Akıncı, “ben ‘Kıbrıs Cumhriyeti’yim”

Cumhurbaşkanı Akıncı, dün gerçekleşen 7. Lefke Ceviz Festivali'de konuştu...

Cumhurbaşkanı Akıncı açılışta yaptığı konuşmada, İstanbul’da “İnsani Zirve” kapsamında verilen yemeğe katılmasıyla ilgili kriz yatan Rum tarafını eleştirdi. Akıncı, “Ben ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’yim her yerde benim,  Kıbrıslı Türkler Türkiye’de bir yemeğe bile katılamazlar, Genel Sekreterle de  görüşemezler, BM Genel Sekreteri’yle de sadece ara bölgede görüşebilirler başka bir yerde görüşemezler”  zihniyetiyle giderlerse, Rum tarafının bir tek şeye hizmet edeceğini belirtti ve bunu “ülkede iki tane ayrı varlığın kök salması” olarak açıkladı.

İstanbul’a sadece yemek ve Genel Sekreter’le görüşmek üzere gitmelerinin  yeterli olmadığını kaydeden Akıncı, o zirveye de katılmaları gerektiğini, zirveye sadece Rum Lider’in katılmasının yeterli olmadığını söyledi. Akıncı ancak bunu büyütmediklerini, konuyu müzakerelerde tıkanma vesilesi yapmadıklarını da vurguladı.

Zirvede sadece BM’ye üye devletler olmadığını, onun ötesinde katılımlar da bulunduğunu belirten Akıncı, BM’ye öfke duyması canı sıkılması gereken biri varsa bunun Kıbrıslı Türkler olduğunu dile getirdi. Kendilerinin bu konularda akılcı davrandıklarını ifade eden Akıncı, başkalarından da aynı davranış biçimini beklediklerini söyledi.

Lefke Turizm Derneği ile Lefke Belediyesi tarafından Lefke’nin uluslararası Cittaslow (sakin şehir) ağına katılmasıyla birlikte, “Sakin Şehir Lefke Sizi Çağırıyor” sloganıyla düzenlenen festivalin açılışı saat 11.30’da 50 yıldan fazla Lefke’de esnaflık yapanlar tarafından gerçekleştirildi.

Bölgede üretilen  ceviz, hurma, çilek gibi tarım ürünlerinin yanı sıra yiyecek-içecek, kitap takı el sanatı ürünlerin satışının yapıldığı festival kapsamında sanatsal sergiler, köy kadın kursu sergisi, rehber eşliğinde Lefke tanıtım turu, konserler, en güzel ceviz macunu yarışması ve geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Lefke sevdalısı Tarık Arsal için anma konseri düzenlenecek.

Pazartesi akşamı ise Lefke Kültür ve Sanat Derneği, Lefke Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de konser verecek.

Festival, 30 Mayıs’ta saat 20.00’de, Lefke AKM’de Lefke Belediyesi sponsorluğunda  düzenlenecek Lefke Sanat Derneği konseriyle sona erecek.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile bazı milletvekillerinin de katıldığı festival açılışında Lefke Turizm Derneği Başkanı Hasan Karlıtaş, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanı Akıncı birer konuşma yaptı.

KARLITAŞ

Lefke Turizm Derneği Başkanı Hasan Karlıtaş konuşmasında Lefke’nin gelişiminin turizm, eğitim sektörleri ve  iyi tarım uygulamalarıyla mümkün olduğunu kaydetti ancak Lefke’nin iyi bir gelişim planına ihtiyacı odluğunu, özel bir turizm planı ile bu kasabanın özel bir planla korunarak gelecek nesillere  aktarılması gerektiğini belirtti.

Lefke’deki 3 ana sorunu sıralayan ve çözüm beklediklerini ifade den Karlıtaş, CMC atıklarının hala temizlenmediğine, Aplıç Kapısı’nın hala açılmadığına dikkat çekti ve Cengiz Topel Hastahanesi’nin sürekli tartışma konusu olmasının önemli sorunlarından bir olduğunu belirtti. Hurma ağaçlarında baş gösteren Kırmızı Palmiye Böceğinin ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirten Karlıtaş, belediye, sivil toplum ve üniversitenin “Bir Hurma Da Sen Kurtar” kampanyası başlatıldığını ve Tarım Bakanlığı’nın da ciddi yardım ve desteğine ihtiyaç duyduklarını anlattı.

