​​​​​​​AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu'dan Anastasiadis'e "Saklambaç oyunundan vazgeç"

Sayın Anastasiadis Guterres Çerçevesi Temelinde Müzakerelere Yeniden Başlamaya Hazır mı, Değil mi?

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Açıklaması

 

Dün Hükümet Sözcüsü Sayın Prodromos Prodromu Kıbrıslıtürk liderin tezlerini AKEL’in körü körüne desteklediğini söyledi. Yalan söylüyor ve bunu biliyor.

Sn. Prodromu hangi Guterres Çerçevesi’ni, 30 Haziran’dakini mi yoksa 4 Temmuz’dakini mi kabul ettiğimizi bize soruyor. Çerçeve sözlü olarak 30 Haziran’da sunuldu ve Cumhurbaşkanı’nın bizi bilgilendirdiğine göre, 4 Temmuz’da bizzat Genel Sekreter tarafından netleştirildi. Dolayısıyla bir çerçeve var. Bu çerçeve Garanti Antlaşması’nın ve müdahale haklarının sonlandırılmasını ve işgal ordularının adadan ayrılmasını içeren ve Cumhurbaşkanı’nın bizzat kendisinin açıklamasında kaydettiği çerçevedir. Eğer müzakereler başlarsa önümüzde bulacağımız çerçeve bu olacaktır.

Sayın Anastasiadis bu temelde müzakerelerin yeniden başlaması yönünde ilerlemeye hazır mı, değil mi? Yoksa süreci hapseden şartlar ve ön koşullar koymaya ve taahhütler talep etmeye devam mı edecek?

Sayın Prodromu özlü müzakerelerin yeniden başlaması hedefine AKEL’in tutumunun yardımcı olmadığını savunuyor.

Mont Pelerin’de toprak başlığının müzakeresini, üstelik de toprak oranlarında anlaşma menziline girildiği anda, kesintiye uğratan AKEL miydi?

ELAM’ın Enosis referandumu hakkındaki önerisinin Meclis’ten geçmesine izin veren AKEL miydi?

İlgili yasayı Yüksek Mahkeme’ye götüren AKEL miydi?

Sürecin yeniden başlamasının ön koşulu olarak güvenlik ve garantiler konusunun ve ardından toprak başlığının çözümünü talep etme politikasını benimseyen AKEL miydi?

Garanti Antlaşması’nın ve müdahale haklarının sonlandırılması ve işgal ordularının hızlı bir biçimde adadan ayrılması hakkında BM Genel Sekreteri’nin, AB’nin ve hatta Britanya’nın net tezini Crans Montana’da değerlendirmekte başarısız olan ve sonuçta Türkiye’nin aklanmasına yol açan AKEL miydi?

Sn. Prodromu Sn. Akıncı’nın Guterres Çerçevesi’ne atfının ne garantilerle, ne de işgal ordularıyla ilgili olmadığına açıklık kazandırdığını savunuyor ve bize bununla hemfikir olup olmadığımızı soruyor. Söz konusu kısmı daha dikkatli okusun. Sn. Akıncı Guterres Çerçevesi’nin “sadece asker ve garanti boyutu değil, diğer boyutları da söz konusuydu. Siyasi eşitliği, toprağı, mülkiyeti de içeren unsurlar vardı” dedi. Bu çerçevenin Kıbrıs sorununun iç yanının dört temel konusunu da içerdiği bilinmektedir.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin çerçevesi bunları net bir biçimde ortaya koyarken, Sn. Anastasiadis’in Sn. Akıncı’dan güvenlik ve garantiler konusunda tezlerini netleştirmesini talep etmesinin ne anlamı var? Sn. Anastasiadis’in yapması gereken şey sadece görüşmelere gitmesidir ve şayet Sn. Akıncı gerçekten başka şeyleri kastediyorsa, o zaman onu orada, müzakere masasında teşhir etmelidir.

Saklambaç oynamaya son verilmelidir. Eğer Sn. Anastasiadis müzakere sürecinin yeniden başlamasını gerçekten arzuluyorsa, bunu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin önerdiği şekilde yapmaya hazır olduğunu net ve açık bir biçimde beyan etmelidir. Bunun dışındaki her şey başından savma hareketleridir ve bunların tek sonucu devam etmekte olan çıkmazın sorumluluğunun bütün yıkıcı sonuçlarıyla sadece tarafımıza yüklenmesi olacaktır.

Giderek daha da güçlü bir biçimde kapımızı çalan Taksim’e karşı AKEL ciddiyet ve tutarlılıkla çalışmaya devam edecektir.

3 Mayıs 2018