Ülkem gençlerine dün bir kez daha çok büyük saygı duydum. “Bu nesil bozuluyor”, “gençlere güven kalmadı” “gittiğimiz yer hayrın değil” diyen örümcek beyinler dün keşke Lefkoşa’daki gençleri görseydi, kendilerinden eminim utanırlardı. İnanılmaz bir nesil geliyor. Kıbrıs Türk toplumuna ne kadar faydalı olacaklar bilmiyorum ama ben gençlerimle dün bir kez daha hayran oldum. Bu gençlerin göç etmesinin, ülkemize geri dönmelerinin sağlanması gerek. Dün Lefkoşa’da Başbakanlık binası önünde gençlerimiz haklarını arıyordu. Talep edilenler ise akla kara değildi. Onlar eylemlerinde ülkemizde ve Türkiye’de eğitim gören diğer arkadaşları gibi “burs almak” istediklerini duyurmaya çalışıyorlardı. Gaz tüpleri, Seyyar ocakları, Tencereleri, Makarnaları ile Başbakan’ın seslerini duymasını talep ettiler. Noel Baba kostümleri, megafonları, davulları trompetleri ile mesaj vermeye çalıştılar. Anlayana… Yukarıda dedim ya inanılmaz bir nesil geliyor. Üstelik dil bilen, farklı coğrafyaları koklamış, kültürü, eğitimi ile Dianellos Sigara Fabrikası’ndan meclise dönüştürülmüş binadaki koltuklara talip olacak gençleri düşündükçe heyecanlanmamak elde değil. Aslında devlet baba, babalığını yapabilse, bu çocukları çok daha iyi imkânlar ile okutabilse, çektikleri sorunlara anında müdahale edebilse her şey çok farklı olacak. O gençlerin hali hazırda Kıbrıs Türk toplumu için birer fahri ataşe olan güçlü lobisi hala kullanılamıyor. Aidiyet duygusunu onlara sunabilsek şuan olduğumuz noktadan çok çok daha ileriye gidebileceğimiz ortada. Sağcı geçinenlerimiz Avrupa Birliği’ni, ABD’yi öcü gibi görmeye devam ediyor. Hatta liderlik mekanizmalarında olanların Türkiye’nin ötesine endişe ile baktığı önemli bir gerçeğimiz şeklinde. Solcu geçinenlerimiz ise Rusya’da çöken sistem nedeni ile yüzünü Brüksel’e dönmüş ve çıkışı oralarda sırf ideolojilerini bir temele oturtmak için uğraş veriyor. Biz yıllarca Dışişleri Bakanlığı yürüten kişilerin Ankara’nın ötesine gidemediğini gördük bu topraklarda. “Ben bilmem Ankara bilir” zihniyetinin, “lobicilik zor zanaat, tek başımıza başaramayız” düşüncesinin esiri olmuş liderlere de tanık olduk geçen süreçte. Ellerindeki değerleri bilemeden hoyratça insan gücünü harcayan yöneticiler yönetti bizi. Lise diploması ile Başbakanlık, Eğitim Bakanlığı yapmış siyasiler ile de yüzleştik. Artık geçmişe sünger çekmenin zamanı geldi. Artık geleceğe, gençliğe, insanımıza güvenmenin ve yatırım yapmanın zamanıdır. Brüksel’de, Portekiz’de, Lüksemburg da hatta Yunanistan’da okuyan gençlerle buluştum dün. Tümü pırıl pırıl. Tümü ülkeye gelip, eğitimleri, deneyimleri, kültürleri ile Kıbrıs Türk toplumunu ileriye taşımak adına, ülkeyi sırtlamak adına uğraş vermek istediklerini söylüyordu. Fabrikasyon ve tek renkli gençlerin değil, gökkuşağı misali donanımlı gençlerin geldiğini görürken, gelecekten daha umut duyuyorum. Mutlu sorunsuz ve güzel bir yılın sizinle buluşması temennisi ile. İyi haberlerle kalın.