14 gün süreli ev karantinası kuralına uyulup uyulmadığını kontrol etmek amacıyla geliştirilen uygulama kullanıcıya rastgele bir gün ve saatte mesaj göndererek 15 dakika içinde bulunduğu yerden fotoğrafını göndermesini istiyor.
Yüz tanıma ve jeolokasyon verilerini kullanan uygulama bu sayede kişinin karantina kuralına uyup uymadığı belirleniyor. 15 dakika içinde fotoğraf gönderilmezse, ya da kural ihlali tespit edilirse polis devreye giriyor.
Salgının özellikle yaygın olduğu Güney Avustralya'daki Yeni Güney Galler ve Victoria eyaletlerinde deneme aşamasındaki uygulamanın 50 gönüllü katılımcısı bulunuyor ve deneme sonuçlarının önümüzdeki haftalarda hükümete rapor edileceği belirtiliyor.
Uygulamanın başarılı olması halinde uluslararası seyahatler içinde kullanılması amaçlanıyor.
"Koronavirüsle mücadele adına özgürlüklerden fazla ödün vermek"
Güney Avustralya eyalet başkanı uygulamanın yalnızca ev karantinası süresince kullanılacağını ve hükümetin toplanan bilgileri gizli tutacağını açıkladı.
Ancak ülkedeki sivil toplum kuruluşları bu tür teknolojilerin kamu hak ve özgürlüklerini yeterince güvence altına almadan ve detaylıca tahkik edilmeden uygulamaya konulmasına karşı çıkıyor.
Yeni Güney Galler Kişisel Hürriyetler Konseyi biyometrik veri ve yüz tanımanın kullanımı için bir moratoryum talep ediyor.
Yüz tanıma ve jeolokasyon verilerini kullanacak olan uygulama Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanan Atlantic dergisi tarafından ünlü İngiliz yazar George Orwell'in "1984" kitabından esinlenerek "Orwelci" olarak adlandırdı. Dergide yayınlanan Conor Friedersdorf imzalı makalede Avustralyalıların koronavirüsle mücadele adına özgürlüklerinden fazlasıyla ödün verdikleri yorumunda bulundu.
George Orwell'in 1949'ya yayınlanan 1984 adlı bilim kurgu kitabında totaliter ve baskıcı rejimlerin, kitlesel denetim ve siyasi manipülasyon yoluyla kişisel ve kamusal haklarla birlikte ifade özgürlüğünü yok ediş hikayesini anlatıyor.