SELANİK Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bazı milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşu ile basın yayın kuruluşlarının temsilcileri ve köşe yazarlarının da bulunduğu bir heyetle Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneğinin organizasyonunda, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 75. yılı ve Lozan Antlaşması’nın 90. yıl dönümünde “10 Kasım Atatürk’ü Anma ve Barış Treni” ile Selanik’e geldi. Müezzinoğlu, ilk olarak Selanik Başkonsolosluğunu ziyaret ettikten sonra, Atatürk'ün Selanik'te doğduğu evde düzenlenen anma törenine katıldı. Burada saat 09.05'de saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından bir konuşma yapan Bakan Müezzinoğlu, sılaya yolculuğun en güzide anlarından birini yaşadıklarını söyledi. Müezzinoğlu, Her Türk vatandaşının minnet ve şükran hislerinin 75 yıldır coştuğu bir tarihte, 10 Kasım’da, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu topraklarda olmaktan, Gazi’yi doğduğu topraklarda anmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım ile babası Ali Rıza Beyi rahmet ve minnetle andığını belirten Müezzinoğlu, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milli mücadele anlayışı sadece Türk milletine değil, esaretten kurtuluş ve barış içinde bir dünya hayal eden tüm insanlığa rehber olmuş, örnek olmuştur” dedi. Müezzinoğlu, Atatürk’ün, yaşadığı çağda egemenlerin hakimiyetine karşı "milletin egemenliği" dediğini ve Anadolu insanını bir mefkure doğrultusunda örgütleyerek esir milletlere umut olan bir zaferin mimarı olduğunu ifade etti. "Çünkü Gazi Mustafa Kemal, yaşadığı çağda egemenlerin hakimiyetine karşı milletin egemenliğini önde tutan bir zaferin mimarı, öncüsü ve lideridir" diyen Müezzinoğlu, Atatürk’ün Türk milletine sevdalı, milletine hükmeden değil, hizmetin faziletine inanan bir lider olduğunu vurguladı. Müezzinoğlu, “Bu millet de nesilden nesile, kuşaktan kuşağa taşınan bir sevgi ve minnetle Atatürk’e bağlılığını sürdürmektedir” diye konuştu. "Türkiye'nin bugünleri yarından daha aydınlık olacaktır" Atatürk'ün silikondan heykelinin bulunduğu odada gazetecilere duygularını ifade eden Müezzinoğlu, şöyle konuştu: "Duyguları anlatabilmek çok mümkün değil. Benim için Atatürk, bir milletin yok edilmek istendiği süreçte, milletine inanan ve kendisine güvenen bir liderin, o zor şartlarda bütün olumsuzluklara rağmen milletiyle beraber, istiklal mücedelesi veren, vatan, millet, ezan, bayrak diyen ve bu milletin gelecek ufkunu da muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki bir yere layık gören ufku ve vizyonu olan bir liderdir. Cumhuriyetimizin 90. kuruluş yıl dönümünü 10 gün kadar önce kutladık. Bugün da O'nun ölüm yıl dönümünde O'nun doğduğu evde hatıralarını, büyük Türk milletine bıraktığı mirasla, yani genç Cumhuriyet'e mirasıyla geleceğe daha çok güvenle ve umutla bakabilmenin onurunu yaşıyorum. Büyük Türk milleti, kendisinin milletimize vasiyet olarak söylediği, 'muhasır medeniyet seviyesinin üzerindeki yolculuğa, O'nu daha iyi anlayarak, O'nun o mücadeleci ruhunu milletle gönül gönüle omuz omuza yaptığı mücadeleyi, bundan sonra biz de milletimizle birlik ve beraberlik içinde, güçlü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni oluşrmanın gayreti içinde olacağız." Türkiye'nin, Mustafa Kemal Atatürk'ü, bundan sonraki süreçte çok daha iyi algılayacağna inandığını ifade eden Bakan Müezzinoğlu, "Çünkü, burada dünyaya bir Balkan medeniyetinin yeniden sunulabileceği bir filizin, bugün Türkiye'den dünyaya mesaj verdiğini görüyorum. Türkiye'nin bugünleri yarından daha aydınlık olacaktır. Büyük Önder'in vasiyetini yerine getirebilecek bir milletin ferdi olmaktan da mutluluk duyuyorum" dedi. “Sıla yolculuğumuzun her anında hatıralarımız tekrar canlandı” Müezzinoğlu, Atatürk’ün doğduğu ve çocukluğunu yaşadığı toprakların kendisinin de doğduğu ve geride acı hatıralar bırakarak ayrılmak zorunda kaldığı topraklar olduğuna işaret ederek, “Sıla yolculuğumuzun her anında hatıralarımız tekrar canlandı. Özlemi, burukluğu, huzuru, gözyaşını, tebessümü ve birçok karmaşık duyguyu aynı anda yaşıyoruz" diye konuştu. "Komşuluk