Kathimerini gazetesine göre Almanya’nın Kıbrıs’taki Büyükelçisi Anke Schlimm, Ukrayna savaşının, mülteci hareketlerinin artmasına neden olduğunu söyledi.
Ukrayna’dan savaşın başlamasıyla kaçanların sayısının 8 milyon olduğunu söyleyen Schlimm buna bağlı olarak AB üyesi ülkelerin imkanları dahilinde bazı kabulleri yaptığını ifade etti.
Güney Kıbrıs’ın son yıllarda düzensiz göçmenlerin odak noktası haline gelmesi ve Güney Kıbrıs’taki “mülteci sorununun Türkiye tarafından araç haline getirildiğine dair” düşünceye katılıp katılmadığına dair bir soru üzerine Schlimm, düzensiz göçmenlerin gelişinde artış olması konusunda Güney Kıbrıs’ın endişesini paylaştığını bununla birlikte Güney Kıbrıs’ın, adadaki nüfusa göre endişe verici şekilde çok sayıda siyasi sığınma başvurusu ve mülteciye sahip olmasına bağlı olarak gerçek bir kriz ile karşı karşıya kaldığı konusunda herhangi bir endişenin bulunmadığını ifade etti.
Birçok mültecinin sandallarla deniz yolundan geldiğini ancak büyük bir çoğunluğunun ise mültecilerin, Kuzey’den geçtiğini ve Yeşil Hat’tan yasa dışı olarak geçtiğini düşündüğünü söyleyen Schlimm Güney Kıbrıs’ın mülteci konusunda büyük bir baskıyla karşı karşıya kaldığı görüşünü de paylaştıklarını belirtti.
Schlimm her türlü insan ticaretini de kınadıklarını belirtirken Kıbrıs’ın kuzeyinde giderek daha fazla mültecinin kaldığını ve orada yaşamaya çalıştığını, düzensiz göçmen sorununun Kıbrıs Türk tarafını da etkilediğini söyledi.
Schlimm sözlerinin devamında herkes için tek bir hızlı çözümün bulunmadığını, adadaki her iki tarafın da mülteci sorununu çözmek için iş birliğinde bulunması gerektiğini savundu.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs sorununa hareketlilik kazandırmak için kısa bir süre Berlin’i ziyaret etmesinin, gerek Güney Kıbrıs’taki gerekse Türkiye’de seçimlerin yapılacak olmasının anımsatılması ve aynı zamanda Kıbrıs sorunundaki müzakerelerdeki çıkmazın aşılmasına AB’nin nasıl yardımcı olacağına dair bir soru üzerine Schlimm, Anastasiadis’in Kasım ayı sonunda Berlin’e başarılı bir ziyaret gerçekleştirdiğini, görüşülen konular arasında ikili ilişkilerin geliştirilmesinin yanı sıra Kıbrıs sorununun da bulunduğunu ifade etti.
Almanya’nın, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasındaki siyasi eşitliğe dayalı iki kesimli iki toplumlu federasyon temelindeki çözüme bağlı kalmayı sürdürdüğünü ifade eden Schlimm barış sürecinin yeniden başlayabilmesi için iki toplum arasındaki iş birliği ve diyalog konusunda yeni ve yaratıcı fikirlere gerek olduğuna inandıklarını söyledi.
Schlimm, ülkesinin ve AB’nin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik her yapıcı taahhüdü desteklemeye hazır olduğunu da ifade etti.
Schlimm, Almanya’nın ayrıca iki toplum arasındaki güveninin tesis edilmesini hedefleyen Güven Yaratıcı Önlemlerin desteklenmesi taahhüdüne de bağlı kalmayı sürdürdüğünü belirtti.