleri ve koşulları sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) açtıkları davayı kazanmalarının ardından, Rum yetkililerin, AİHM kararında yer alan şartları yerine getirme konusunda çok ağır davrandıklarını, buna karşın Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne hesap vermeye de devam ettiklerini yazdı.
Gazete, Vietnamlı Thi Nguyen Khanh ve İranlı Mustafa Haghilo isimli şahısların, sınır dışı edilmeyi beklerken 5 yıldan fazla bir süre Güney Kıbrıs’taki nezarethanelerde, insani olmayan koşullar altında tutulduklarının, 2018 yılında AİHM tarafından verilen kararla tescillendiğini belirtti.
Bu karar sonrasında şahıslara tazminatlarının ödenmesine karşın Rum makamların, yabancı uyrukluların tutuldukları koşulların iyileştirilmesi yönünde kararda yer alan maddeleri hayata geçirmekte çok yavaş kaldığı ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne raporlar sunmak zorunda kaldığı da belirtildi.
389 IRKÇILIK VAKASI
Öte yandan gazete bir diğer haberinde, Güney Kıbrıs’ta yaşanan ırkçılık olayların dün Rum Meclisi’nin ilgili komitesinde ele alındığını, komitede gündeme gelen bilgiler ışında, 2005 yılından günümüze kadar kayda geçirilen ırkçılık vakalarının sayısının 389 olduğunu yazdı.
Gazete, ırkçı olayların sadece Rum polisi tarafından kaydedilebildiğinin vurgulandığı görüşmede, Rum polisinin bu olaylara müdahalede ne kadar etkin olabildiği sorusunun da gündeme getirildiğini aktardı.
Habere göre, Rum Milletvekili Aleksandra Attalidu komitedeki konuşmasında, “Astromerit” sınır kapısına 500 metre uzaklıkta bir duvara yazılan ırkçı sloganlara ilişkin yoğun şikayetler aldığını dile getirdi ve sınır kapısında görevli polislerin, “Astromerit” yerel makamlarının her gün kullandıkları bu yolda yer alan ve her gün gördükleri bu ırkçı söylemleri kaldırmak için hiçbir şey yapmadıklarını ifade etti.