AŞK, MEŞK, v.s

Ebru VERITY

Sen bana kocaman bir tabak makarna pişir. Ya da kendi ellerinle bir kahve yap. Yorgun olduğumda beni şımart. Dünyada bir ben, bir sen kalmışız gibi. Şikayetlerimi kulak ardı et, eleştirilerimi kulağına küpe yap. Seviyorum derken yüreğin titresin, gözlerinde görürüm ben. Uzuuun sessizlikleri paylaşalım. Onlardır bizi huzura erdiren. Kendi dünyalarımızda hüküm sürelim. Yeter ki vizesiz, zamansız girebilelim birbirimizin dünyalarına. Hep aynı fikirde olmayalım. Sıkılırım. Ben senin yeni ufuklara yelkenlin olmalıyım. Sen de benim. Okuyalım, şarap içelim, kalkıp bir filme gidelim. Ya da gecenin bir yarısı deniz kenarında yürüyelim. Yıldızları sermene gerek yok yollarıma. Gezegenler de kalsın kendi uydularında. Bazen sabahlara kadar çene çalalım. Hacı yatmaz gibi dolanalım. Gece yarısı tıka basa yemek yiyip, ardından hayıflanalım. Bir tüy gibi kon yüreğime, bahar dalları açsın derinliklerimde. Biz hep baharı yaşayalım, son baharları hep yok sayalım. Bana öğreteceklerin için öğrenmeyi asla bırakma. Sana fener olabilmem için, karanlığa sırtını yaslama. Sen de bil ki, paylaştıkça azalacaktır tüm hüzünler zamanla. Zıtlıklarımız korkutmasın bizi. Tuttuğumuz takım farklı, sevdiğimiz kitap farklı, yörüngelerimiz farklı olmalı. Farklı olmalı ki, seni merak etmeyi sürdürebileyim. Beni keşfetmeni bekleyebileyim. Tecrübelerin bana rehber olsun. Hatalarımda sırtımı sıvazla. Cesaretim olsun onlarla barışık yaşamaya. Bana bir şarkı söyle. Kelimeler ruhuma, notalar yüreğime aksın. Ağır ağır geçsin mevsimler, yıllansınlar bir şarap gibi, ne de olsa aşk bir senede on seneye bedelmiş gibi sürebilmeli. Kısacası sevgili sen once dost ol bana, gerisi aşk, meşk, v.s nasıl olsa