Atun, döviz bazında ücretlerin geriye doğru gittiğinin bir parametre olduğunu, enflasyon dönemlerinde esas odaklanılması gerekenin en düşük gelir grubunun aldığı ücret ve buna ne kadar ek verileceği olması gerektiğini söyledi.
Sürekli enflasyonun ülke ekonomisini törpülediğini, ücretlerin de bu değişikliklere adapte olduğunu belirten Atun, hayat pahalılığı vermedeki gayenin fakirleşmenin önüne geçilmesi olduğunu belirtti.
Bu noktada hayat pahalılığı karşısında toplumun tüm kesimlerine sahip çıkılması gerektiğine ve asgarü ücretin de güncellenmesine dikkat çeken ve Atun, hayat pahalılığının “eldeki imkanlara göre” illaki maaşa yansıtılacağını, en iyi stratejinin uygulanacağını söyledi.
Revize bütçenin dün Bakanlar Kurulu’na sunulduğunu söyleyen Atun, bütçede yaklaşık 6 milyar TL’lik bir artış yapıldığını, bütçenin 18 milyar TL’ye yükseltildiğini açıkladı ve yıl sonuna kadar beklenen gelir artışları hakkında bilgi verdi.
Atun, uzun yıllardır bu kadar yüksek bir enflasyon oranıyla karşılaştıklarının altını çizerek, bu yeni bütçe çerçevesinde hayat pahalılığı ve asgari ücretin düzenleneceğini kaydetti.
Atun, hayat pahalılığı oranının tüm maaş ve maaş nitelikli ödemelere yansıtılması kararının kesinlik kazandığını, tamamının karşılanması için de Bakanlar Kurulu’nda çalışılmaya devam edileceğini belirtti.