Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis’in, “Cenevre konferansının sonuçlarının, Kıbrıs sorunundaki çıkmazın aşılması için, 1 Aralık’taki akşam yemeğinin gerçekleştirilmesine dair siyasi sorumluluğu üstlenme konusundaki kararının doğruluğunu teyit ettiğini” açıkladığı haber verildi.
“Cenevre’deki müzakerelerde daha fazla ilerleme yaşandığını” belirten Anastasiadis, “ancak bunun Kıbrıs Rum tarafının beklentileri düzeyinde olmadığını” da ifade etti.
Kıbrıs Rum haber kaynaklarına göre, konuşmasında, “Cenevre Konferansının bir sorumluluk kararından ibaret olduğunu” dile getiren Rum lider, “1974 yılından bu yana ilk kez Kıbrıs Türk tarafının harita sunduğunu ve bunun aracılığıyla önemli toprakların Rum idaresi altında iade edilmesinin kayda geçirildiğini” ifade etti.
Anastasiadis, “bunun beklentilerini karşılamamış olsa da, müzakere için temel teşkil ettiğini” söyledi.
ANASTASİADİS DİYALOGLARDAN MEMNUN
“AB’nin de huzurunda ilk kez çok taraflı bir konferans toplandığını” da ifade eden Anastasiadis, “konferans sırasında Türkiye’nin ilk kez Kıbrıs Cumhuriyeti’yle diyaloğa girdiğini” öne sürdü.
Güvenlik konusunun, esaslı bir diyaloğun başlangıcı olduğunu da dile getiren Rum lider, şu ana kadar kaydedilmiş sonuçlardan memnun olduğunu ifade etti.
“GARANTİLERLE İLGİLİ DAHA ÖNCE HİÇ GÖRÜŞME YAPILMADI”
Diyalog aracılığıyla her iki tarafın da beklentilerine yanıt verecek olan sonuçlara ulaşmanın, hedefleri olduğuna işaret eden Anastasiadis, güvenlikle ilgili yeni kabul edilebilir şekiller üzerinde çalışmaları gerektiğini dile getirdi.
Bir diyalog başladığını ve kendi önerilerinin, güvenlik konusunun iç güvenlik, dış güvenlik ve anayasal düzenin korunması olmak üzere bütün boyutlarına değinmekte olduğunu belirten Anastasiadis, uzmanların 18 Ocak’ta başlayacak olan çalışmalarıyla ilgili bir bitiş tarihi konusu olmadığına işaret etti.
Yunanistan hükümetiyle tam bir uyum ve diyalog içerisinde bulunduklarını da dile getiren Rum lider, haritalar sunulmasıyla daha önce hiç toprak konusu üzerinde görüşme yapmadıklarını ve garantilerle ilgili daha önce hiç görüşme yapılmadığını da söyledi.
Çözüm için umut meydana getiren bir yola girdiklerine inandığını da ifade eden Anastasiadis, devamla “kalıcı olmasını istersek, çözümün kazananlar veya kaybedenler meydana getirmemesi gerekir” dedi.
HARİTALARLA İLGİLİ HİÇBİR SIZINTI YOK
Sunulan haritaları yalnızca iki lider, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ve üç harita uzmanının gördüğünü de açıklayan Anastasiadis, dolayısıyla hiçbir sızıntı olmadığını kaydetti.
Sözlerinin devamında, bir diyalog gerçekleştirilmekte olduğunu ifade eden Anastasiadis, çabanın, her iki tarafın da beklentilerine ve endişelerine yanıt verecek kabul edilebilir bir çözüm bulunması olduğunu, bununla birlikte çözümün bir uzlaşının sonucunun olacağına işaret etti.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’la gerginlik yaşandığını ise kabul etmeyen Anastasiadis, Yunanistan’la aralarında hiçbir yanlış anlama olmadığı gibi, Yunanistan’la en başından en sonuna kadar tam bir uzlaşı içerisinde olduklarını vurguladı.
Anastasiadis, “Her şey üzerinde anlaşmaya varılana kadar hiçbir şey üzerinde anlaşamaya varılmış sayılmayacağını” da dile getirdi.
BM VE ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINI YORUMLADI
Öte yandan “Kıbrıs konferansının sonucunun, aynı zamanda BM’nin açıklamasının, 1960 garanti anlaşmalarında köklü bir değişikliğe gidilmesine ilişkin koşulları meydana getirmekte olduğunu” ifade eden Anastasiadis, bu konuyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:
“BM’nin açıklamasında, katılımcıların güvenlik ve garantilerle ilgili olarak, iki toplumun da beklentilerine yanıt verecek kabul edilebilir bir çözüm bulunmasına ilişkin niyetlerinin açık ve net bir şekilde kayda geçirilmesi, aynı zamanda bir tarafın güvenliğinin diğeri için tehdit olamayacağının kabul görmesi, sanıyorum ki hem perspektifler meydana getirmektedir, hem de 1960 garanti anlaşmaları temelinde geçerli olanlarda köklü değişikliğe gidilmesi ve kabul edilebilir yeni şekiller üzerinde çalışmaları için uzmanlar grubuna yönelik bir görev talimatı teşkil etmektedir.”
Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için herhangi bir umut izi olup olmadığı sorusuna karşılık ise Anastasiadis, sözlerini “Türkiye işbirliğinde bulunmak istemeseydi, müzakere masasında olmazdı. Umut başka şey, nihai sonuç başka şey” ifadesiyle tamamladı.