Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın geçen yılın Haziran ayında New York'a yaptığı ziyaret oldukça başarılı geçti. Maas, uzun zamandır ülkesinin Birleşmiş Milletler'in (BM) en önemli organı olan Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) geçici üyelik statüsüne sahip olabilmesi için çabalıyordu. Yapılan oylamada 193 ülkeden 184'ü Almanya'nın Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi olan ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere ile birlikte görev yapan on geçici üye arasında yer alması yönünde oy kullandı. Almanya'nın bu görevi 1 Ocak'ta başladı.
Gündem: Güçlü bir Avrupa
Almanya bu görevi yürüteceği gelecek iki yıl için oldukça fazla plan yaptı. Sosyal Demokrat Dışişleri Bakanı Heiko Maas, iki yıllık süre boyunca ABD Başkanı Trump'ın "Önce Amerika” politikası ile tehlikeye giren BM Genel Kurulu'ndaki çok ulusluluğun güçlendirilmesi yönünde girişimlerde bulunmayı hedefliyor. "Birleşmiş Milletler çok uluslu bir sistemin odağında yer alıyor” diyen Maas sözlerini, "Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki daha fazla uluslararası düzene, karşılıklı itimada ve ortak kurallarımıza güven duymaya ihtiyacımız var. Birleşmiş Milletler, üyelerinin güçlü, adil ve etkili olduğu kadar güçlü, adil ve etkilidir” şeklinde sürdürüyor.Almanya ayrıca Birleşmiş Milletler'in güçlendirilmesi ve Avrupa'nın da Güvenlik Konseyi içerisinde daha güçlü bir role kavuşması için çaba göstermeyi amaçlıyor. Almanya'nın gelecek iki yıldaki önemli hedefleri arasında, Avrupa'nın BMGK'de daimi üyeliğe kavuşması da yer alıyor. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasından sonra AB'yi Güvenlik Kurulu'nda temsil eden tek Avrupa ülkesi Fransa olacak.
Orta menzilli füzelerle mücadele
Öte yandan Maas'ın planları arasında krizlerin önlenmesi de bulunuyor. BMGK'de Almanya'nın üyeliğiyle Güvenlik Konseyi'nin kriz bölgelerinde şimdiye kadar olduğundan daha erken şekilde varlık göstermesi amaçlanıyor. Gerilimlerin dozunun düşürülmesi ve çözüme kavuşturulması konusunda da Almanya'nın bir takım fikirleri var. Almanya'nın BM nezdindeki büyükelçisi Christoph Heusgen, çatışmalarda arabuluculuk yapmak üzere daha fazla kadının görevlendirilmesinin amaçlandığını açıkladı. Alman Diplomat, "Kadınlar, erkeklere nazaran daha farklı hayat tecrübelerine ve bakış açılarına sahipler. Bu özellikler uzlaşma arayışında, düşmanları barıştırma ve barış imzalama konusunda yardımcı olabilir" dedi.
Ancak Almanya'nın bakış açısına göre, herkes kendi kapısının önünde barışın sağlanmasından sorumlu olmalı. Bu çerçevede Almanya'nın hedeflerinden biri de ABD ile Rusya arasındaki Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması’nın (INF) feshedilmesi durumunda bu füzelerin konuşlandırılmasına karşı bir tutum sergilemek. Maas konuya ilişkin olarak, "Yeni orta menzilli füzelerin konuşlandırılması Almanya'da büyük bir tepki ile karşılaşır” dedi.
BM misyonlarına katılım
Almanya 2019-2020 yıllarında, beşinci kez BMGK geçici üyeliğini üstlenecek. Almanya'da çok sayıda insan, Almanya'nın artık Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri arasında yer almasını talep ediyor. Almanya'nın dünya genelinde BM misyonlarına katılımı karşılığında saygı ve itibar kazanmış olması da bu talebin gerekçeleri arasında. Bir ülkenin BM misyonlarına katılabilmesinin en önemli koşulu Güvenlik Konseyi'nin onay vermesi.
Almanya askerleri ve polisleri ile şu anda 14 BM misyonundan sekizinde yer alıyor. Almanya'nın en güçlü şekilde destek verdiği misyonlardan biri Birleşmiş Milletler'in Mali'deki barış gücü misyonu (MINUSMA). Mali'deki barış ve çözüm sürecini desteklemek üzere bin 100 Alman bölgede görev yapıyor. Misyonun en önemli amacı bölgenin tamamını istikrara kavuşturmak.
Almanya Lübnan'da ise BM'nin en eski misyonlarından biri olan Lübnan Barış Gücü'ne (UNIFIL) destek veriyor. Ayrıca Sudan, Güney Sudan, Somali, Batı Sahra, Libya ve Haiti'de de Almanlar görev alıyor. Tüm bu misyonlara Almanya sadece personel olarak değil, barışın tesisi sürecinde mobil eğitmen ekipleri ile de destek veriyor.
Friedel Taube