ANKARA - Ali Öztürk / Muhammet Faruk Alagaş Bangladeş Cemaat-i İslami Partisi Sözcüsü Matiur Rahman Akanda, Cemaat-i İslami Genel Sekreter Yardımcısı Abdüldakir Molla'nın idamıyla ilgili soruları yanıtladı. AA muhabirinin telefonla ulaştığı Akanda, Molla'nın Bangladeş hükümeti tarafından kasıtlı bir biçimde öldürüldüğünü savunarak, "Molla, İslamın ülkede yayılması için kendini feda etmiştir. Biz onunla, gösterdiği bu büyük fedakarlık için gurur duyuyoruz" diye konuştu. Akanda, infazın ardından Bangladeş sokaklarında binlerce kişinin büyük gösteriler yaptığını belirterek, ülke çapında barışçıl gösteriler yapılması için çağrıda bulundu. Ülke genelinde 15 Aralık'ta gösteriler yapıldıktan sonra ertesi gün Cemaat-i İslami tartışma programı düzenleyeceklerinin altını çizen Akanda, programda ülkedeki durumun özellikle de idam kararlarının tartışılacağını bildirdi. "Abdulkadir Molla'nın idamı, hükümetin Cemaat-i İslami'den aldığı intikamdır" diyen Akanda, barışçıl gösterilere inandıklarını söyledi. İdam kararı verilen diğer Cemaat-i İslami liderinin ocak ayında yapılacak mahkemeyi beklediğini hatırlatan Akanda, "Cemaat liderlerinden Delver Hüseyin Seyyide'nin yargılanması önümüzdeki ayın başlarında yapılacak. Mahkeme şimdi en önemli liderlerimizden olan Seyyide'yi asmaya çalışacak" ifadelerini kullandı. Geçici hükümet istiyorlar Ülkede yapılacak seçimlerin meşruiyetini tanımadıklarını belirten Akanda, şöyle devam etti: "Artık seçimin meşruiyetini tanımıyoruz. Mevcut hükümet rakiplerini egale ederek tek başına seçimlere girmek istiyor. Ülkede hükümetin kontrolü altında olan polis şuanda barışçıl gösteriler düzenleyen insanların üzerine ateş açıyor. Bu seçimlere katılmayacağız. Sizin de bildiğiniz gibi eski Devlet Başkanı Hüseyin Muhammed Erşad da seçimlere katılmayı reddetti. Hükümet, Cemaat-i İslami'den korkuyor ve daha da fazla korkacak. Çünkü partimizin ülkedeki siyasi gücü giderek artıyor. Halkın desteği bizim yanımızda. Abdülkadir Molla'ya yöneltilen insanlığa karşı suç işlenmesi iddaları bu liderlerimize de yöneltildi. Ama bu suçlamalar tamamen temelsiz." Cemaat-i İslami Genel Sekreter Yardımcısı ve Baş Savunma Avukatı Abdur Rezzak ise parti liderlerinin 1971'de adam öldürme, katliam gibi suçlardan yargılandıklarını hatırlatarak, önümüzdeki ay yargılanması beklenen Seyyide'nin, suçlamaların gerçekleştirildiği iddia edilen yıllarda ülkede olmadığına dikkati çekti. Son 40 yılda Bangladeş'te birçok şeyin değiştiğinin altını çizen Abdül Rezzak, "İdam mahkumlarından bir diğeri Muhammad Kamaruzzaman. 1971'de Kamarruzzaman 19 yaşlarında bir öğrenciydi. Hukuki açıdan çok ironik bir durum. Mahkeme ve Molla'ya karşı yöneltilen suçlamalar Uluslararası standartlara ve insan haklarına uymuyor" dedi. Abdülkadir Molla'nın ailesinin cenaze töreninden önce gözaltına alınarak törenden uzak tutulmasının tamamen yasadışı olduğuna işaret eden Abdül Rezzak, şunları kaydetti: "Hasan Cemil'e ve kardeşlerine köylerinde bulunan babalarının mezarını ziyaret etmelerine izin verilmedi. Hükümetin bu tutumu tamamen insanlık dışı ve barbarca. Üst mahkeme anayasaya dayanmayan yöntemlerle Abdülkadir Molla'yı yargılayarak, onu idam etti. Cemaat, sadece bağımsız ve dürüst şartlarda yapılacak bir seçime katılacaktır. Böyle olmazsa seçime katılmayacak" dedi.