Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, dün ilk kez 4 Temmuz 2017 tarihli bir belge olmadığını kabul ettiği ifade edildi.
Politis gazetesi “4 Temmuz’la İlgili Herhangi Bir Belge Yok- Anastasiadis İzahatlarla İlgili Tutanaklar Olduğunda Israr Ediyor” başlıklı manşet haberinde, Anastasiadis’in dün akşam gazetenin 20’nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla gazetenin ofisinde düzenlenen etkinliğe katıldığını ve gazetecilerin burada Guterres çerçevesiyle ilgili olarak kendisine yönelttiği soruya yanıt vererek “ilk kez 4 Temmuz tarihli bir belge olmadığını doğrudan kabul ettiğini” yazdı.
Gazete “Belge Yok, Tutanak Var” başlığıyla iç sayfadan yer verdiği haberinde ise, Anastasiadis’in dün akşam düzenlenen etkinlik çerçevesinde yaptığı açıklamada “4 Temmuz 2017 belgesi olmadığını, ancak tutanaklarda Guterres çerçevesiyle ilgili yapılan izahatların bulunduğunu söylediğini” iletti.
Habere göre, kendisinin geçtiğimiz günlerde Rum siyasi partileriyle yaptığı görüşmede söyledikleri, EDEK Başkanı Marinos Sizopulos’ın açıklamaları ve AKEL’in eleştirilerinin ardından Guterres çerçevesi konusunda oluşan kafa karışıklığını yorumlaması istenen Anastasiadis, “30 Haziran’dan başka bir yazılı Guterres çerçevesi olmadığını” söyledi.
İki tarafın talebinin ardından yapılan izahatların (açıklığa kavuşturmalar) bulunduğunu, çünkü çerçevenin dönemin BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide tarafından kayda geçirilmesinin kendilerini memnun etmediğini ifade eden Anastasiadis, 4 Temmuz sabahı Eide’nin, BM Genel Sekreteri’nin kendisine telefonda söylediklerini Kıbrıslı Rumlara ve Kıbrıslı Türklere dikte ettiğini öne sürdü.
Bir gazetecinin 4 Temmuz’la ilgili tutanaklar olmadığı yorumu üzerine ise Anastasiadis, “Tarafların tuttuğu tutanaklar var” dedi.
Sözlerinin devamında “ne yazık ki müzakerelerin her günü için, sabah, öğleden sonra veya akşam için tutanaklar varken, tek eksik 4 Temmuz sabahının tutanağıdır” diyen Anastasiadis, birilerinin bunu ortadan mı kaldırdığının kendisine sorulması üzerine ise “Sayın Lute’un tutanağı bulma çabasının sonuç vermesini umduğunu” dile getirdi.
Anastasiadis gazetenin 20’nci yılının kutlanması dolayısıyla yaptığı açıklamada ayrıca, haber-bilgi verme kalitesinde son yıllarda kaydedilen ilerlemeye değinerek, Politis gazetesinin bu yolda önemli bir rol kaydettiğini söyledi.
Elle tutulur unsurlara dayandığında eleştiriye açık olduğunu ve Politis gazetesini çoğu zaman keyifle, bazen de hoşnutsuz bir şekilde okuduğunu söyleyen Anastasiadis, gazeteye nice yıllar da diledi.
CUMHURBAŞKANI AKINCI’NIN MESAJI
Habere göre, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise gazetenin 20’nci yılı dolayısıyla gönderdiği video mesajında Kıbrıs’taki haber kuruluşları ve kitle iletişim araçlarının, yapacak önemli bir görevleri olduğunu ifade etti.
Mesajında bunun bütün dünyada geçerli olduğunu, fakat bu görevin Kıbrıs’ta başka bir boyutu bulunduğunu düşündüğünü ileten Cumhurbaşkanı Akıncı, bir yandan toplumların doğru bir şekilde bilgilendirilmesi, diğer yandan da bir tarafta olanların diğer tarafa doğru bir şekilde aktarılması gerektiğini vurguladı.
Bir tarafta söylenen bir şeyin, diğer tarafa anlamı değiştirilmeden iletilmesinin hayati öneme sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ta Yunanca dilinde yayınlanan gazetelerden Politis gazetesinin, görevini kendine yakışır bir şekilde yapmaya çabaladığına işaret etti.
Alithia gazetesi ise “Evet, 4 Temmuz Tutanağı Kayboldu- Evet BM’nin 4 Temmuz Tarihli Tutanağı Yok” başlıklarıyla yayımladığı haberinde ise, Anastasiadis’in dün akşam Politis gazetesinin etkinliğinde yaptığı açıklamaya yer verdi.
Anastasiadis’in bir gazetecinin “30 Haziran ve 4 Temmuz’da var oldukları görülen çerçeveler konusunda bir karışıklık var, farkları nedir ve biz neden 4 Temmuz’da ısrar ediyoruz” şeklindeki sorusuna “30 Haziran belgesi Espen Barth Eide tarafından gayri resmi bir belge olarak sunuldu ve ne yazık ki 30 Haziran gecesi -aslında bu tam olarak 1 Temmuz’dur ama 30 Haziran olarak söyleniyor- BM Genel Sekreteri’nin söylediği ve müzakerelerin içerisinde hareket etmesi gereken çerçeve olarak belirlediği şeyleri yansıtmıyordu” yanıtını verdiği de belirtildi.