Karlıtaş bu yıl yeşil ceviz ithaline izin verilmesinin de sorun yaratacağını belirtti ve Lefke’de yeterli yeşil ceviz bulunduğunu söyledi.

KAYA

Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya da konuşmasında bölge insanının üretime hep destek verdiğini kaydetti ve ülkedeki üretimin yüzde 35’inin Lefke’de gerçekleştirildiği belirtti.

Kaya da CMC atıklarının bölge için yarattığı sorunu anlattı, Aplıç Kapısı’nın açılması gerektiğini söyledi ve kırmızı palmiye böceği nedeniyle 200’e yakın hurmanın kaybedildiğini, bölgede bu yönde bir mücadele başlattıklarını, Tarım Bakanlığı’nın da az bir katkısı olduğunu ve bu yardımın artırılmasını istediklerini söyledi.

ÇAVUŞOĞLU

Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu da konuşmasında, Lefke’nin güzelliklerini gelecek nesillerin de kaçırmaması için üzerlerine görev düştüğünü söyledi ve festivallerin sadece satış maksatlı olmadığını sorunların da konuşularak çareler üretilebileceğini kaydetti.

Kırmızı palmiye böceğiyle mücadelede Tarım Bakanlığı’nın kullanılan ilacın tümünü sağladığı yönünde bir bilgisi olduğunu belirten Çavuşoğlu, işgücünün ise bölge halkı tarafından sağlanabileceğini söyledi.

Çavuşoğlu bir sıkıntı olunca çözümünü sadece devlet ve devlet çalışanlarından beklememek gerektiğini da kaydetti. Çavuşoğlu ilaçlama için 200 bin TL’ye mal olan bir aparat alınmak üzere olduğunu ve bunun takdimi ile mücadelede iş gücü ihtiyacının da düşeceğini belirtti.

AKINCI: “APLIÇ KAPISI 5-6 AY SONRA BİTME NOKTASINA GELEBİLİR”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da konuşmasında, Lefke’yi geçmişte de şimdi de çok sevdiğini  ve halkının misafirperverliği ve sevecenliğinin Lefke’yi daha beğenilir hale getirdiğini kaydetti.

Akıncı, Aplıç kapısının açılmasının 15-16 yıldır gündemde olduğunu hatırlattı ve kendisi göreve geldikten kısa bir süre sonra  Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’le kapının açılması için karar aldıklarını ve gerekenlerin yapılmaya başlandığını söyledi. Mayınların temizlendiğini, BM tarafından Cuma günü yapım ihalesine çıkılacağını anlatan Akıncı, çalışmaların 5-6 ay sonra bitme noktasında gelebileceğini ve kapının açılabileceğini kaydetti.

İstanbul’da BM tarafından düzenlenen “İnsani Zirve”  kapsamında verilen bir yemeğe katılması ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile bir görüşme yapmasıyla ilgili  bilgiler veren ve  Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis tarafından bundan dolayı çıkarılan krizi anlatan Akıncı, “Sadece Güney’den değil bizim içimizden da bazı arkadaşlar tarafından  yer yerinden oynatıldı” dedi.

“Napmaya gittin” 

“Napmaya gittin” şeklinde eleştiriler aldığını dile getiren Akıncı, bunun Ban’la yaptığı ilk görüşme olmadığını, Ban’la görüşmeye devam edeceğini, çözüm süreci içerisinde gerekenleri yapmaları gerektiğini  ifade etti.

Akıncı, İstanbul’da Yunanistan Başbakanı Cipras, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisi ve Anastasiadis’in sosyal amaçlı da olsa bir araya gelip, Kıbrıs konusu, Türk-Yunan ilişkileri gibi bir çok konuyu konuşabileceklerini ve Anastasiadis’in tavrı yüzünden bunun kaçırıldığını dile getirdi.

