Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla yürütülen müzakerelerde yaşanan kriz gündemde kalmaya devam ederken Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, gelecek haftaki liderler görüşmesine katılması için Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya çağrıda bulunduğu belirtildi.
Rum basını bu yöndeki açıklamalara ve krizin aşılması formülüne ilişkin haberlere geniş yer verdi.
Alithia gazetesi ve diğer gazeteler, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, dün yazılı bir açıklama yaparak, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakereler çerçevesinde gelecek hafta Perşembe günü yapılacak olan görüşmede hazır bulunması için Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya çağrıda bulunduğunu yazdılar.
Gazete, Anastasiadis’in bu açıklamayı, Kıbrıs Türk tarafı ve Türk tarafının, olanlara ilişkin açıklamaları üzerine yaptığını belirtti.
Habere göre Anastasiadis yazılı açıklamasında, çözüme yönelik kararlılığını dile getirirken, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide tarafından, geçtiğimiz gün görüşmelerde meydana gelen olaylara ilişkin açıklamalarının ardından, gereksiz bir sorumluluk yükleme oyununa müdahil olmayacağını da ifade etti.
Anastasiadis, BM Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi kararları, zaman zaman Ulusal Konsey’e alınan kararlar temelinde, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması amacıyla gelişim halindeki diyaloğu sürdürmeye hazır ve kararlı olduğunu, Kıbrıs Türk toplumuna yönelik olarak yineledi.
Samimi niyetinin, AB ilkelerine ve değerlerine dayalı olacak çözümün, Kıbrıs halkının bütününün endişelerine ve beklentilerine yanıt vermesi olduğunu dile getiren Anastasiadis, “eğer bu kararlılık diğer tarafta da ayırt ediliyorsa Kıbrıs Türk liderini bir sonraki programlanmış görüşmede hazır bulunmaya çağırıyorum” ifadesini kullandı.
HRİSTODULİDİS
Alithia gazetesine göre Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis ise, Rum Devlet Radyo ve Televizyonu “RIK’” e yaptığı açıklamada, müzakereciler görüşmesini iptal eden tarafın Kıbrıs Rum tarafı olmadığını, geçtiğimiz gün yapılan görüşmede ayrılan tarafın da Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis olmadığını savundu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “Anastasiadis’in kapıyı vurarak öfkeli bir şekilde ayrıldığı” şeklindeki söylemlerini de reddeden Hristodulidis, Anastasiadis’in, sigara içmek için salondan ayrıldığını, bunun da, görüşmeler sırasında yaptığı bir şey olduğunu belirtti.
Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın niyetini, görüşme öncesinde yapmış olduğu, tek ele alınacak konunun plebisit kararı olduğu şeklindeki açıklamalarının ve de görüşme alanında fotoğrafçıların ve kameraların olmaması talebinin ortaya koyduğunu iddia etti.
Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın gelecek Perşembe günkü görüşmede yer alacağına ilişkin inancını da dile getirdi.
DİSİ’DEN AKEL’E TEPKİ
Alithia gazetesi DİSİ’nin, AKEL Polit Büro’nun yapmış olduğu “müzakereler sürecinde ve çözüm çabalarında ortaya çıkan zararın kesin olduğu ve müzakerelerin sürdürülmesi yönteminin bulunmasının liderlerin sorumluluğunda olduğu” şeklindeki açıklamasına tepki gösterdiğini yazdı.
Habere göre DİSİ, açıklamasında, AKEL’in iki lidere ilişkin ifadesinin kabul edilemez olduğunu ve müzakerelerin sürdürülmesine ilişkin sorumluluk konusunda iki lideri eşitlediğini belirtti.
DİSİ ayrıca halkın, AKEL’den, Anastasiadis’in yaptığı gibi, müzakere masasına dönmesi konusunda Akıncı’ya çağrıda bulunmasını beklediğini de ifade etti.
TARAFLARIN MASAYA DÖNMESİ İÇİN FORMÜL ARANIYOR
Fileleftheros gazetesi, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “görüşmeden ayrılmasının” ardından, müdahil tarafların müzakere masasına geri dönmesi için formül arandığını yazdı.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, Rum Meclisi’nin plebisit kararını iptal etmesine atıfta bulunarak müzakere masasına dönmek için, dün, düzeltme talebinde bulunduğunu savunan gazete, bu olgularla, müzakerelerin devam etmesine ilişkin perspektifinin bulunmadığının görüldüğünü yazdı.