Anastasiadis sözlerinin devamında, “Müzakereci Sayın Mavroyannis’in tele mesajıyla gerek biz, gerek de Kıbrıslı Türkler, Eide’nin verdiği belgenin gerçeği yansıtmadığı veya BM Genel Sekreteri’nin tezlerine atıfta bulunmadığından, buna karşı çıktık. Bunun ve ileriki günlerde ilerleme yaşanmamasının sonucunda, 4 Temmuz sabahı Kıbrıslıların katıldığı sözde toplantı yapıldı ve Sayın Eide, yaptıkları telefon görüşmesinin ardından BM Genel Sekreteri’nin kendisinden taraflara iletmesini istediği şeyleri dikte ettirdi. Dolayısıyla 4 Temmuz belgesi yoktur, fakat Sayın Eide’nin bize verdiği gayri resmi belgenin içerdiği belirsizlikler veya eksikliklerle ilgili izahatlar vardır” ifadelerini de kullandı.
Bir gazetecinin “bunların tutanaklarda olmadığı” ifadesi üzerine ise Anastasiadis, “Bunların tutanaklarda olduğunu, çünkü tarafların tutanak tuttuğunu” ekledi.
Haravgi ise habere “Başkan da Kaybolan 4 Temmuz Belgesinden Söz Etti” başlığıyla yer verdi.
ANASTASİADİS: “ÖNERİLERİM GEÇERLİ DEĞİL”
Öte yandan gazete, Birleşik Kıbrıs - İki toplumlu Barış İnisiyatifi’nin CTP, TDP, DİSİ, AKEL Liderleri ile “İki Toplumlu Tartışma Paneli” konulu haberinin içerisinde, Anastasiadis’in “önerilerinin geçerli olmadığını söylediği” bir açıklamasına da yer verdi.
Gazete, Crans-Montana’da ortaya koyduğu öneriler konusunda dün akşam kendisine soru yöneltilen Anastasiadis’in “diyalog kesildiği andan itibaren önerilerinin geçerli olmadığını söylediğini” iletti.
Anastasiadis açıklamasında “BM Genel Sekreteri’nin diyaloğun kesilmesine karar verdiği gece ve bunun öncesinde de söylediğim gibi, belgelerden, önerilerin anlaşmaya varılacağı mantığından hareketle sunuldukları görülüyor. O gece, diyalog kesildiği andan itibaren, önerilerin geçerli olmadığını net bir şekilde söyledim” ifadelerini de kullandı.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın dünkü Bakanlar Kurulu’nun ardından yaptığı açıklamaların yanı sıra Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Kıbrıs konulu açıklamaları da bugünkü Rum gazetelerinde yer buldu.
Akıncı’nın açıklamaları Alithia’da “BM Parametreleri Temelinde Çözüm”, Haravgi’de “Kıbrıs Türk Lideri Çözüm İçin BM Parametrelerinde Tutarlı”, Fileleftheros’ta ise “Akıncı: Siyasi Eşitliğin Kabul Edilmesi Önemli” başlıklarıyla yer alırken, Özersay’ın açıklamaları ise Fileleftheros’ta “Federal İşbirliği İçin Herhangi Bir Koşul Yok- Federasyonda Israr Etmek Statükoya Hizmet Etmek”, Haravgi’de ise “Özersay Çözüm Temeli Konusunda Anastasiadis’e Atıfta Bulunuyor- Federasyona Hizmet Etmek Müzakereler Yoluyla Statükoya Hizmet Etmek” başlıklarıyla yer buldu.
AKEL İLE DİSİ’NİN AÇIKLAMALARI
Alithia gazetesinde yer alan haberde ise, AKEL’in Rum kesiminin 5 Temmuz 2017 tarihli önerileri konusundaki tartışmayı sürdürdüğüne yer verildi.
Gazete “Anastasiadis Başka Söylüyor, Başka Şeyi Kastediyor ve Başka Şey Yapıyor” başlıklı haberinde, AKEL’in Rum kesiminin 5 Temmuz 2017 tarihinde Crans-Montana’da sunduğu önerilerini geri çekip çekmediği konusunda Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le olan tartışmasını sürdürdüğünü ve gerek Anastasiadis, gerek de Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in geçmişte bu önerilerin geri çekildiğini söyledikleri açıklamalarına tarihleriyle birlikte sıraladığını kaydetti.
Gazeteye göre AKEL’in Meclis’teki grup sözcüsü Yorgos Lukaidis, konuyla ilgili dünkü açıklamasında, Prodromu’nun Anastasiadis’in Crans-Montana’daki önerilerini geri çekmediği konusunda geçtiğimiz gün yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, Anastasiadis ve Hristodulidis’in geçmişte yaptıkları bazı açıklamaları sıraladı ve bu açıklamaların bir kez daha Kıbrıs halkına yalan söylendiğini kanıtladığını savundu.
DİSİ Başkanı Averof Neofitu ise dün düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, iki liderin 26 Şubat’ta yapacakları görüşmede Kıbrıslı gibi ve şartlar olmadan konuşmaları gerektiğini söyledi.