Akıncı: Federal Kıbrıs Vatandaşlarına Refah Yaratabilmeli

Bölünmüşlüğün bedeli ağır

AKINCI: “KRİZ VE ŞOKLARA DİRENÇLİ, REKABET EDEBİLİR VE FARKLI ALANLARA YÖNLENDİRİLEBİLEN EKONOMİ YARATMAK GEREKİR”

“FEDERAL KIBRIS BÜTÜN VATANDAŞLARINA REFAH YARATABİLMELİ”

“EMPATİ OLMADAN, BİZİ YENİDEN YAKINLAŞTIRACAK VE ÇALIŞABİLİR BİR SİYASİ MODELE YÖNLENDİRECEK OLASI BİR ORTAK ANLAYIŞI YARATMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR”

“MÜZAKERE MASASINDA KARŞIMIZDA OTURANLAR, DÜŞMAN DEĞİL, GELECEKTE ORTAK GELECEK ÜRETECEĞİMİZ ORTAĞIMIZDIR”

“İNSANLARIN ÇÖZÜMÜN NE GETİRECEĞİ VE BİR SONRAKİ GÜNÜN NASIL OLACAĞI KONUSUNDA NET FİKRİ OLMALI”

“BÖLÜNMÜŞLÜĞÜN BEDELİ, ÇÖZÜMÜN FATURASINDAN DAHA YÜKSEK”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, federal Kıbrıs’ın ekonomisinin bütün vatandaşlarına refah sağlayabilmesi, bunun da kriz ve şoklara dirençli, rekabet edebilir ve farklı alanlara yönlendirilebilen ekonomi yaratmayı gerektirdiğini söyledi.

Akıncı, “Benim çözüm sonrası Kıbrıs ekonomisine ilişkin vizyonum, etnik kökeni ve geçmişine aldırmaksızın, bütün Kıbrıslıların esenliğini ve refahını kapsıyor” dedi.

Empati olmadan, iki toplumu yeniden yakınlaştıracak ve çalışabilir bir siyasi modele yönlendirecek olası bir ortak anlayış yaratmanın mümkün olmadığını kaydeden Akıncı, “Müzakere masasında karşımızda oturanlar, düşman değil, gelecekte ortak gelecek üreteceğimiz ortağımızdır” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk Lideri Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Kıbrıs Rum Ticaret ve Sanayi Odası’nın ara bölgede Chateau Status’da düzenlediği “Çözüm sonrası Kıbrıs ekonomisi ile ilgili vizyonumuz” temalı etkinlikte yaptığı konuşmada, mevcut koşullarda her iki toplum üyelerinin bir araya gelmesine imkan sağlayan bir mekanda bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Akıncı, her iki odaya da böylesi bir etkinlik düzenledikleri için teşekkür ederek, halkların hayatlarını etkileyen çeşitli etkinlikler düzenlemede öncülük görevi üstlenip, mükemmel işbirliğinde bulunmalarının övgüye değer olduğunu belirtti.

“KENDİMİZİ SORUNU SONA ERDİRMEYE ADADIK”

Kıbrıs sorununun yarım yüzyıldır global ajandada olduğunu ve müzakerelerin başladığı 1968’den beri tarihin pek çok başarısız girişime, acı hayal kırıklıklarına ve umutların tekrar tekrar azalmasına tanık olduğunu kaydeden Akıncı, “Nikos ve ben, kendimizi somut sonuçlar üretmeye ve bu sorunu sona erdirmeye adadık” dedi.

Akıncı, iyi bir başlangıç yaptıklarını ve makul şekilde ilerlediklerini ancak sonuçta başarılı olup, bir hayal kırıklığına neden olmamanın, iyi başlamaktan daha da  önemli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs sorununun, farklı boyutları ve taraflarıyla, uluslararası bir karakteri bulunduğunu ancak sorunun özünde, iletişim kurmada başarısız olan Kıbrıslıların bulunduğunu ve sorunu da, BM ve uluslararası toplumun desteğiyle, onların çözmesi gerektiğini kaydetti. Akıncı, “Empati olmadan, bizi yeniden yakınlaştıracak ve çalışabilir bir siyasi modele yönlendirecek olası bir ortak anlayışı yaratmak mümkün değildir” dedi.

