Kıbrıs sorununun, İngiltere’nin AB’den çıkışı, ABD’deki başkanlık seçimleri, Ban Ki-moon’un BM Genel Sekreterliği’nden ayrılması, Türkiye’nin planları konjonktürünün “baskısı altında olduğu” belirtildi.
Fileleftheros AB içinde ve dışında yaşanmakta olan gelişmelerin Kıbrıs sorundaki olguları etkilediğini, bu gelişmelerin müzakere prosedürünü ağırlaştırıp, kısır görüşmelere sürükleyebileceğine dikkat çekti ve bugünkü konjonktürün Kıbrıs sorununa etkilerini özetle şöyle aktardı:
“1-Önümüzdeki en az iki yıl AB dikkatini İngiltere’nin Birlik’ten çıkış prosedürüne yoğunlaştıracak ve diğer öncelikler rafa kaldırılacak. Bunun paralelinde, gerek AB gerek BM içerisindeki çabalara önderlik eden İngiltere’nin Kıbrıs sorunundaki faaliyetlerini etkileyecek iç gelişmeler de yaşanacak. Kıbrıs sorunundaki gelişmeler ilerlerse bu olumlu etki yapacak ancak Londra çeşitli çözüm çabalarında Kıbrıs Rum tezlerine karşı küçümseyici oldu. İngiltere bundan sonra ‘Krallık’tan ‘Birleşik’ ve ‘Büyük’ün sonsuza dek ayrılması tehlikesiyle iç bütünlük meselesiyle karşı karşıya olacak. Bu, AB’nin geriye kalanında da karışıklıklara neden olacak ve ayrılıkçı eğilimleri güçlendirecek. İskoçya ve Kuzey İrlanda dışında İspanya da derhal Cebelitarık’taki mülkiyet ortaklığı konusunda devreye girdi.
2-ABD’de kasımda yapılacak başkanlık seçimleri, Biden ve Kerry’nin açıklamalarına karşın Washington’u etkin müdahil olmaktan uzaklaştırıyor. Yeni hükümet görevi Mart 2017’de devralacak, dolayısıyla uyum ve derin devletin politikasını ifade etmekte olan Dışişleri Bakanlığı’nın bürokrasisi için bir geçiş dönemi gerekecek.
3-Ban Ki-moon’un bu yılın sonunda BM Genel Sekreterliği’nden ayrılması, (prosedürde) gecikmeye neden olacak. Özellikle de yeni Genel Sekreter çalışma arkadaşlarında, Kıbrıs grubunu etkileyecek şekilde değişiklik yaparsa…
4-Türkiye’nin Kıbrıs sorununda anlaşma niyeti söylemde kalıyor. Aslında Erdoğan rejimi, planı kapsamında işgal bölgelerini süratle Türkiye’ye entegre etmeyi ilerletiyor. Bunun paralelinde sahte devleti yükseltme yönünde de hareket ediliyor.
5-Daha önce olmazsa, 2017 başlarında Kıbrıs’ta 2018 başkanlık seçimleriyle ilgili çalışmalar başlayacak. Bu da özellikle devlet başkanlığının talipleri tarafından önceliği ve gündemi değiştirecek.
Farklı gelişme ve konjonktürler Kıbrıs sorununu da, devam eden prosedürün hızını da, özelliklede anlaşmaya varmak olan hedefi de etkiliyor. Dolayısıyla, Kıbrıs MEB’indeki ruhsatlandırma prosedürü ertelenmeden ve gecikmeksizin ileri götürülmeli. Bu, yeni stratejik ve diğer avantajlar yaratacak.”