“SÜRÜDÜRÜLEBİLİR BİR POLİTİKA DEĞİLDİ”

Anastasiadis’in bir kaşık suda fırtına kopardığını vurgulayan Akıncı, bunun sürdürülebilir bir politika olmadığının ortada olduğunu, sürdürülemediğini belirtti ve Rum tarafının yeniden müzakerelere katılacağını açıkladığını anlattı.

Rum tarafının bu ölçüsüz tepkiyle BM’den bir açıklama elde ettiğini kaydeden Akıncı açıklamada zaten bilinen “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin  BM ye üye olduğu ve BM’nin politikalarının değişmediğinin yer aldığını, bunun Kıbrıslı Türkler’e karşı yıllardır süren bir haksızlık olduğunu ve kendilerinin  İstanbul ziyaretiyle da değişmeyeceğini dile getirdi.

Akıncı, “Biz oraya gittik diye diğer dünya devletleri KKTC’yi mi tanıdı, bizim böyle bir beklentimiz mi vardı. Biz bir tek şeye gittik bu dünyada KKTC’yi ve onun liderini Cumhurbaşkanı olarak tanıyan tek ülke var o da Türkiye, Türkiye’nin bizi BM toplantısın dışında ayrı bir mekanda düzenlenen bir yemeğe davet etmesinden daha doğal ne olabilir ki da  buna itiraz edilmektedir. Orda bulunan BM Genel Sekreteriyle Kıbrıs sorununu çözmek için uğraşan Kıbrıs Türk liderinin görüşmesinden daha doğal ne olabilir ki buna itiraz edilmektedir ki” diye konuştu.

Rum Yönetimi’nce bu  yemekten dolayı Eide’ye yapılanları eleştiren Akıncı,  Rum Liderliği’nin BM Genel Sekreterliği adına burada kendilerine yardımcı olmaya çalışan kişilere saldırması ve itibarlarını zedelemeye çalışmasının bir ilk olmadığını, bundan dolayı Ban’ın dün Eide’ye tam desteğini ifade ettiğini vurguladı. Akıncı, BM Genel Sekreteri’nin çözüm yönündeki çabaların yoğunlaştırılması mesajı verdiğini de hatırlattı.

“O ZAMAN AYRILIĞI KÖKLEŞTİRECEKLER”

Akıncı, kendilerinin 11 Şubat deklarasyonuna uygun davrandıklarını ancak bundan uzaklaşmak isteyenler varsa  ve iyi niyetle bugüne kadar yürüttükleri çalışmaları ikide bir sekteye uğratıp 2016 yılını da heba etmeye yönelirlerse  o zaman ayrılığı kökleştireceklerinin de bilincinde olmalarını istedi.

2016’nın  çözüm için çok önemli bir zaman dilimi odluğunu, 2017’ye girildiğinde 2018’de güneyde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ateşinin güneyi saracağını dile getiren Akıncı, “biz bunu daha önce de yaşadık” dedi.

Akıncı, “Anastasiadis’in son günlerdeki tavrı fevri bir çıkışsa ve bizim da tahmin etmek istediğimiz gibi bu fevri çıkışından geri döndü ve yeniden samimiyetle 2016’da çözüm için bizimle birlikte uğraşacaksa mesele yok, ama yok eğer şimdiden 2018’in cumhurbaşkanlığı seçimlerinin altyapısını yapmak için bu yolara girmeye başlamışsa o zaman işimiz hiç kolay değil” diye konuştu ve birinci kısmın doğru olmasını temenni etti.

Akıncı bu açıklamalarıyla “suçlama” çarkı içerisine girdiğinin zannedilmemesini, karşılıklı suçlamaların yılarca yapıldığını ancak “karşılıklı suçlama yapmayacayık” derken gerçeklerin de saklanamayacağını ifade etti.

Akıncı Anastasiadis  “benzeri toplantılar bir daha yapılmayacak ve  Akıncı da katılmayacak” şeklinde bir şartla masaya dönmeye çalışırsa kendisinin  11 Şubat çerçevesi  dışında başka  bir şartı kabul etmeyeceğini bilmesi gerektiğini de dile getirdi.