"Cilt kalitesi ve sağlığı biliyoruz ki 20li yaşların ortalarından itibaren kollajenler, mineraller, vitaminler azalmaya başlayarak ve belki aynı yaşlarda belki depoları daha dolu hastalarda 30'lu yaşlardan sonra bu kayıplar ,cildin matlaşması, kırışıklar oluşması, renk ve leke problemleri, izler, volüme kayıpları ve sarkmalar gibi bulgular vermeye başlıyor.. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Sevgi Ekiyor konu hakkında bilgiler verdi."
Otuzlu yaşların ortalarından itibaren ise gözaltı, elmacık, nazolabial bölge ,dudak kenarlarında cilt altı yağ dokumuz ve kemik yapılarımız yavaş yavaş erimeye başladığından ve alt yanak çene hizasında ve gıdıda yağ birikmeye ve yer çekimi de etkisiyle gevşeyen cildin sarkıkları ortaya çıkıyor. Her 5-10 yılda bir bu azalmalar hızlandığından daha ani kayıplar ve olumsuzluklarla yaş alma belirtileri ortaya hızlanarak çıkıyor. Sonuç olarak biz öyle hissetmiyor olsak bile, yüzümüze yorgun, cansız, düşük enerjili bir ifade yerleşiyor. Yüz yapısında zaman içinde ortaya çıkan çökme ve sarkmayı toparlamak için birçok yöntemi kombin ediyor ve özellikle yağ dokusu bölgelerine mutlaka dolgular uygulamak gerekiyor. Bu durumları ben heyelan etkisine benzetiyorum, eğer zeminde cildi gergin yüksek tutabilecek yeteri malzeme varsa bariyer kurarak cildinizi yüksek tutar ve daha genç dinamik görünüme kavuşursunuz.
Dolgu uygulamalarında hastalarımın en tedirgin olduğu durum uygulanan bölgede oluşabilecek asimetri ve fazlalık görüntüsüdür. Eğer hekiminiz cinsiyete uygun altın oran hesaplamasına, uygun dolgu malzemesi ve doğru tekniklerle o bölgeye uygulanabilirliğine çok hakimse bu sıkıntılarla karşılaşmanızda imkansızdır. Akıllı mineral dolguları özellikle kemikli bölgelere de, elmacık, çene, şakak gibi bölgelerde sık uygulayarak o bölgede doldurmak istediğimiz miktarları istediğimiz kadar hacim verip, lifting ve gerginlik yapacak şekilde ayarlayıp; hem o bölgenin hatlarını düzenleyerek işlem yapılmış belirginliği olmadan doğal görünümünüzü koruyarak sırf dolgularla bile yüzün orta yüz dediğimiz bölgesinin eski oranlarına kavuşturarak ve bunları yaparken de asimetrilerinizi gidererek yine özgün altın oranlamaları dikkate alarak yüzünüzde gençleşme efektini; cilt yenilemesine de katkıda bulunan bu dolgularla yakalayabiliyoruz.
Mineral dolgu özetle her iki sorun için ayrı ayrı uygulamalara ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Tek bir yöntemle hem yüz hatlarını toparlıyor hem cildi daha canlı görünüme kavuşturuyor. Uygulandıktan sonra yaklaşık iki üç ay içinde ortaya çıkan etkisiyse cilt kalitesini gözle görülür şekilde artırmak; germe ve kontur etkisi sağlamak; yüze daha taze, dinlenmiş bir ifade yerleşmesini sağlamaya yarıyor. Böylece, tek bir yöntemle danışanımızın farklı ihtiyaçlarına cevap verebiliyoruz.
Mineral dolgular, dolgu gerektiren bölgenin ( gözaltı, dudak ve kaş ortası hariç tüm bölgelerde uygulanabilir) hacim kaybını giderirken cilt yenilemesini sağlayarak ve ortalama 2-2.5 yıl kalarak hastaların yüzünü gülümsetiyor.