Akansoy, asgari ücretin yalnızca enflasyonla ilişkilendirilmemesi gerektiğini, ülkenin ekonomik gerçekleri ve yapısal sorunları göz önünde bulundurularak daha geniş bir perspektif geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
"Asgari Ücret Hayat Pahalılığı Oranında Artmalı"
Asım Akansoy, hayat pahalılığı ve enflasyon konusuna dikkat çekerek, asgari ücretin sadece enflasyonu artırıcı bir unsur olarak görülmemesi gerektiğini belirtti. Ülkenin ekonomik anlamda iyi yönetilmediğini, vergi adaletsizliğinin sürdüğünü ve kayıt dışı ekonominin üzerine yeterince gidilmediğini ifade etti. Ekonomiyi düzeltmek için maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Akansoy, özellikle elektrik konusunda stratejik ve kararlı adımlar atılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, denetimlerin yapılması ve kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasının da büyük önem taşıdığını belirtti.
"Ülkedeki Üretim Durdu"
Ekonomik örgütlerin dar yaklaşımlardan uzaklaşarak, ülkenin ekonomik durumunu ve yanlış gidişatını açıkça dile getirmesi gerektiğini belirten Akansoy, üretimin ülkede neredeyse durma noktasına geldiğini vurguladı. Türkiye'nin para politikasına bağımlı olan Kıbrıs Türk ekonomisinin kendi para politikalarını uygulayamadığını hatırlatan Akansoy, enflasyonla mücadelede Euro kullanımına geçişin temel bir konu olduğunu ifade etti. Hükümetin vizyon eksikliğinden dolayı birçok sorunla karşılaşıldığını söyleyen Akansoy, hükümetin çözümleri yalnızca krizler ortaya çıktığında aramaya çalıştığını belirtti.
Eğitim Sistemi ve Sahte Diplomalar
Akansoy, sahte diplomalar konusunun eğitim sistemine büyük bir zarar verdiğini ve ülkenin adını lekelediğini ifade etti. Eğitim Bakanlığı ile Yükseköğretim Denetleme ve Akreditasyon Kurulu (YÖDAK) arasındaki ilişkilerin karmaşıklığı artırdığını belirten Akansoy, kamu eğitiminin ülkenin kalkınmasındaki önemine dikkat çekti. Okullarda temizlik hizmeti veren şirketlerin UBP kongre salonlarını temizlemekte olduğunu belirterek, eğitim sisteminin çökme noktasına geldiğini söyledi. Ayrıca, öğretmen atamalarının da siyasi partiler üzerinden yapılmasının kurumsal yozlaşmanın bir örneği olduğunu ifade etti.
Kıbrıs Sorunu
Kıbrıs sorununa da değinen Akansoy, müzakere masasının terk edilmemesi gerektiğini ve çözümün ancak Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde mümkün olacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Ankara'nın siyasetinin Kıbrıs Türk toplumunu meşru zemin dışına ittiğini vurgulayan Akansoy, bu durumun izolasyonlarla mücadelede Kıbrıs Türk tarafının haklı mücadelesini zayıflattığını ifade etti. Tatar'ın müzakerelere gitmeme tutumunun Kıbrıs Türk tarafını oyun dışında bırakacağını belirten Akansoy, uluslararası toplumla uyumlu bir siyaset izlenmesi gerektiğini savundu.