Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Başkanı Aiman Mazyek, Müslümanların ülkede endişe duyduklarını ve kendilerini yalnız bırakılmış hissettiklerini söyledi.
ZMD Başkanı Mazyek, Almanya İslam Konseyi (IR) Başkanı Burhan Kesici ve Berlin İslam Federasyonu (IF) Başkanı Murat Gül, Almanya’da güvenlik birimlerinin camilere saldılar planlayan aşırı sağcı terör örgüt üyelerini yakalamasını AA muhabirine değerlendirdi.
Bu ülkede daha önce 8’i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün ortaya çıktığına, geçen yıl aşırı sağcılar tarafından Kassel Valisi Walter Lübcke’nin öldürüldüğüne ve istatistiklere göre 2019’da her iki günde bir camilere veya Müslüman kuruluşlara saldırılar yapıldığına işaret eden Mazyek, camilere yönelik saldırı planlayan aşırı sağcı bir örgütün varlığının kendisi için şaşırtıcı olmadığını belirtti.
Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde ve Norveç’in başkenti Oslo’da geçen yıl camilere saldırıldığına da dikkati çeken Mazyek, aşırı sağcıların dünya çapında ağ kurduklarını anımsattı.
“Almanya’daki Müslümanlar bu tür bir terör örgütünün ortaya çıkmasından dolayı ne hissediyor?" sorusu üzerine Mazyek, “Endişe duyuyorlar ve kendilerini yalnız hissediyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
ÖFKE VE DEMOKRATİK DURUŞ GÜÇLÜ OLMALI
Bu konunun medyada çok fazla yer alması veya siyasi bağlamda ele alınması hususunda ülkede bir çekingenlik yaşandığına işaret eden Mazyek, "Ancak, burada çekingen davranılması uygun değil. Törenlerde yapılan güzel konuşmalarda ‘camiye, sinagoga veya başka bir dini kuruma saldırı hepimize yönelik bir saldırıdır’ deniliyor. Bunun sonucunda (bu olaya karşı) öfke ve demokratik karşı duruş da aynı şekilde güçlü olmalı. Müslüman karşıtı ırkçılığın çoğu zaman beklenildiği gibi algılanmadığını görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Mazyek, geçmişte yapılan saldırılardan sonra cuma namazlarında veya çok sayıda kişinin geldiği etkinliklerde camilerin korunmasını talep ettiğini anımsatarak, bunun, camilere yönelik fiili korumanın yanı sıra caydırıcılığı ve
"Devletin Müslümanları koruduğu"na ilişkin toplumsal yaklaşımı da içereceğini kaydetti.
Federal Mecliste Müslüman karşıtı ırkçılıkla ilgili bir araştırma komisyonu kurulması gerektiğini ifade eden Mazyek, bu komisyonun, federal hükümet tarafından Müslüman düşmanlığıyla mücadelede bir sorumlunun görevlendirilmesi için de ön çalışma olabileceğini belirtti.
YARGI VE EMNİYET BİRİMLERİ MÜSLÜMAN KARŞITI SUÇLARA KARŞI DUYARLI OLMALI
“Bunu NSU cinayetlerinin ortaya çıktığından beri talep ediyoruz.” diyen Mazyek, polis, yargı ve diğer güvenlik birimleri çalışanlarının Müslüman karşıtı suçlara karşı daha duyarlı olmasının sağlanması ve bu görevlilere eğitim verilmesi gerektiğini kaydetti.
PLANLAR ÜRKÜTÜCÜ
İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici de, yakalanan terör örgütü üyelerinin somut olarak camilere saldırı yapmayı planladıklarına işaret ederek, "Bu planlar ürkütücü." ifadesini kullandı.
Kesici, uzun zamandan beri aşırı sağcıların internet üzerinden organize oldukları ve savaş planları yaptıklarının emniyet birimleri tarafından konuşulduğundan dolayı, böyle bir terör örgütünün ortaya çıkmasının kendisi için şaşırtıcı bir durum olmadığını söyledi.
Son haftalarda camilere yönelik bomba tehditleri ve saldırılar yapıldığını anımsatan Kesici, "Çok endişeliyiz. 2019 rakamlarını göz önünde bulundurursak her iki günde bir camilere karşı saldırı ve tehdit vardı. 2020’de bu sayı artabilir. Almanya’da büyük bir İslam düşmanlığı olduğunu görmekteyiz." şeklinde konuştu.
GÖRÜŞME TALEP EDECEĞİZ
Bu kadar olaya rağmen emniyet birimlerinin Müslüman kuruluşlarla bilgi vermemelerinin vahim bir durum olduğunu belirten Kesici, gelecek günlerde tehdit boyutunun ne kadar yüksek olduğunu öğrenmek için emniyet birimlerinden bir görüşme talep edeceğini dile getirdi.
Kesici, emniyet birimlerinin aşırı sağ tehdidine karşı daha fazla dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Berlin İslam Federasyonu Başkanı Murat Gül de, 2019’da 184 cami saldırısı gerçekleştiğine işaret ederek “Almanya’da İslam ve Müslüman düşmanlığının arttığını müşahede ediyoruz.” dedi.
Gül, Alman makamlarından camilerin ve gerekiyorsa diğer mabetlerin de korunmasını ivedilikle talep ettiklerini belirtti.
Alman hükümetinin bir antisemitizm sorumlusu bulunduğuna işaret eden Gül, aynı şekilde Müslüman düşmanlığına karşı da bir sorumlunun Alman hükümeti tarafından belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
12 KİŞİ GÖZALTINA ALINMIŞTI
Almanya'da siyasetçilere, mültecilere ve Müslümanlara yönelik saldırılar düzenleyerek ülkede iç savaş benzeri koşullar oluşturmak amacıyla aşırı sağcı terör örgütü kurdukları ve bu örgüte destek verdikleri şüphesiyle cuma günü 6 eyalette 13 evde yapılan aramalar sonucunda 12 kişi gözaltına alınmıştı.
Aramalarda silah, mermi ve el yapımı patlayıcı ele geçirilmiş, şüpheliler de, cumartesi günü çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.
Federal Başsavcılık, 4 kişinin terör örgütü kurmak, 8 kişinin ise terör örgütünü desteklemekle suçlandığını açıklamıştı.
Zanlıların tutuklanmasının ardından ortaya çıkan bilgilerde, örgütün küçük camiler seçerek burada namaz kılanlara saldırı yapmayı planladığı belirtilerek, 2019 Mart'ta Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki gibi bir saldırı yaparak bu saldırılar sonucunda ülkede iç savaş çıkmasını hedeflediğine işaret edilmişti.