Akıncı DAÜ’ye sahip çıkmalı

Oshan SABIRLI

Ülkemizde, 19 Nisan ve 26 Nisan tarihinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte ülkemiz yeni bir sürece merhaba dedi. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın seçim vaatleri ile savunduğu, “4 boyutlu siyaset”i ve “Toplumsal Konularda Duyarlılık” başlığı altındaki bölümünde Akıncı, hedeflerini net şekilde ortaya koydu. Öte yandan, ülkemizde yaklaşık 15 gün önce kurulan Cumhuriyetçi Türk Partisi ile Ulusal Birlik Partisi’nin koalisyon hükümeti ve icraatları konusunda, hükümet programı, takvimlendirilerek, yapılacak işler konusunda halka sözler verildi. Cumhurbaşkanı Akıncı, “barış kültürünün gelişmesi için çaba harcarken, kendi içimizde de çatışmacı bir anlayış yerine, toplumsal uzlaşı için uğraş vermemiz gerektiği” konusunda açıklamalar yapmıştı. Akıncı, Cumhurbaşkanı’nın, “siyasal partilerin iç işlerine değil ama toplumumuzun iç konularına duyarlılık göstermesi gerekliğine” atıfta bulunulmuştu. Mustafa Akıncı “Bu bağlamda, evrensel değerleri sahiplenip ülkemize yansıtan, yetkileri çerçevesinde kurumlar arası işbirliğini teşvik eden ve sorunların çözümü doğrultusunda rehberlik ve öncülük görevi üstlenen bir anlayışla hareket edeceğiz. Temiz siyaset, şeffaflık, hesap verebilirlik ve yolsuzlukla mücadele konularında Cumhurbaşkanlığı makamı üzerine düşen görevi yerine getirecektir” sözünü vermişti. Hem hükümetin, hem de Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu doğrultuda en önemli sınavlarından birisi önümüzde duruyor. Şimdi, Doğu Akdeniz Üniversitesi aracılığı ile hem Cumhurbaşkanı Akıncı hem de hükümet sınav verecek. CTP-UBP Hükümeti, hükümet programında 3 ay içerisinde DAÜ’nün özerk ve demokratik bir üniversite olması, bu bağlamda gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağını kamuoyuna duyurmuştu. İşte böyle bir aşamada siyasi oyunların bir kez daha yaşanmasından endişe ettiğimin altını çizmem gerek. DAÜ’de geçmiş yıllarda yaşanan siyasi oyunların, yeniden yaşanmak üzere olduğunu görüyoruz. Üstelik kısa bir süre sonra, DAÜ’de özlenen özerk ve demokratik üniversite fikrine kavuşulması gündemdeyken, yeni siyasi atamalar ile bu süreç tıkanabilecekken, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın tıpkı seçim vaatlerinde söylediği gibi “Toplumsal Konulara Duyarlılık” gösterip DAÜ’de özerkliğin ve demokratik üniversite fikrinin önünü açacak, cesur kararlar vermesinin zamanı geldi. Hükümetin önerisi ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile görevden alma ve göreve atama yetkisi olan Cumhurbaşkanlığı’nın, DAÜ’de yeni atamaları, Hükümet Programı’nda ve ilgili Bakan Kemal Dürüst’ün de dün bir kez daha söz verdiği gibi, 75 gün içerisinde yerine getirmesi için, süreçte önemli bir emniyet sibobu olması gerekiyor. Hükümet söz verdi. İcraatın takibi ise bu noktada Cumhurbaşkanı tarafından halk adına denetlenmeli. DAÜ ülkenin en önemli üniversitesidir. Bu güne kadar DAÜ’nün siyasetten arınması için defalarca sözler verilmesi ve eski hükümet programlarında da DAÜ yasasının değiştirileceği yönünde kararlar üretilmesine karşın, hiçbir zaman bu başarılamamış ve hatta geçtiğimiz dönemlerde, üniversite siyasetin güçlü etkisi ile batağın eşiğine kadar gelmiştir. Şimdi bu yasanın geçmesi için önümüzde çok önemli bir fırsat bulunuyor. İlk kez bu denli cesur adımların atıldığını ve yasal düzenlemelerin meclis alt komitelerinde tamamlanması yönünde çalışıldığını görüyoruz. Ancak, DAÜ’de siyasi atamaların her an yapılabileceği ve bu atamalar nedeni ile hükümet programının aksine, demokratik ve özer üniversite fikrinden bir kez daha vazgeçilebileceği endişeleri yaşanıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın yalnızca 75 gün kaldığı savunulan, bu zaman zarfında DAÜ’de zaten, yeni yasa ile gerçekleşecek atamaları, bir kez daha  “rehberlik ve öncülük görevi üstlenen bir anlayışla hareket edeceği” sözü çerçevesinde DAÜ’de üzerine düşen rolü üstlenmesi gerekiyor. Özetle; Öğrenci kayıtlarının olduğu bir dönemde, DAÜ’de yeni bir kaos yaratılmamalı. Yeni DAÜ yasası geçtikten sonra, VYK atamaları yeni yasaya uygun yapılmalı. Üniversitede, demokratik ve şeffaf işleyen bir yapının önü açılmalı. Atamaların şimdi yapılması halinde meclis alt komitesinde bulunan DAÜ yasasının diğer yasalar gibi kadük olarak kalabileceği endişesi taşınıyor. Cumhurbaşkanı 75 gün sonra hayat bulacak, hükümet programında söz verilen DAÜ yasası hakkında hükümeti cesaretlendirmeli ve olumsuzlukların önüne geçmek adına gerekli cesur adımları atmaktan çekinmemeli.