Geçtiğimiz günlerde ameliyat olduğu Etik Hastanesi’nde hayatını kaybeden Anıl Aktunçlar’ın ameliyat ekibinde bulunan Anestezist Dr. Süleyman Köroğlu’nun avukatının yayınladığı basın bildirisinde, müvekkili Köroğlu hakkında, gazetelerde ve haber sitelerinde suçlayıcı bir dille haber yapıldığını ifade ederek, bunun kişilik haklarına saldırı olduğunu savundu.
Köroğlu’nun Avukatı Yusuf Ergüçlü’nün basın bildirisi şöyle:
“13.01.2017 tarihinde gerçekleştirilmiş ve müvekkilimin de anılan ameliyatın ekibinde Anestezist olarak bulunduğu ameliyattan sonra çeşitli internet haber sitelerinde ve/veya gazetelerde Müvekkilim Sn. Dr. Süleyman Köroğlu’nu zan altında bırakacak ve/veya kamuoyu nezdinde aleyhine bir algı yaratacak şekilde yazılar yer alması hasebiyle işbu hususlara ilişkin cevap hakkımızın doğması nedeni ile açıklama yapma ve çıkan habere cevap verme zarureti hasıl olmuştur.
Müvekkilim Sn. Dr. Süleyman Köroğlu gerek özel ve gerekse iş hayatında etik değerleri ön planda tutan saygın bir kimse ve saygın bir Doktordur.
Öncelikle müvekkilim Sn. Dr. Süleyman Köroğlu’nun da yer aldığı ekibin Etik Hastanesi’nde gerçekleştirdiği ameliyatta, her doktorun karşılaşması muhtemel olan acı bir sonuçla karşılaşılmış olup, Sn. Merhume Anıl Aktunçlar’ın kaybından dolayı yaslı ailesine başsağlığı ve sabırlar diler.
Lefkoşa’da özel Etik Hastanesi’nde estetik ameliyatı olduktan sonra hayatını kaybeden Sn. Merhume Anıl Aktunçlar’ın kaybından müvekkilimin hatası sonucu neden olduğunu haksız bir şekilde ima eden birçok haber haksız ve mesnetsizdir. İşbu haksız ve mesnetsiz iddialar özetle aşağıda sıralandığı şekildedir:
Anılan Hastane’nin monitörizasyon açısından teknik teçhizatı dünya standartlarında olup bu husustaki iddialar asılsızdır.
Müvekkilim Sn. Dr. Süleyman Köroğlu, medyada ima edildiği gibi daha önce gerçekleştirilmiş ve Sn. Merhum Fikri Orakçıoğlu’nun vefatı ile sonuçlanan ameliyatın sorumlularından biri gibi gösterilmeye çalışılmakta ve işbu elim olayla bu meselede de suçlu gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Ancak Sn. Merhum Fikri Orakçıoğlu meselesine ilişkin olarak gerçekleştirilen tüm soruşturmalarda, tüm doktorlar beraat etmiş olup, bağlı bulundukları meslek örgütü olan Tabipler Birliği tarafından da suçsuz oldukları Türkiye’den gelen ve altı profesörün de imzasının bulunduğu adli tıp raporunda da olduğu gibi tescillenmiştir.
Müvekkilime ilişkin haksız olarak yaratılmaya çalışılan diğer bir algı ise, daha önce ikinci iş yaptığı ve mesai saatlerinde acil bir hastaya müdahale ettiğinden dolayı işten çıkarılması konusudur. Bu konuya ilişkin gerçekler de bu şekilde olmayıp, bu davadaki nihai karar henüz verilmemiş olup konu halen Muhterem Mahkeme’nin önündedir. Dolayısıyla yargıda olan bir konuya ilişkin sanki yargılama bitmiş ve nihai karar verilmiş gibi bir algı yaratılması durumu, en hafif tabiri ile müvekkilimin kişilik haklarına bir saldırıdır.
Ülkemizde çok sayıda ameliyatlara iştirak etmiş ve anılan ameliyatların başarılı bir şekilde sonuçlanmasında katkıda bulunmuş bir kişi olan müvekkilimin mesleki kariyeri ve özel yaşamı da son derece kötü etkilenmekte olup, anılan haberler aracılığıyla adeta yargısız infaza tabii tutularak kamu vicdanı nezdinde haksız bir şekilde mahkum edilmesi durumu ile ne yazık ki karşı karşıyayız.
Anılan türden haberler hayatını hekimlik mesleğine adamış ve bu mesleğe yıllarını vermiş müvekkilimin kişisel haklarına saldırı niteliğindedir.
Bu aşamada mevcut olan hukuki süreç devam ettiğinden, bahsi geçen haberlere ilişkin müvekkilimiz adına atacağımız hukuki adımlar neticesinde ortaya çıkacak gelişmeler ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi doğrultusunda durumun hassasiyeti de gözetilerek tarafımızca gerekli bilgiler sizlerle paylaşılacaktır. Bunun dışındaki spekülatif haberlere itibar edilmemesi rica olunur”