“SORUNUN KURBANI OLDUK”

Kendi jenerasyonlarının doğrudan veya dolaylı olarak sorunun kurbanı olduğun kaydeden Akıncı, çözümsüzlüğün birçok sosyal, ekonomik ve psikolojik eksikliğin kaynağı olduğunu ve ortak vatanın potansiyelinden tam anlamıyla yararlanmayı engellediğini belirtti.

Akıncı, toplumları çözüme hazırlamanın liderlerin görevi olduğuna işaret ederek, “Müzakere masasında karşımızda oturanlar, düşman değil, gelecekte ortak gelecek üreteceğimiz ortağımızdır” dedi.

Hayatı boyunca Kıbrıs sorununun çözümü ve toplumların yakınlaşması için çalıştığını kaydeden Akıncı, “Adadaki mevcut durumu kimse hak etmiyor ve bu durumu gelecek nesillere aktarmaya hakkımız yok” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “arkadaşı Nikos” ile yarattıkları yeni momentumla, her iki toplumun barış, refah, eşit ve güven içinde yaşayacağı koşulları yaratabileceklerine inandığını söyledi.

“İNSANLAR, SÜRECİN BİR PARÇASI OLMALI”

Kıbrıslıların yaşam kalitesini artırmanın esas  hedef olması gerektiğini kaydeden Akıncı, hiçbir siyasi ya da ekonomik dizaynın, insan unsuru olmadan sürdürülmesinin mümkün olmadığını belirtti. Akıncı, “Bu nedenle insanların, çözüme desteklerini sağlamak için, sürecin bir parçası haline getirmeliyiz. İnsanların çözümün ne getireceği ve bir sonraki günün nasıl olacağı konusunda net fikri olmalı.

Gelecek bulanık olmamalı ve her iki toplum da bir sonraki günün, bir öncekinden daha iyi olacağından emin olmalı” ifadesini kullandı.

Akıncı, şöyle devam etti:

“Benim çözüm sonrası Kıbrıs ekonomisine ilişkin vizyonum, etnik kökeni ve geçmişine aldırmaksızın, bütün Kıbrıslıların esenliğini ve refahını kapsıyor. Kıbrıslı Türkler 10 yıllardır uluslararası topluluktan izole edilmiştir. Dünyanın geri kalanıyla sağlıklı, bağımsız ve yararlı ticari ilişkiler kuramıyorlar. Çözüm bu izolasyona son verecek ve Kıbrıslı Türklerin federal Kıbrıs’ta kendi ekonomilerini omuzlamalarına imkan sağlayacak. Gelecekteki Kıbrıs her iki topluma ve vatandaşlarına eşit fırsatlar garantilemeli ki herkes adamızın tamamının refahına katkı koyabilsin”

“İKİ EKONOMİ ARASINDAKİ BOŞLUK DARALTILMALI”

Tüm gayretlerin iki ekonomi arasındaki boşluğun daraltılmasına yönelik olması gerektiğini kaydeden Akıncı, iki ekonominin yakınlaşmasının çözüme desteği artırmanın yanı sıra siyasi durumdan dolayı harcanan, olası potansiyelleri ortaya çıkarabilecek sinerjiyi yaratabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Brüksel ziyareti sırasında temaslarda bulunduğu AB yetkililerinden Kıbrıslı Türkleri olası AB üyeliğine hazırlamaya yardımcı olmalarını istediklerini söyledi. Olası çözümün başarıyla uygulanması için maddi desteğe ihtiyaç olacağını kaydeden Akıncı, görüştüğü üst düzey AB yetkililerinin, devam eden bölünmüşlüğün bedelinin, çözümün faturasından daha yüksek olduğunu farkında olduğunu belirtti.

Kıbrıslı Türklerin de ev ödevlerini yapması gerektiğinin bilincinde olduğunu kaydeden Akıncı, olası çözümün sadece AB değil, diğer uluslarası topluluklar tarafından da desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

“KAYNAKLAR KIT”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ın küçük olduğunu ve kaynaklarının da kıt olduğuna işaret ederek, işbirliğinin olmamasının bu kıt kaynakların israf edilmesine ve istismar edilmesine neden olduğunu belirtti. Akıncı, “Eş güdüm sağlayıp, fiziksel alt yapı, kaynaklar ve çevremizi koruyabilmek için zekice bir dizayn yapmalıyız” dedi.

