Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda hükümet programı görüşülüyor.
CTP Milletvekili Asım Akansoy, hükümet programının belli bir vizyon üzerine kurulmuş bir yapı olmadığını savunarak, programda; kısa ve orta vadede hayata geçmesi mümkün olmayan, vatandaşların günlük yaşamlarına dokunmayan hedefler bulunduğunu ileri sürdü.
‘Kurumsal bir zafiyet içinde toplama bir metin hazırlandığını’ bunun halkı bir yere taşımayacağını savunan Akansoy, “Programı ne tutarsa programı olarak değerlendiriyorum” dedi.
AKANSOY
CTP Milletvekili Asım Akansoy, Ukrayna’nın Rusya tarafından işgal edilmekte olduğunu, bunun dünyada yeni bir dönemin başlayacağına işaret ettiğini, yaşananların vahim olduğunu söyledi.
Rusya’nın güvenlik endişelerinin dikkate alınmasının ve NATO tarafından kuşatılamamasının önemli olduğunu söyleyen Akansoy, savaşın kısa sürede bitmesini temenni ederek, yaşanan bu durumun Kıbrıs sorununu da etkileyeceğini dile getirdi.
Akansoy, hükümet programının belli bir vizyon üzerine kurulmuş bir yapı olmadığını savunarak, kısa ve orta vadede hayata geçmesi mümkün olmayan, vatandaşların günlük yaşamlarına dokunmayan hedefler bulunduğunu ileri sürdü.
‘Kurumsal bir zafiyet içinde toplama bir metin hazırlandığını’ bunun halkı bir yere taşımayacağını iddia eden Akansoy, “Programı ne tutarsa programı olarak değerlendiriyorum” dedi.
Ülkede ciddi sorunlar yaşandığını, ezber bozan bir siyasete ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Akansoy, “Hedefler net değil, siyasi vizyon yok ve program takvimlendirilmemiştir” dedi.
Basın-Sen Genel Başkanı Ali Kişmir’e açılan ceza davası ve Türkiye Cumhuriyeti’ne alınmayan KKTC vatandaşları konusunda değerlendirme yapan Akansoy, Cumhurbaşkanı ve hükümetin bu konulardan kendini soyutlamayacağını savundu.
Ülke makamlarının, kendi vatandaşlarının, Türkiye’ye neden giremeyeceğini, kimlerin girmeyeceğini açıklama zorunluluğu bulunduğunu söyleyen Akansoy, bu durumun Kıbrıslı Rumlar ve dünya nezdinde Kıbrıslı Türklerin toplumsal gücünü zayıflattığını ileri sürdü. Akansoy, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın bu konuda ivedi olarak adım atmasını talep etti.
Kutlu Adalı cinayetine yönelik Meclis’te bir araştırma komitesi kurulması için çabaların sonuçsuz kaldığını, komitenin kurulamadığını söyleyen Akansoy, Falyalı cinayetinin ardından “bir kez daha ülkede ciddi güvenlik sorunu bulunduğunun ortaya çıktığını” belirtti.
Falyalı’nın neden öldürüldüğünü soran Akansoy, bu sorunun cevabının bulunması ve “bataklığın kurutulması gerektiğini” söyledi.
İmar planlarının önemine işaret eden Akansoy, daha iyi bir yaşam için elde kalan alanların değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Akansoy, Kıbrıs sorununda uluslararası hukuk ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının dikkate alınması gerektiğini, uluslararası hukukta iki ayrı devlet görüşünün bir karşılığı olmadığını savundu.
Pandemi döneminde Yeşil Hat Tüzüğü üzerinden üretilip satılan mal oranlarında ciddi bir artış yaşandığını söyleyen Akansoy, bu verilerin Kıbrıslı Türklerin bu tüzük üzerinden ticaretini artırabileceğini belirtti. Akansoy, tüzük aracılığıyla ticaret gibi konuların iki ayrı devlet teziyle gerçekleşmesinin mümkün olmadığını belirtti.
KIB-TEK’in güçlendirileceğinin programda yer aldığını söyleyen Akansoy, bunun önemli olduğunu, kurum yasasının revize edilmesi gerektiğini, tam özel olmadığından enerji politikalarının değişen hükümetlere göre değişkenlik gösterdiğini, özerk bir yapıya kavuşturulması gerektiğini kaydetti.
Akansoy, Yurttaşlık Yasası konusunda devlet politikası oluşturulması gerektiğini söyleyerek, Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık verilmemesini, özel durumlarda konunun Meclis’e getirilmesi gerektiğini ifade etti.