Türkiye’de devam etmekte olan seçim süreci içerisinde Kıbrıslı Türklerle olan ilişkilerin ve Kıbrıs’a bakışın da tartışılmakta olduğu görülmektedir. Bu tartışmaların yapılması bir yönüyle faydalı iken, öte yandan bir takım söylemlerin Kıbrıs Türk halkını ciddi bir biçimde rencide ettiği ortadadır.
CTP olarak uzunca bir süreden beridir dile getirmekte olduğumuz üzere Kıbrıslı Türkler ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerde yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğu gerçeğinin seslendirilmeye başlaması sevindiricidir. Bu ihtiyacın Türkiye’deki siyasiler tarafından da kabul edilerek dile getirilmeye başlanması ise oldukça değerlidir. Kıbrıslı Türklerle Türkiye arasındaki mevcut ilişki zemini içerisinde gerek ekonomik, gerek sosyal ve gerekse siyasal anlamda ne yazık ki ciddi bir kriz mevcuttur.
İlişkilerin iyileştirilmesi, geliştirilmesi, ancak ve ancak karşılıklı saygıyı ve siyasi iradeye müdahale edilmeden demokratik halk iradesini gözeterek aşılabilir. Doğru zemin budur. Bu bağlamda da değerli diplomat Sn. Ünal Çeviköz’ün “Bizim pozisyonumuz Ankara’nın Kıbrıslı Türklerin, Atina’nın da Kıbrıslı Rumların işlerine karışmaması gerektiği yönündedir” açıklaması sadece bir partinin veya siyasetçinin düşüncelerini seslendirmesinin ötesinde, giderek yeni bir devlet politikası olarak belirlendiği ölçüde anlam kazanacaktır. Bu bağlam, Kıbrıslı Türkler ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyileşme zeminidir.
Hal böyle iken; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Kıbrıslı Türklerin içişlerine karışmamak adayı Rumlara teslim etmek demektir” sözleri bu zemini berhava eden ve ilişkileri zehirleyen nitelikte açıklamalardır. Bu ifadeler haddini çok aşan ifadelerdir. Kıbrıslı Türkler tarihleri boyunca her aşamada adadaki varlığına sahip çıkmış, coğrafyasının öznesi olmuş, kendi kendini yönetmeye muktedir bir halktır. CTP olarak coğrafyamızın barış ve istikrara kavuşması için uzun yıllardır sürdürdüğümüz mücadeleyi sürdürme kararlılığımız bakidir.
Devlet Bahçeli’nin bu haddini aşan ifadelerinden dolayı kendisini esefle kınarım. Kıbrıs Türk halkı Türkiye ile her zaman karşılıklı saygı temelinde bir ilişkinin gereğini yapacaktır. Doğru olan ve her iki tarafın da çıkarına olan budur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur