Avrupa Birliği koronavirüs ile mücadele konusunda neler yapıyor ?
İkinci dünya savaşından bu yana en büyük kriz olduğu belirtilen Koronavirüs (Covid-19) salgını dünyayı alarma geçirirken 27 üyeli Avrupa Birliği'nde de deprem etkisi yarattı.
Avrupa Birliği koronavirüsün ekonomik etkileriyle mücadele edilebilmeleri için üye ülkelerin uyması gereken bütçe kurallarını askıya aldı. İstikrar ve Büyüme Paktı, üye ülkelerin kamu harcamalarını ve bütçe açıklarını sınırlandıran katı kurallar içeriyordu. Alınan karar, üye ülkelerin kamu harcamalarını kriz döneminde serbest bırakmasını sağlıyor.
Öte yandan Avrupa Merkez Bankası piyasalarda tansiyonu düşürmek ve koronavirüsün (Covid-19) olumsuz etkileriyle boğuşan Euro bölgesini koruma altına almak için 750 milyar euroluk acil destek programı başlatma kararı aldı.
İtalya ve İspanya Avrupa'nın en ağır kayıplarını verirken birçok ülke önlem amacıyla sınırlarını kapattı.
Turizm sektörü ağır darbe aldı
Avrupa'nın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında bulunan İspanya'nın Barcelona kentinde büyük sessizlik ve tedirginlik hakim.
Turizm sektörü İspanya'nın gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 13'üne tekabül ediyor.
Restoran işletmecisi Eric Basset endişelerini dile getirerek, "Müşterilen buraya yeniden gelip gelmeyeceğini bilemiyoruz. Uluslararası çapta Barcelona'nın hala aranan bir şehir olup olmayacağını bilemiyoruz. Hem bizler hem çalışanlarımız için somut destek arayışındayız. İşletmelerimizi düzgün şartlarda açmalıyız, bunun için kasada paramız olmalı." dedi.
İspanyol hükümeti Avrupa Birliği fonları ve daha esnek bütçe kuralları sayesinde ülke ekonomisini desteklemek amacıyla 200 milyar euro yardım paketi açıkladı.
Katalonya Turizm Derneği ve Guitart otelleri yetkilisi 65 yaşındaki Roberto Torregrosa işletmelerinin hiç bir zaman kapatılmadığını belirterek Avrupa Birliği'nden koordinasyon içinde hareket ederek acil yardım talebinde bulundu. Torregrosa, "Bankaların, hükümetlerin, tedarikçilerin ve müşterilerin desteği olmadan bizler bu durumdan çıkamayacağız. Avrupa Birliği liderleri birlik ve beraberlik içinde hareket ederek ortak politika açıklamalı." dedi.
İspanya'da küçük ve orta ölçekli şirketlerin yüzde 96'sı koronavirüsten olumsuz etkilendi. 1 milyon 500 bin kişi işini kaybedebileceği belirtiliyor. Avrupa Merkez Bankası'nın açıkladığı yardım paketinin yeterli olup olmayacağı bilinmiyor.
Ekonomiden sorumlu Avrupa Komiseri Paolo Gentiloni: Krizden sonra otoriter rejimlerin ortaya çıkma riski var
Avrupa Komisyonu'nun Ekonomiden Sorumlu Komiseri Paolo Gentinoli'ye Avrupa Birliği'nin şirketlere nasıl destek olacağını sorduk:
Euronews: Ekonomik yardım paketi açıklayan ülkelerin borç yükü çoğalıyor. Bunu önlemek mümkün olacak mı ?
Paolo Gentiloni: Avrupa Merkez Bankası ve diğer merkez bankaları krize çok güçlü şekilde cevap verdi. Özellikle Euro Bölgesi içinde pazarın istikrarını bozmamak için olağanüstü bir karar alındı. Bu müdahalenin durumu kontrol altında tutacağına inanıyorum.
Euronews: Korona tahvillerinin zamanı mı ?
Gentiloni: Finansal tahviller, acil durumlar içindir. Şimdi bu hedeflere olan bağlılıkları paylaşmak zorundayız çünkü ekonomik olarak daha güçlü veya daha zayıf ülkeler var. Zayıf ülkeler tek başına bu yükü kaldıramaz.
Euronews: Korona tahvilleri için doğru zaman mı ? Almanya ve Hollanda bunu istemiyor, dayanışmaya hayır mı diyorlar ?
Paolo Gentiloni: Dayanışmaya hayır demek bütün projelerimizi riske atabilecek bir durum. Bütün bu konular tartışılacak. Avrupa Birlği'nin bütçesi de var. Avrupa Birliği Yatırım Bankası'nın rolünü güçlendirmek de mümkün. Avrupa Birliği maliye bakanları geleceğe yönelik önlemleri tartışacak.
Euronews: Koronavirüs krizinden sonra dünyanın neye benzeyeceği konusunda bazı tartışmalar var. Sizce antlaşmalarda değişiklik yapılması gerekecek mi ?
Gentiloni: Bugün tartışılan konu bu değil. Ulusal çapta güçlü bir müdahale olacak, hükümetin rolleri öncesine göre daha belirgin olacak. Bizler daha güçlü bir sağlık ve sosyal sistem için mücadele etmeliyiz. Hükümetlerin güçlenmesi otoriter modellerin ortaya çıkabileceği anlamına geliyor. Koronavirüs krizi sonrasında Avrupa Birliği'nde bu durum ciddi risk teşkil edebilir.