İşte o açıklama;
Halkın huzur ve güvenliğini sağlayan Polis Teşkilatı’nın, insan hakkı ihlalleri iddialarıyla en çok eleştirilen kurumlar arasında olmasının endişe vericidir ve derhal bu konuda devlet politikası üretilerek, farkındalığın artırılmasının, eğitimler ve modern suçla mücadele yöntemlerinin geliştirilmesinin, sosyal hukuk devletinin en önemli unsurları haline getirilmesi gerekmektedir.
Güvenlikten sorumlu kurumların insan haklarının teminatı olan noktalar haline getirilmesi, insan haklarını koruyacak kişilerin de tam donanımlı olmaları gerekmektedir. Kişilerin insan haklarının farkında olmaları, bu hakların neden korunması gerektiğinin bilincine varmaları gerekir.
Yasaların uygulanmasını sağlamak amacıyla yetkili polis mensuplarının da insan hakları olgusunu içselleştirerek, bu doğrultuda hareket etmesi en temel noktalardan biri olacaktır.
Gözaltı sürecinde görev alan tüm personelin de tutuklunun yaşam hakkını koruması için üzerine düşeni yapması gerekmektedir.
Gözaltına alınan kişilerin ilk olarak sağlık kontrollerinin yapılması vicdani bir yükümlülüktür. “Şüphelinin sağlık durumunun bozuk olması, kendisine zarar vermesi, başka şüphelilerin kötü muamelesi ve benzeri nedenlerle ölüm olayları meydana gelebilmektedir. Görevlilerin bu olaylarda sorumluluğunun olup olmadığının açığa çıkması için idari ve adli soruşturma başlatılmalı ve soruşturmaların neticeleri şeffaflık ilkesi gereği kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Bunun yapılması, kamu düzeni ve toplumsal barışın sürekliliği açısından en önemli noktalardan biridir”
İnsan hakları bağlamında uluslararası standartlarda önem arz eden bir diğer önemli konunun da nezarethane ve ifade odalarının belirlenen standartlar çerçevesinde hazırlanmış olması olduğunu, en belirgin tedbirlerden birinin de kamera ve kayıt sisteminin olmasınındır.Kuzey Kıbrıs’ın bu konuda kendini çağdaş koşullara çekmesi elzemdir.
Ülkemizde gözaltında bulunan zanlıların/ sanıkların intihar etmesinin halk arasında infial ve endişeye yol açtığı, sosyal hukuk devletinin anayasasındaki kişisel güvenlik ilkelerini bertaraf etmekte olduğu aşikardır. Toplum içerisinde infial yaratan sosyal adalet ilkelerine ve insan haklarına ters düşen algının denetlenmesi ve sonuçlandırılması hususunda her birimiz etkin bir şekilde takip yapması kaçınılmazdır.