Guardian gazetesinin haberine göre, Mayıs 2013- Ekim 2015 tarihlerinde çalışanlar tarafından tutulan iki binden fazla rapor, Nauru Adası'ndaki merkezde yaşayan sığınmacı kadın ve çocukların cinsel istismara maruz kaldığını, ayrıca travma geçirdiğini gösteriyor.
Habere göre, raporlarda, sığınmacı kızların okullarda diğer öğrenciler tarafından taciz edildiği, sigara ve esrar karşılığında cinsel ilişkiye zorlandığı, tacize uğrayanların kendilerine zarar vermeye çalıştığı belirtildi.
Raporda, sığınmacıların geçirdiği travmalar arasında reşit olmayan bir çocuğun eline iğneyle kalp şekli çizilmesi, mülteci bir kadının Avustralya'da yaşayan eşinin adını göğsüne bıçakla kazıması gibi örnekler de gösterildi.
Avustralya hükümeti, raporlardaki suçlamaların henüz teyit edilmediğini, merkezde yaşandığı iddia edilen olayların araştırılmak üzere Nauru emniyetine bildirildiğini belirtti. Öte yandan Avustralyalı yetkili Rishard Marles, merkezde şeffaflık olmamasını ve bağımsız denetim yapılmamasını eleştirdi.
BİR MÜLTECİ KENDİNİ YAKARAK İNTİHAR ETMİŞTİ
Bu arada Avustralya Göç Bakanlığı sözcüsü, Nauru hükümetinin kontrolünü devralacağı merkezdeki mültecilerin sağlık, refah ve güvenliğinin sağlanmasına destek olmaya devam ettiklerini açıkladı.
Nauru gözaltı merkezinde yaklaşık üç yıldır tutulan İranlı mülteci Omid Masoumali, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) görevlilerinin gözü önünde kendini yakarak intihar etmişti.
Masoumali'nin intiharından beş gün sonra da kampta kalan Somalili bir kadın, kendini ateşe vermiş ve ağır yaralanmıştı. Yaşanan olaylar, dikkatleri bir kez daha gözaltı merkezlerine çevirmişti.