Arif Alasya

Arif Alasya

Talimatla sivil darbe mi??
Son Bakanlar kurulu sonrası Başbakan Kalyoncu yaptığı açıklamada aşağıdaki yasaların Polis Genel Müdürlüğünün istemi ile yasalaşmak üzere meclise sevk kararı aldıklarını açıkladı.
Bu yasalar şunlar.:
1-      POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI
2-      ETKİN PİŞMANLIK YASA TASARISI
3-      GİZLİ SORUŞTURMACI GÖREVLENDİRİLMESİ VE KULLANILMASI YASA TASARISI
4-      TELEKOMÜNİKASYON YOLUYLA YAPILAN İLETİŞİMİN DENETLENMESİ YASA TASARISI
5-      TEKNİK ARAÇLARLA İZLEME YASA TASARISI
6-      KONTROLLÜ TESLİMAT YASA TASARISI
7-      CEZA (DEĞİŞİKLİK) YASA TASARISI (GÖÇMEN YASASI)

Polis genel müdürlüğü bağımsız ve Hükümet otoritesine bağlı bir kuruluş değildir. Anayasanın geçici 10.ncu maddesine göre komutanı Türkiye’den Genel Kurmaylık tarafından atanmaktadır. Hatta bu makama Kıbrıslı bir komutanın atanması mümkün değildir. Özetle bu makam emir komuta zinciri içerisinde yurt dışından yürütülen bir görevdir. Polis genel müdürü bu makamlardan onay almadan veya tam tersi onlar tarafından önerilmeyen hiçbir yasa tasarısını gündeme getirmekte muktedir değildir.
Bu yasaların emir komuta zinciri ile önerilmiş olmasından herhangi bir rahatsızlık duymamaktayım. Karşı olmama rağmen 1983 KKTC Anayasası oylanırken bu yasaya çok büyük bir çoğunluk evet oyu vermiştir. Aradan geçen 32 seneye rağmen geçici olan bu maddenin siyasiler tarafından kaldırılması mümkün olmamıştır. Hatta bu maddenin kaldırılması için önerge bile verilemez.
İşte bu nedenle bu yasaların geçmesi halinde Polis Genel müdürlüğü Türkiye Genel Kurmayının denetimi ve talimatı altında bu yasaları uygulayacaktır.
CTP Genel sekreteri saygı duyduğum bir hukukçudur. Geçen gün hukuk sistemiz ile ilgili olarak şöyle bir açıklama yapmıştır.’’Kıbrıs’ta mahkemelerimizde Anglosakson hukuk sistemi geçerliydi ancak zaman içerisinde hukuk sistemimize Türkiye hukuku da dahil edilmeye başlanmıştır.’’Yukarıda önerilen yasaların Anglosakson hukuk sistemi içerisinde yer bulup bulamayacağı konusunda da gerek hükümetten gerekse Tufan Erhürman’dan açıklama beklemek gerekmektedir.
12 Mart 1980 tarihinde Türkiye’de yapılan ihtilal sonrası Devlet Güvenlik Mahkemelerinin oluşmasını sağlayacak benzer yasalar İhtilali yapanlar tarafından düzenlenmiş ve bu sayede binlerce genç işkenceye tabi tutulmuş, muhbirler ödül için olmadık hainlikler yapmış, İşkence uygulaması için özel elemanlar yetiştirilmiş nice felaketler oluşmuştur. Bu gün bu yasalar hala daha Türkiye hukukundan temizlenememektedir. Daha düne kadar bu yasalara bağlı olarak oluşturulan mahkemelerce hapislere düşmüşler hatta sporda şiddet yasasının bir yerine ilinti yapılarak tapeler yolu ile sportif suçlar çete olarak yargılanmıştır. Bu yasarla bağlı hukuk sistemi Anglosakson hukuku ile ters işlemektedir. Anglosakson hukukunda savcılık makamı ortaya koyduğu iddiayı ispatlamak zorundadır. getirilmek istenen hukuk sisteminde ise savcılığın hazırlayacağı fezleke geçerlidir. Genelde hiçbir savunma savcılık fezlekesine karşı kabul görmez.
Daha bir müddet önce Tufan bey tarafından hazırlanıp meclisten geçirilen bir yasanın tefsiri öylesi boyutlara çekilmiş ki özellikle basın emekçileri ‘’biz ne yazarsak bu yasaya göre suç olacak’’gerekçesi ile nerdeyse kazan kaldırmış ve işsiz kalacakları korkusuna kapılmışlardı. İşte o yasa anlaşılan gibi değil Tufan beyin anlattığı şekilde uygulama bulmuştur.
İşte şimdi bu yasalar yasallaşırsa beklenenden fazlası olacak. Ben şahsen geçmemesi için elimden geldiğince katkı koyacağım. Fakat bütün karşı duruşa rağmen yasallaşırsa. yazmaya, konuşmaya, telefon kullanmaya, gazete okumaya(Çünkü aldığınız gazete de suç unsuru olabilir)Telefon kullanmaya son vereceğim bu yaştan sonra hapislere düşmeye hiç mi hiç niyetim yok.