Hücre yenilenmesini destekleyen arı zehri, ciltte gösterdiği anti-aging etkiye ve deri hastalıklarındaki olumlu etkilerine bağlı olarak kozmetik ve ilaç alanlarında kullanılıyor. Arı zehri, yüzyıllardır kullanılan etkili bir apiterapi ürünü olarak biliniyor.
Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, "Doğal bitkisel yağlar, arı sütü ve arı zehri içeren katkısız formüllerin kullanımı cilt bariyerinin temizliği, sıkılaşması ve canlı bir görünüm kazanması açısından faydalı olacaktır." dedi.
Güvenilir Ürün Platformu'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Samancı, arı ürünleri yüzyıllardır insanoğlunun en büyük şifa kaynağı olduğunu belirtti.
Arı zehrinin işçi arıların kendilerini savunma amacıyla ürettiği ve içeriğinde biyoaktif peptidlerin, histamin, noradrenalin ve dopamin gibi bileşenlerin ve çeşitli enzimlerin bulunduğu bir salgı olduğunu aktaran Samancı, şunları ifade etti:
"Her işçi arı ömrü boyunca 0.3 mg arı zehri üretebilmektedir. Arı zehri, yüzyıllardır kullanılan etkili bir apiterapi ürünüdür. Günümüzde özel yöntemlerle toplanarak cilt hastalıkları, nörolojik kökenli hastalıklar ve kas-iskelet hastalıklarında faydalanılmaktadır. Özellikle son dönemde yaşlanma karşıtı etkisinden yararlanılan formüller tasarlanmaktadır. Arı zehri ve arıların antioksidan açısından zengin olan propolis, ham bal gibi diğer ürünlerinin cilt bakım ürünlerinde kullanımı çok yeni ve gelişime açık bir alan.
Kozmetik ürünlerin kullanımı, güneşin zararlı ultraviyole ışınları, doğal yaşlanma süreci gibi birçok etmen ile hasar alan cilt bariyeri doğal kaynaklı ürünler ile desteklenerek beslenmelidir. Doğal arı ürünleri bu anlamda çok değerli bileşenlerdir. Doğal bitkisel yağlar, arı sütü ve arı zehri içeren katkısız formüllerin kullanımı cilt bariyerinin temizliği, sıkılaşması ve canlı bir görünüm kazanması açısından faydalı olacaktır."
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Zekayi Kutlubay ise arı zehrinin sinir, kas ve kemik sistemi hastalıklarının yanı sıra cilt üzerinde de doğrudan etki gösteren doğal bir toksin olduğunu belirtti.
Arı zehrinin içeriğinde değerli peptidler, aminoasitler ve mellitin, apamin, adolpin gibi özel bileşenlerin bulunduğuna işaret eden Kutlubay, "Bilimsel çalışmalar incelendiğinde atopik dermatit, akne, sedef ve zona gibi deri hastalıklarında arı zehrinin olumlu etkilerinin olduğu görülmektedir. Elastin ve kolajen üretimini uyararak anti-aging (yaşlanma karşıtı) etki sağlayan arı zehri, kan dolaşımını hızlandırarak ince çizgi ve kırışıklıkların önüne geçilmesini destekler. Hücre yenilenmesini destekleyen arı zehri, ciltte gösterdiği anti-aging etkiye ve deri hastalıklarındaki olumlu etkilerine bağlı olarak kozmetik ve ilaç alanlarında kullanılır." açıklamasında bulundu.
Arı zehrinin cilt kırışıklıkları üzerine etkisiyle ilgili yapılan bilimsel çalışmaları anlatan Kutlubay, şunları aktardı:
"2015 yılında Kore’de yürütülen bilimsel çalışmada, arı zehrinin ultraviyole ışınlara bağlı cilt yaşlanması ve doğal yaşlanma sürecine bağlı olarak görülen yüz kırışıklıkları üzerine etkisi incelenmiştir. Çalışmaya katılan 30-49 yaş aralığındaki 22 kadına 12 hafta boyunca günde 2 kez olmak üzere yüzde 0.006 konsantrasyonunda arı zehri yüz serumunu uygulanmıştır. Çalışma sonucunda arı zehri serum tedavisinin kırışıklık alanını, sayısını ve derinliğini azaltarak klinik olarak yüz kırışıklıklarını azalttığı görülmüştür. Arı zehrinin cilt bakımı ürünlerinde kırışıklık karşıtı doğal bir ürün olarak kullanımının güvenli ve etkili olabileceği bildirilmiştir. Bu noktada cilt sağlığınızı desteklemek için doğal formüllü, güvenilir ve sertifikalı ürünler tercih edilmelidir."