Çözümden önce elektrik konusunda işbirliğine gitme kararlarının da ortak sorunlarına uzun ömürlü çözüm bulma kararlılıklarının göstergesi olduğunu kaydeden Akıncı, temiz, sürdürülebilir ve ucuz enerji üretebilmek için federal düzeyde enerji strateji geliştirmek gerektiğini söyledi.

HİDROKARBON TARTIŞMALARI

Akıncı, Kıbrıs’ın çevresindeki doğal kaynakların enerji sorununu çözme potansiyeline sahip olduğunu ancak hidrokarbonun nasıl ve ne zaman ekonomik fayda sağlayabilecek duruma geleceğinin bilinmediğini belirtti. Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ın, yenilebilir enerji konusunda ideal coğrafyada bulunduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, hidrokarbonla ilgili tartışmalara da değinerek, Kıbrıs sorununun çözümünün, doğal kaynakların, bütün Kıbrıslıların yararına olacak şekilde çıkarılıp satılabilmesine imkan sağlayacak planlar geliştirip, uygulanmasına da yardımcı olacağını söyledi. Akıncı, “Doğal kaynaklar tüm Kıbrıslılara aittir. Çatışmadan çok işbirliğine kaynak olmalı” dedi.

“DOĞU AKDENİZ’İN GEMİCİLİK MERKEZİ OLMA POTANSİYELİNE SAHİBİZ”

Suyun adanın bir diğer kıt kaynağı olduğuna işaret eden Akıncı, mevcut kaynakları korumak için birlikte hareket etmek gerektiğini belirtti ve adaya borularla getirilecek suyun yaratacağı imkanlara değindi.

Olası çözüm sonrası ekonomisini sektörel bazda irdeleyip, getirilerini irdeleyen Akıncı, ekonomik ve siyasi istikrarını sağlamış federal Kıbrıs’ın, Doğu Akdeniz’de gemicilik merkezi olma potansiyeline sahip olacağını söyledi. Akıncı, çözümden sonra tüm Kıbrıs gemilerinin Türk limanlarına girebileceğini belirtti. Cumhurbaşkanı, çözümün, Kıbrıs’taki her iki ekonominin de sürükleyici gücü olan turizmde sınırsız imkanlar sağlayacağına işaret ederek,bu konuda da işbirliği yapıp, strateji oluşturmak gerektiği belirtti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, federal Kıbrıs’ın ekonomisinin bütün vatandaşlarına refah sağlayabilmesi, bunun da kriz ve şoklara dirençli, rekabet edebilir ve farklı alanlara yönlendirilebilen ekonomi yaratmayı gerektirdiğini söyledi.

Akıncı, federal Kıbrıs’ta ilk atılacak adımlardan birinin de, birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Federal Rekabet Kurulu oluşturmak olduğunu  belirtti.

“ÖNCELİK EĞİTİME YATIRIM”

Akıncı, federal Kıbrıs’ta, öncelikle eğitime yatırım yaparak, barış kültürü yaratmaya ve Türkçe ile Rumcayı ana dili gibi konuşan yeni nesiller oluşmasına yardımcı olmak gerektiğini kaydetti.

Konuşmasının sonunda devam eden müzakerelere değinen Akıncı, 11 Şubat belgesinde tarif edilen iki toplumlu ve iki bölgeli federasyonu yaratmak için uğraştıklarını söyledi. Çözümün her iki tarafın da endişe ve beklentilerini karşılaması cevaplaması gerektiğinin bilincinde olduklarını kaydeden Akıncı, federal Kıbrıs’ın gerekli yapılarıyla yeni sistemin çalışabilirliği arasında iyi bir denge kurmak zorunda olduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı konuşmasını, “Ülkemizi dönüştürmek zorundayız ve bunu daha fazla geciktirmeden yapmalıyız. Mevcut durumdan yaratmak istediğimiz Kıbrıs’a geçiş işbirliği yapmak ve çok çalışmak zorundayız. Bunu genç nesillere borçluyuz” sözleriyle tamamladı.