Türkiye’de genel seçimleri, Kuzey Kıbrıs’ta UBP kurultayını aynı gün içinde yaşadık Pazar günü. Türkiye için pek söylenecek birşey yok sanırım. AKP 7 Haziran 2015’de seçmenden gelen mesajı diğer partilere oranla çok iyi okudu,önlemlerini aldı, yüzde 50 seçmeninin sandıklara gitmesini sağladı ve 1 Kasım 2015’de büyük bir başarıya imza attı. Ha öyle olsaydı, böyle yapılsaydı, şu olduydu, bu bittiydi.. Bunlar artık geride kaldı. Gerçek olan bugün AKP’nin , Türkiye’de her iki kişiden birinin oyunu aldığıdır. Gerçek olan CHP’nin bir adım öne gidemediğidir. Gerçek olan emanet de olsa HDP’nin oylarını muhafaza edemediğidir. Gerçek olan MHP’nin ciddi bir oy kayıbına uğradığıdır. Ve gerçek olan Türkiye’de muhalefetin AKP’ye alternatif olamadığıdır. Gerçek olan Türkiye’de ciddi bir muhalefet sorununun yaşandığıdır. Bunların elbette sebep ve sonuçları vardır. Çok da yazılıp çizilecektir. Ama gerçek değişmeyecektir. Ortaya çıkan bu sonuç Türk halkının taktiridir. İradesidir.. Elbette saygı duyulmalı. Sonuç olarak bu seçimlerin belki de en olumlu yanı anayasayı değiştirmeye tek bir partinin muktedir olamayacağıdır. Bu da son derece önemlidir diye düşünüyorum Türkiye’nin parlamenter sistemi sürdürebilmesi açısından. Ve dönelim Kuzey Kıbrıs’a.. Malum burada da UBP kurultayı vardı. Kurultay öncesi 9 bin küsur üyenin varlığından bahsediliyordu. Bu elbette bir ilkti ve son derece önemliydi. UBP tarihinde ilk kez genel başkan ve parti meclisini bu üyelerin oyları belirleyecekti. Velhasıl 6135 üye oy kullandı. En çok oyu (2722) mevcut genel başkan Hüseyin Özgürgün aldı. Fakat bu sonuç ipi ilk turda göğüslemesine yetmedi. Sayın Özgürgün’ün hemen arkasında 1437 oyla Ersin Tatar vardı. Sayın Tatar’ı 708 oyla Ünal Üstel izledi. Ve onu da 497 oyla Ersan Saner takip etti. Sayın Ersan Saner’i de 382 oyla Nazım Çavuşoğlu izledi. Sayın Çavuşoğlu’nun ardından da 324 oyla Zorlu Töre geldi. Oğuz Ceyda ise 42 oyla son sırada kaldı. Belli ki bu hesaba göre 26 oy da geçersiz sayıldı. Şimdi UBP’de gözler önümüzdeki hafta sonu yapılacak olan ikinci turda. Bu turda 2722 oy alan Hüseyin Özgürgün ile 1437 oy alan Ersin Tatar yarışacak. Tahmin edeceğiniz gibi hayli iddialı bir yarışma olacak bu. Sonucu ise adayların ve çalışma arkadaşlarının bu hafta içerisinde üyeleri ikna etme, sandıklara götürme noktasında sergileyecekleri performansları belirleyecek. İlk tur için ortaya çıkan rakamlar üzerinden bir değerlendirme yapacak olursak, bir tarafta 2722 oy alan Hüseyin Özgürgün. Diğer tarafta 1437 oy alan Ersin Tatar. Ve diğer 5 aday.. Ersin Bey dahil diğer 5 adayın aldığı toplam oy miktarı 3390. Peki bu neyi gösterir? İkinci turun çok çekişmeli geçeceğini. Peki başka? Sayın Hüseyin Özgürgün’ün parti genel başkanı sıfatına rağmen, ve iktidar ortaklığı olanaklarının kendisine sağladığı bir takım avantajlara rağmen ortaya çıkan sonucun çok da tatminkar sayılmayacağını.. Sayın Özgürgün ve onu destekleyenlerin bu noktada sandığa gitmeyen veyahut gidip de Sayın Özgürgün’ü tercih etmeyen üyeleri ikna için daha çok efor sarfetmeleri gerektiğini. Buna karşın ilk turda yarışan ve geride kalan 5 adayın eğilimlerinin ikinci tura etkilerinin ilk turda 1437 oy alan ve ikinci tura kalma şansını elde eden Sayın Ersin Tatar’ın lehine olup, olmayacağı noktası da çok büyük öneme haizdir. Bu bağlamda Sayın Tatar ve onu destekleyenlerin de daha kapsamlı çalışmalar yapması gerekecek üyeleri ikna etme noktasında. Kısacası bu yarış için maç ortada tabirini kullanmak sanırım uygun bir izah olur. Tabi konuya bir de UBP açısından bakmak gerekecek. Nihayetinde, önümüzdeki hafta sonu iki adaydan bir tanesi UBP’nin genel başkanı olarak o salondan ayrılacak ve UBP için yeni bir dönem başlayacak. Bu dönem, UBP’deki dağınık görüntüyü ortadan kaldıracak adımları beraberinde getirecek mi? Zira ilk turda ortaya çıkan rakamlar üzerinden gidildiği zaman partinin ciddi bir ayrışım içerisinde olduğu anlaşılıyor. Bu ayrışımı ortadan kaldırmak ve o bütünselliği sağlamak da çok tabidir ki seçilecek olan genel başkanın tavrına bağlı olacak.