Akıl ve Ruh sağlığımız adına…

Kıvanç BUHARA

Evrensel İnsan Haklarının ve demokrasilerin geçerli olduğu uygar dünyada… Her bireyin, toplumun uğradığı haksızlık karşısında yine “ evrensel itiraz “ etme hakkı var! Ancak, itiraz haksızlığı yapana yapılırsa, kararın ve uygulamanın değişebileceği mümkün görülmediğinden… … her zaman tarafsız, yansız bir “ mahkeme “ arayışına girilmiştir! Bu gün için en muteber tarafsız mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesidir (AHİM). Birçok ülke, Ve bu arada, Avrupa kapısından gittikçe uzaklaşan Türkiye de AHİM kararlarını tanıyacağına dair sözleşmeyi imzalamıştır. Sözleşmeyi imzalayan ülkeler AHİM kararlarını tanımak ve gereğini de yasal süresi içinde yerine getirmek mecburiyetindedirler! Şimdi; Sizin de bildiğiniz, yukarıdaki girişte yazdıklarımı niçin anımsatma gereği duydum? Bakın anlatayım: Kısır çekişmeler içine girip, birbirlerine laf yerine çamur atan toplumumuzun “ saygın “ bireyleri, sahip olduğumuz evrensel hakları unutmuşlar. AHİM ne güne duruyor? …üzülerek belirtmeliyim ki; iş “ mahalle karılarının “ kavgasına döndü! Bir de bu kavgaya taraf olan “ medyamız “ da işi çimdikleyip kaşıyınca, ortayayoğurtsuz tarhana çorbası çıktı! Çorba tabağına daldırdığınız her kaşıktan sonra, yüzünüzün buruşukluğu açıkça görülür. Son günlerin,  “ yoğurtsuz tarhana çorbasına “ çevrilen sorunumuz… KTFF, KOP, TFF, FIFA derken; Kimin kimi tanıyıp tanımadığı, Kimin kimden korktuğu; Daha doğrusu, kimin hangi köşede durduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor! Sorunun anası, esası, asalı şu: Nereye bağlanalım? Türkiye’ye mi, yoksa tüm Kıbrıs’ın zaten üye olduğu AB’ye mi? Toplumlar arası görüşmeler zırva! Türkiye bizi (KKTC’yi), çıkarları kadar tanır. Kısacası, halen ileri karakol modundayız! Onun için, bu saçma sapan tartışmaların son bulması adına; Daha fazla germeden, uzatmadan, Türkiye mi, AB mı referandumunun toplumun önüne konması en çıkar yoldur! Gerisi ayrıntıdır, teferruattır. Çözümden yanayız, Görüşmeler sürecek, Rumları masada bekliyoruz, Biz kaçmadık, onlar kaçtı… Derken, tümden aklımızı kaçırdık! Kaçıklar ve kaçkınlar ülkesi olduk resmen! Önümüzdeki Toplum Lideri seçimlerimizde kimi seçeceğimiz, akıl sağlığımız açısından çooook önem arz etmektedir! Sizce de öyle değil mi?