hukukumuzu geliştirecek adımlar atmalıyız" Yunan hükümetine gösterdikleri misafirperverlikten ötürü de teşekkürlerini sunan Müezzinoğlu, “İki komşu ülke olarak dünün acı hatıralarını geleceğin barış ve huzur dolu dünyası için yaşanmış tecrübeler saymalı ve komşuluk hukukumuzu geliştirecek adımlar atmalıyız. Var olan sorunların ise iyi niyetli ve dostane yaklaşımlarla çözülebileceğine olan inancımı ifade etmek istiyorum” değerlendirmesinde bulundu. Müezzinoğlu, yarınları huzur ve barış içinde yaşayabilmek için dünyada sevgiye dair ne varsa 'Ben de varım' denilebilmesi gerektiğini dile getirerek, Atatürk’ün dünya barışına olan inancını bayraklaştırılarak, insanlığın savaşın diline mahkum olmasına geçit verilmemesi gerektiğine dikkati çekti. Atatürk’ü rahmet ve minnetle andığını belirten Müezzinoğlu, “Bugün Atatürk’ün doğduğu evin önünde tüm dünyaya bu çağrıyı yapmayı daha anlamlı buluyorum. 143 yıllık bu kıymetli mirası 60 yıl sonra müze olarak restore eden ve ziyarete açan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza da teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. "Selanik’te ve huzurunda bulunmanın ayrıca haklı gururu içindeyiz" Daha sonra Atatürk’ün evindeki anı defterini de imzalayan Bakan Müezzinoğlu, deftere şunları yazdı: “Modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Atatürk, bugün Selanik’te doğduğun evde, vefat ettiğin günde huzurunda bulunuyoruz. Atam, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşunda ve şekillenmesinde önemli bir mekan olan Selanik’te ebediyete intikalinizin 75. yılı münasebetiyle Türkiye’den çok sayıda eğitim kurumu, sivil toplum kuruluşu ve vatandaşlarımızın büyük bir ilgiyle iştirak ettikleri anma törenlerinde, onlarla birlikte huzurunda bulunmak bizi ayrıca onurlandırdı ve duygulandırdı. Aradan geçen yıllara rağmen sana duyulan sevgi ve özlem hiçbir zaman azalmamış, her zaman ilke ve devrimlerin yol göstericimiz olmuştur. Hedef olarak gösterdiğin muasır medeniyetler seviyesine Türk milleti olarak her gün biraz daha yaklaşmanın mutluluğu içerisindeyiz. 'Beni Türk hekimlerine emanet edin' diye ifade ettiğin güvene layık olmak için sağlık sektöründe çağdaş koşullara uygun yenileme ve iyileştirme gayreti içinde olduğumuzu bir kere daha belirtmek isterim. Bu vesileyle huzurunuzda kahraman silah arkadaşlarınızı ve aziz şehitlerimizi saygıyla, rahmetle ve minnetle anıyoruz. Ruhun şad olsun.” Yunanistan Türkiye Başkonsolosu Tuğrul Biltekin de Ata'nın huzurunda olmaktan onur duyduğunu belirterek, "Burada Ata'mızı kaybetmiş olmanın verdiği acıyı yaşamak için değil, çökmekte olan bir imparatorluktan ileride bağımsız genç bir devlet, bir bebeğin hayata gözlerine açmış olmasının sevincini paylaşmak üzere biraraya geldik" dedi. Atatürk'ün manevi huzurunda, vatan sevgisini, vatanın birliği ve bütünlüğü için özverili olmayı, özgürlük ve bağımsızlık aşkını bir kez daha hissettiklerini dile getiren Biltekin, ulusal birlik ve beraberlik duygusuyla kenetlenilmesi gerektiğini söyledi. Yunanistan ve Türkiye'deki çeşitli okullardan da törene katılan öğrenciler zaman zaman "Atatürk'ün askerleriyiz" sloganları attı ve Öğrenci Andını okudu. Müezzinoğlu, Atatürk'ün Evi'nin bahçesindeki törene katılan öğrencilerin yanına giderek, Ata'ya söyledikleri şarkılara da eşlik etti. Törende, öğrenciler ve bazı vatandaşların duygulanarak ağladığı görüldü. Trenle başlayan yolculuk karayolu ile bitti Öte yandan, Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, "Atatürk'ü Anma ve Barış Treni"nin, Ulu Önder'in evinde ebediyete intikalinin 75. yılı dolayısıyla yapılacak törene gecikme ihtimalinin olması üzerine, yolu Dedeağaç Tren İstasyonuna yakın bir yerde inerek, özel araçla tamamladı. Bakan Müezzinoğlu ile birlikte bazı gazeteciler de özel araçlarla karayolundan Selanik'e ulaştı. Bakan ile birlikte gelen gazeteciler törene zamanında ulaşırken, trende kalan bazı basın yayın organları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de aralarında bulunduğu katılımcılar, törene yetişemedi. Sabah saat 07.00 Selanik'te olması beklenen tren, yaklaşık 5.5 saat gecikmeyle 12.30'da gelebildi.