Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, New York’ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşmesinin, 28 Eylül’de gerçekleştirilmesinin planlandığı haber verildi. Anastasiadis’in yarın ise Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’la istişarelerde bulunmak için Atina’ya gitmesi planlanıyor.
Fileleftheros gazetesi, Rum Haber Ajansı’na (KİPE) dayandırdığı haberinde, Anastasiadis’in BM Genel Kurul toplantısı çalışmaları için önümüzdeki hafta New York’a gideceğini ve 27 Eylül’de ise burada konuşma yapacağını yazdı.
Anastasiadis’in New York’ta bulunacağı süre içerisinde, bir dizi ikili temasta bulunmasının beklendiğini kaydeden gazete, Anastasiadis’in 19 Eylül’de ise, AB Dönem Başkanı Avusturya’nın ev sahipliğini yapacağı gayri resmi Avrupa Konseyi toplantısına katılmak için Avusturya’nın Salzburg kentine gideceğini anımsattı.
Anastasiadis’in yarın gideceği Atina’da ise BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un temaslarının tamamlanmasının ardından beklenen gelişmeler ışığında, Kıbrıs sorunuyla ilgili istişarelerde bulunacağı kaydedildi. Anastasiadis ile Çipras’ın iki ülkenin bölge ülkeleriyle olan işbirlikleriyle önümüzdeki Ekim ayında Yunanistan’da gerçekleştirilecek Güney Kıbrıs-Yunanistan-Mısır üçlü görüşmesini ele alacaklarını ekledi.
Gazete, “Güvenlik Arka Planıyla Stratejik Adımlar- Atina ile Lefkoşa Bir Sonraki Adımları Koordine Ediyor- Top Guterres’in Ayağında” başlıklı yorumsal haberinde ise, bölgede jeopolitik anlamda güç dağılımı yapıldığı bir zamanda, Atina ile Rum kesiminin koordineli ve planlı bir şekilde rollerini yükseltme ve güçlendirme hareketleri yaptıklarını yazdı.
Haberde, Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın geçtiğimiz günlerde İsrail ile Mısır’a yaptıkları ziyaretlerin, var olan olanakları ve Atina ile Rum kesiminin rollerinin yükseltilmesine dair olanakları teyit ettiği kaydedildi. Gazete, büyük resme, Fransa ve Hollanda Dışişleri Bakanlarının Güney Kıbrıs’ı ziyaret etmeleri ile Hristodulidis’in Berlin’e gitmesinin de konabileceğini belirtti.
Bu hareketliliğin, enerji planlamaları ve bunların hayata geçirilmesine dair adımların ileriye götürülmesiyle ilişkilendirildiğini de yazan gazete, ExxonMobil’in önümüzdeki Kasım ayında Güney Kıbrıs’ın “MEB”indeki 10’uncu parselde sondaja başlayacağını anımsattı.
Bunun ardından başka şirketlerin programlarının da hayata geçirileceğini kaydeden gazete, devamla, güvenlik konusunun ise yapılan görüşmelerin ana konusunu teşkil ettiğini belirtti.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun, “Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına itiraz ettiği andan itibaren, Kıbrıs’la anlaşmalar yapan İsrail’in egemenlik haklarını da ihlal ettiğine işaret ettiğini” kaydeden gazete, İsrail’in bölgedeki tüm hareket ve faaliyetleri yakından izlediğini ekledi.
Gazete, “Top Guterres’in Ayağında” ara başlıklı haberinde ise, BM Genel Kurulu çerçevesinde New York’ta Eylül ayının son 10 günü içerisinde, Kıbrıs sorununda bazı hareketler beklendiğini belirtti.
Haberde, Kıbrıs sorunundaki bir sonraki adımın, müdahil taraflarla temaslarını tamamlayan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un sunacağı rapor ve Guterres’in niyetine bağlı olacağına vurgu yapıldı. Gazete, bir sonraki adımlardan kastedilen şeyin, Guterres’in nasıl hareket edeceği, görüşmeler yapılıp yapılmayacağı veya Genel Sekreterin müdahil tarafları bir hazırlık dönemine gönderip göndermeyeceği olduğuna işaret etti.
Gazete, Müzakerelerin hemen veya daha sonra başlaması halinde temelin Guterres çerçevesi olmasının ve BM Genel Sekreteri’nin hedefinin de çerçevesi üzerinde stratejik bir anlaşma sağlanması olduğunu ekledi.
Politis gazetesi ise “New York Zor” başlıklı haberinde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un müdahil taraflarla olan temaslarının, koşulların değişip değişmediği sorusuna olumlu bir yanıt olmadan tamamlandığını yazdı.
Gazete, Rum kesiminin kamuoyunda, liderler ve BM Genel Sekreteri arasında üçlü bir görüşme yapılmasına karşı olmadığı mesajı vermesine rağmen, BM’de böyle bir şey ayarlama yapma niyetinin görülmediğini ekledi.