AKINCI: “ ’KOÇANLAR ELDE KAPI ÇALINIYOR’ KONUSU GERÇEKSE BUNLAR YANLIŞ ŞEYLERDİR… BUNLAR YAPILMAMALI, BU İŞLERİ BİREYLER KAFA KAFAYA VERİP ÇÖZECEK DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, son günlerde kamuoyunda yer alan “Güneyden bazı kişiler ellerinde koçanlarla gidip kapı çalıyorlar” söylemeleri doğruysa; bunun yanlış hareketler olduğuna vurgu yaparak, “Bunların yapılmaması gerekiyor, çünkü bu işler böyle çözümlenecek değil. Bizim kamuoyuna açıkladığımız bireylerin mülkiyet hakkıyla ilişkili olan konu; ‘bireyler gidecek kapı çalacak da birbirleriyle bu konuyu halledecekler’ anlamında değildir” dedi.
Akıncı, yurttaşlara; “Bu tür konular bu şekilde çözülecek değildir. Onun için kimsenin tedirgin olmasına gerek yoktur. Ama bu tedirginliği gerçekten yaratanlar varsa bunun yapılmamasının doğru olacağı mesajını veriyorum. Bu mesajım umarım yerine ulaşır” diye seslendi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bireyler kafa kafaya verip bu işi çözecek değildir. Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların eşit sayıda oluşturacakları bir mülkiyet komisyonu kriterlere bakarak karar verecektir. Yani bireyler oraya başvuracak ama kriterler çerçevesinde bu komisyonda kararlar üretilecektir. Bu konu çok büyük oranda tazminatlarla çözümlenecek olan bir husustur” dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Dr. Remzi Gardiyanoğlu başkanlığındaki Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği yönetim kurulunu kabul etti.
Cumhurbaşkanlığında yer alan görüşmede konuşan Gardiyanoğlu, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya görevinde başarılar diledi, Kıbrıs müzakere sürecinde destek belirtti.
Gardiyanoğlu, Akıncı’dan ayrıca “Anayasa Mahkemesinin serbest hekimler ile ilgili verdiği ve 4 yıldır uygulanmayan kararın uygulanması, hukukun çalışması” konusunda da destek istedi.
AKINCI
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, birliğin çözüm sürecine verdiği desteğe teşekkür ederek, ülkede her iki toplumun da kabul edebileceği bir ortak paydayı bulma çabasını sürdürdüklerini söyledi.
Sonuçta ortaya çıkacak yapının her iki tarafın da huzur içinde, siyasal eşitlik, özgürlük, güvenlik içinde yaşayabileceği ve her iki toplumun da onaylayabileceği bir yapı olmak zorunda olduğunu belirten Akıncı, görevlerinin; Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruyarak, böyle bir sonuca toplumu ulaştırmak ve genç kuşakların önünü açmak olduğunu vurguladı.
Akıncı, bunu yaparken elbette diğer toplumun da kaygılarına kulak vermeleri gerektiğini ifade ederek, “Onları da anlamak durumundayız, tıpkı onların da bizi anlamasını istediğimiz ve beklediğimiz gibi” dedi.
“ELDE KOÇAN KAPI ÇALIYORLAR KONUSU GERÇEKSE…”
Cumhurbaşkanı Akıncı konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu vesileyle son günlerde kamuoyunda yer alan bazı gelişmelerle ilgili bir şeyler söylemek isterim; zaman zaman basına yansıyor, Güneyden bazı kişiler ellerinde koçan gidip kapı çalıyorlar gibi… Bunlar eğer gerçekse yanlış şeylerdir. Bunların yapılmaması gerekiyor, çünkü bu işler böyle çözümlenecek değil. Bizim kamuoyuna açıkladığımız bireylerin mülkiyet hakkıyla ilişkili olan konu; ‘bireyler gidecek kapı çalacak da birbirleriyle bu konuyu halledecekler’ anlamında değildir.
Eğer öyle anlaşıldıysa bu yanlış anlaşılmıştır. Bireyler kafa kafaya verip bu işi çözecek değildir. Sonuçta ortaya çıkacak olan uzlaşma, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum eşit sayıda oluşturacakları bir mülkiyet komisyonundan bahsedilmektedir ki o da kriterlere bakarak karar verecektir. Yani bireyler oraya başvuracak ama kriterler çerçevesinde bu komisyonda kararlar üretilecektir.
Biz tabii ki iki kesimli bir yapının oluşmasını istiyoruz, bu bir BM parametresidir. Liderler arası her mutabakatta da altı çizilmiş olan bir husustur ve bu da çok açıktır ki aradaki mülkiyet sahipliği farklılığı nedeni ile çok büyük oranda tazminatlarla çözümlenecek olan bir husustur.
Dolayısıyla bireylerin, böyle eğer gerçekse, bunu da ihtiyatla söylüyorum, çünkü bazen yanlış bilgiler de dolaşabilir, gidip kapı çalınmaması çok iyi olur diye düşünüyorum.”
“KAHVE İKRAM EDİLİR, SOHBET EDİLİR VE AYRILINIR”
Cumhurbaşkanı Akıncı, “peki elinde koçanla kapıya gelme gibi bir durum yaşanması halinde vatandaşların ne yapması gerektiği” ile ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi:
“Hiçbir şekilde bu söylediğim, gelen insanlara karşı kötü muamele yapılmasını gerektirmez… Böyle bir şey olursa, zaten yıllardır kapılar açık, 12 yıl oldu, çok insanlar gitti geldi ve hiç de kötü durumlar olmadı, birkaç münferit olay dışında.
Böyle bir şey olursa ne olur; eve davet edilir, kahve ikram edilir, sohbet edilir ve ayrılırlar. Olacak olan budur. Dolayısıyla ben buradan yurttaşlarıma şunu söylemek isterim: Bu tür konular bu şekilde çözülecek değildir. Onun için kimsenin tedirgin olmasına gerek yoktur. Ama bu tedirginliği gerçekten yaratanlar varsa bunun yapılmamasının doğru olacağı mesajını veriyorum. Bu mesajım umarım yerine ulaşır.”
“YARGI KARARLARI UYGULANMALI”
Akıncı, Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin konu ettiği Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar ile ilgili daha önce de kendisine bilgi aktardığını anımsatarak, ülkede yargı kararlarının rafa kaldırılmak için değil uygulanmak için verildiğini ifade etti.
Bir konuda yargı karar vermişse o kararın uygulanması gerektiğini ifade eden Akıncı, bu konudaki düşüncesinin; Anayasa Mahkemesinin kararı ne ise onun gereklerinin yerine getirilmesi gerektiği yönünde olduğunu vurguladı.
Bunun uygulanmasının yollarının konuşularak bulunması gerektiğine işaret eden Akıncı, tarafları karşı karşıya getirmeden en makul çerçevede hayata geçirilmesinin önemine vurgu yaptı.
Akıncı, Cumhurbaşkanının hukuk düzeninin devamlılığından ve sağlıklı işleyişinden de sorumlu olduğunu ifade ederek, Anayasa’nın bu görevi verdiğini ve bunun da hukuk devleti, demokratik devlet olmanın gereği olduğunu kaydetti.
Hukuk devletinin olmadığı yerde kaos olduğuna işaret eden Akıncı, dolayısıyla ülkenin bir hukuk devleti olduğuna göre yargı kararlarının uygulanması gerektiğini vurguladı, bu konuda tavrının çok açık ve net olduğunu söyledi.