Kıbrıs sorunu müzakerelerinde ele alınan altı başlık vardır ve bu başlıkların birbiri ile ilintili olarak müzakere edileceği anlaşılmış bir husustur.
Gelinen aşamada sonuca ulaşmak isteniyorsa, henüz mutabakat sağlanamamış konuların bütünsel bir yaklaşımla ele alınarak ve resmin tamamına odaklanılarak yol alınması zorunludur. Bunun içinde elbette güvenlik-garanti konuları da yer alacaktır.
Güvenlik boyutunun ele alınması Kıbrıslı Türkler için de önemlidir. Hatta Rum tarafının düşündüğünden daha da önemlidir.
Ne var ki Rum liderliğinin 17 Mayıs’ta ortaya çıkan “öncelikle güvenlik – garanti konularını, ardından da toprak düzenlemelerini tamamlayalım da sonrasında diğer 4 başlığı hallederiz” anlayışı içindeki bu yeni tavrını kabullenmemiz kesinlikle mümkün değildir. Bu yeni tavır, mutabakatlara aykırı olduğu gibi, iyi niyetli ve çözüme odaklanan bir tavır da değildir. Her gün her her saat Rum lider ve gerekse sözcüleri tarafından tekrarlanan bu ön şartlı yaklaşımlarla olumlu bir sonuca ulaşmak olanaksızdır.