AP Başkanı: Siyasi olduğu kadar, mali katkı da yapılmalı

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili açıklamalarda bulundu...

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, Kıbrıs sorununun çözümü için verilen mücadelenin en kısa sürede tamamlanması ve AB’nin, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine, siyasi olduğu kadar, mali katkı da yapması gerektiğini söyledi.

Almanya’da yayın yapan “Rheinische Post” adlı gazeteye açıklama yapan ve bu açıklaması Alithia gazetesinde de yayınlanan Schulz,  “Ankara’da ilk defa, Türkiye ile Yunanistan arasında, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda samimi niyet tespit ettiğini” kaydetti.

Kıbrıs Türk ve Rum tarafı ile BM’li müzakerecilerin, yeniden birleşme konusunda iyimser olduklarını gördüğünü belirten Schulz, şu anda “önemli bir gelişme” bulunduğunu (yoğunlaştırılmış müzakereler) ve bu gelişmenin en kısa zamanda tamama erdirilmesi gerektiğini vurguladı.

Habere göre Schulz, Kıbrıs sorununun çözülmesinin, zorlu Avrupa krizleriyle boğuşulduğu bir dönemde “muhteşem bir mesaj” olacağına işaret etti.

Schulz, AB’nin, günün sonunda adanın yeniden birleşmesine nasıl mali katkı yapacağına ve KKTC’de istimlak edilen malların nasıl tazmin edileceğine dikkat etmesi gerekeceğini söyledi.

RUM SİYASİ PARTİLERDEN MÜZAKERELERLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

Gazete devamla, bazı Rum siyasi partilerin, Kıbrıs sorunu müzakereleriyle ilgili açıklamalarını aktardı.

Habere göre DİKO, Türk garantörlüğüne ve Kıbrıs Türk kurucu devletinde olası Türk garantilerine karşı çıktığını ve Türk garantilerini, doğrudan veya dolaylı olarak öngören bir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini vurguladı.

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos ise, yoğunlaştırılmış müzakere sürecinin “oldukça tehlikeli bir noktaya doğru gittiğini” iddia ederek, bu tehlikelerin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in verdiği tavizlerden kaynaklandığını söyledi.

Dayanışma Hareketi Başkanı Eleni Theoharus da, Türk tarafının arzuladığı garanti formülünün, 1960’taki garantörlük sisteminden daha tehlikeli bir formül olacağını öne sürdü.

Türkiye’nin, müdahale etmek ve istediğini yapmak için garantörlüğe ihtiyacı olmadığını da iddia eden Theoharus, hiçbir koşulda Türkiye’nin garantörlüğünü kabul etmeyeceklerini belirtti.

Ekologlar-Vatandaşlar İşbirliği adına konuşan Maria Kola ise, partisinin Türk garantilerine karşı çıktığını ve bu doğrultuda, Rum Meclisi’nden, 9 Eylül’deki ilk toplantısında, Anastasiadis’in Türk garantilerini görüşmeyi durdurmasına yönelik karar üretmesini talep ettiklerini kaydetti.

FOTİU: “MEMLEKET İÇİN TARİHİ BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ”

Bu arada, Fotis Fotiu da, bir kayıp cenazesinde yaptığı konuşmada, 14 Eylül’e kadar yapılacak görüşmelerde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs sorunundaki gelişmelerde katalizör rol oynayacaklarını ve bu görüşmelerin, Kıbrıs sorunu müzakerelerinin en kritik safhaları olacağını söyledi.

Bu sürece yapıcı bir tutumla, ancak devletin işleyebilirliğini ve halkın, güvenli ve barış içerisinde bir arada yaşama hakkını garanti altına alacak bir çözüme ulaşabilmek için kararlılıkla katıldıklarını vurgulayan Fotiu, çözümün, adayı yeniden birleştirmesi ve AB ilke ve değerlerine uygun olması gerektiğini yineledi.