Ülke genelinde moralsizlik var ya şu sıralar. Siyasi çalkantılar içerisinde hangi güzel haberleri duymuyoruz ya. Öte yandan hangi müzakereler ile ilgili kimsede bir tatmin ortamı yok ya, işte tüm bunlara inat çok önemli bir haber geldi dün. Haber Avrupa Komisyonu’nun Kıbrıs Temsilciliği’nden geldi. Aslında AB’nin Kıbrıs Cumhuriyeti Temsilciliği demek daha doğru olacak. 2004 yılında gerçekleşen vaatler, adanın kuzeyine akan paralar, yılların bıkkınlığı ile Kıbrıslı Türkler dünyalı olmak adına, statükonun sürdürülemez olduğuna inandığı için Annan Planı’na evet dedi. Kıbrıslı Türkler kendileri için çözüm ve barışı, iç huzuru talep ediyordu. Ancak Güney’den gelen OXI ile Kıbrıslı Türkler yerinde saymaya devam etti. Referandum’dan tam 1 hafta sonra ise 1 Mayıs 2004 tarihinde Kıbrıslı Rumlar AB’ye adeta bir mükafat gibi üye oldu. Bir gazeteci olarak Elefteria meydanında olduğum o gece benim için oldukça hüzünlü, zor bir gece olmuştu. Türkiyeli yetkililerin bile bir çok palavra salladığı Kıbrıs Türkleri, referandumun ertesinde ve daha ertesinde ayni noktada saymaya devam etti. Kıbrıs’ın kuzeyinde Saray Otel’in tam karşısında EUPSO (EU Program Support Office) diye bilinen AB Destek Ofisi açıldı. 15 Eylül 2006 tarihinden itibaren faaliyet gösteren AB Program Destek Ofisi sakat bir mekanizmanın, sözde özerk ama Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bağlı bir sistemin içinde hizmet vermeye başladı. Dün gelen açıklama ise bu noktadan sonra adına ister sahte devlet, ister işgal bölgesi, ister Türk Toplumu veya Kıbrıslı Türkler deyin, Kıbrıs’ın kuzeyindeki yönetim güneyi es geçip Brüksel ile muhatap olacağını müjdeler gibiydi. Kıbrıs Türk Toplumuna yönelik AB Mali Yardım Programının uygulanmasından ve Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine hazırlanmasına yardımcı olmaktan sorumlu Kıbrıs Türk Toplumu Görev Gücü’nü, Komisyon’un Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi sürecinin kolaylaştırılması çalışmalarının koordinasyonunu sağlayacak Yapısal Reform Destek Hizmetleri Genel Sekretaryası’na (SRSS) devretti. Özetle Avrupa Komisyonu, ‘Kıbrıs Türk Toplumu Görev Gücü’nü Başkan Juncker ve Başkan Yardımcısı Dombrovskis’in direk yönetimine veriyor. Bu haber Kıbrıs’ın güneyinde deprem etkisi yaratacak. Rumların endişelendiği KKTC’nin statüsünün yükselmesi korkusu dün itibarı ile yeni bir aşamaya taşınmış oldu. Kuşkusuz bu gelişme bir yandan Kıbrıs’ın güneyinde gerçekleşecek seçimlere ve ayni zamanda Rum toplumuna verilen önemli bir mesajdı. Ülkede siyasi kriz olsa da ve her kafadan bir ses gelse de. Hatta müzakereler güneydeki seçimler nedeni ile durma noktasına geldi gibi bir görüntü verse de hazırlanın bu gelişmeler referandumun ayak sesleridir.