Gazete, müzakerelerin geleceği açısından gelecek haftanın belirleyici olacağını, gelecek Salı günü müzakerecilerin bir araya gelmesi durumunda, bunun, Perşembe günkü Akıncı-Anastasiadis görüşmesinin hemen hemen kesin olarak addedilebileceğini de belirtti.
Gazete, haberinde, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Pazartesi günü KKTC’de temaslar yapacağına da dikkati çekti.
Öte yandan Simerini gazetesi Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabalardaki ileriki adımın “meteor” olarak göründüğünü, müzakereler sürecinin, Akıncı ve Anastasiadis arasındaki görüşmelerin geleceğinin, şu anda tanı konulmamasıyla, “uğursuz” bir aşamaya girdiğini yazdı.
Gazete, ilgili kaynakların açıklamasına dayanarak,Türk tarafınca kurulan tüm sahnenin ve bunun için seçilen konjonktürün tesadüf olmadığını, bunun, Ankara’nın ağırdan alma taktiği çerçevesine dayandığını da ileri sürdü.
Habere göre, müzakere grubuna yakın bir kaynak, Kıbrıs Türk liderinin “masadan ayrılmasının”, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kıbrıs sorunundaki çizgisini ifade ettiği addedilen Kıbrıs Türk müzakereci Özdil Nami’nin, “ısrarlı teşviklerinin” ardından gerçekleştiğini iddia etti.
Cenevre konferansının geleceğine ilişkin gazetenin sorusunu yanıtlayan ilgili bir kaynak ise, kendilerinin, normal bir şekilde ilerleyeceklerini, Türkiye’nin gelip, Garantiler ve Güvenlik konusunu ele almasını istediklerini ifade etti.
KOMİSYON’DAN LİDERLERE ÇAĞRI
Simerini gazetesi, Avrupa Komisyonu Sözcü Vekili Alexander Winterstein’in, Rum Haber Ajansı’na son gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, iki toplum liderine Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin görüşmelerdeki kesintiyi aşmaları çağrısında bulunduğunu yazdı.
Habere göre Winterstein, herkesin sıkı bir şekilde çalışması durumunda çözümün mümkün olacağını da belirtti.
Zorlu müzakerelerin söz konusu olduğunu söyleyen Winterstein, iniş çıkışların olmasının doğal olduğunu belirtti ve bu sorunu aşması için liderleri cesaretlendirmek istediklerini de ifade etti.
PARTİLER
Simerini gazetesi, partilerin Kıbrıs sorununa ilişkin yapmış olduğu açıklamalara da yer verdi.
Habere göre Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, Ulusal Konsey’in toplanması gerekliliğinden bahsederek, kendi aralarındaki farklılıklara değil Türkiye’nin planladıklarına yoğunlaşmaları gerektiğini savundu.
EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ayrılmasından sonra Türk tarafının söylemlerini, “bahane ve mazeret” olarak nitelendirdi.
Anastasiadis’e de eleştiri yapan Sizopulos, ele aldıklarının, kendi şahsi meselesi değil tüm bir halkın akıbeti olduğunu anlaması için de Anastasiadis’e çağrıda bulundu.
Rum Ekologlar ve Vatandaşlar İşbirliği ise açıklamasında, Akıncı’nın ayrılmasının aniden ortaya çıkmadığını, görüşmelerdeki uzlaşmaz tutumunun neden olduğu çıkmazı gizlemek için haftalardır çıkış aradığını iddia etti.
Dayanışma Hareketi ise açıklamasında, müzakerelere, “Ada’nın önemli tarihi olaylarının çocuklara öğretilmesi mazeretiyle güya görüşmelere ara verildiği şeklindeki tiyatronun” kendilerini inandırmadığını belirtti.
Gerçek tarihin, çocuklara öğretilmesinin gerekli olduğuna atıfta bulunan Dayanışma Hareketi, Akıncı’nın plebisitin öğretilmesine ilişkin iddialarının dayanaksız ve gülünç olduğunu da ileri sürdü.