Son on yıldır Kıbrıs’ın kuzeyinde yapılan bir çok seçimde mevcut anketler her nedense deyim yerinde ise çuvalladı. Bu yazımızda biraz bu konuda kafa yoracağız. Aslında çuvallayan anket şirketlerimiydi? Yoksa yurttaşlar anketörlere doğru cevapları vermiyor muydu? Ya da karasız yurttaşlar son on yıldır seçimlerin kaderini mi belirliyordu? Sorulabilecek bir çok soru var elbette. Ancak doğru olan şu ki son on yılda yapılan yayınlanan veya yayınlanmayan bir çok kamuoyu yoklaması yurttaşın eğilimini tam anlamıyla okuyamadı. Değişen seçmen profili, iletişim çağında bilgiye hızla ulaşabilme haliyle birleşince yurttaş karar verme noktasında bir çok noktadan etkileniyor. Kıbrıslı Türkler geçiş toplumundan, iletişimin mobil cihazlarla sağlanılan bu çağda modern topluma evrildikçe karar verme süreçleri de değişiyor. Değişen üretim ilişkileri ile modern çağın mobil iletişim çağında mottolar da değişiyor, evrimleşiyor. Kıbrıslı Türkler artık dünyanın her yerindeki olayları, olguları daha yakından takipeder hale geldi. Ve belki de çok uzun yıllardan sonra dünyanın Dikili Taş’ın etrafında dönmediğini daha da net anladı. Çok büyük oranda kararsızlık veya fikir vermeyen yurttaş ülkenin geleceğinin ne olması gerektiği ile ilgili bilinen eski model örgütsel modellenme ile artık yönlendirilemiyor. Hal böyle olunca da tıpkı Anayasa oylamasında olduğu gibi içeriğini bilmediği konulara çekimserlik ile yaklaşıyor. Eskiden olduğu gibi formül cebimde ya da ben ne kadar az konuşursam o kadar iyi yaklaşımları bilinmezliği artırmakla kalmayıp yurttaşların kafasında da kararsızlığın oluşmasında etmen oluyor. Anketler yanılmaya devam edecek mi? Son on yıla bakıldığında yanılma olasılıkları çok ama çok yüksek.