CNN’in haberine göre, Avustralya ve ABD’li 18 binden fazla 65 yaş ve üzerindeki kişilerin 5 yıl gözlemlendiği araştırmada, “nonstereoid anti-inflammatuar” ilaç grubundaki aspirin kullanımı ile anemi arasında ilişki olduğu görüldü.
Araştırma kapsamında gözlemlenen katılımcıların yarısı günde 100 miligram aspirin kullanırken, diğer yarısı ise plasebo (tesirsiz ilaç) kullandı. Doktorlar, her yıl söz konusu kişilerin kan hücrelerinde demiri depolayan ferritin proteini ve hemoglobin oranını düzenli olarak kontrol etti.
Araştırmada, aspirin kullananlarda, kanda oksijenin taşınmasına yardımcı olan hemoglobin ve ferritin seviyelerinin düşük olduğunun gözlemlenmesinin yanı sıra halk arasında kansızlık adıyla bilinen anemi oluşma riskinin, aspirin kullanmayanlara oranla yüzde 20 fazla olduğu da görüldü.
Araştırmacılar, ayrıca, tesirsiz ilaç kullananların yüzde 20’sine oranla, aspirin kullanan ileri yaştakilerin yüzde 24’ünde 5 yıl içinde anemi oluşabileceğine de dikkati çekti.
Araştırmacılar, söz konusu yaş grubunda anemi oluşma riskinin, kanser, böbrek hastalığı, diyabet ve benzeri kronik rahatsızlıkların yanı sıra diğer “nonstereoid antiinflamatuvar” ilaçların kullanımı, cinsiyet, yaş gibi farklı faktörlere rağmen devam ettiğini kaydetti.
Kanda pıhtılaşmayı sağlayan trombositlerin birbirine yapışmasını engelleyerek kanın pıhtılaşmasını zorlaştıran ve mide ile bağırsakların korunmasında önemli Cox-1 enzimini engelleyen aspirinin karın boşluğuna da kan sızmasına sebep olarak anemiye neden olduğu tahmin ediliyor.
ABD’de en yaygın kullanılan ilaçlardan aspirin, kandaki pıhtılaşmayı engellediği için yaşlıların yüzde 40’ından fazlasında kalp krizi ve inme riskini azaltmak için kullanılıyor.