Protestocular, çeşitli ulusların bayraklarının yanı sıra "Sığınmacılar hoş geldi", "Korku yerine özgürlük", "Daha insanca sığınmacı yasası" ve "Müslüman yasağına hayır" yazılı dövizlerle, parlamento binasına yürüdü.
Müslüman sivil toplum ağı adına konuşan Esim Karakuru, ırkçılık ve ayrımcılık karşıtı açıklamalara basının yer vermediğine işaret ederek, "Müslüman kadınlar üzerinden politika yapılıyor. Müslüman kadınlar ayrımcılığın birçok şekliyle karşı karşıya kalıyor. Bu ayrımcılık, toplumun her kademesinde hissediliyor. Bu nedenle bugün burada sesimizi yükseltmek ve mücadele vereceğimizi söylemek için toplandık." dedi.
Müslüman olsun olmasın, hiç kimsenin bir kadının kılık kıyafetine karışma hakkının olmadığını belirten Karakuru, Avusturya'ya farklı ülkelerden daha insanca bir yaşam sürmek için gelen sığınmacılar üzerinden siyaset yapıldığını ve bu insanların tekrar geldikleri tehlikeli savaş bölgelerine geri gönderilmek istenildiğini ifade etti.
Sivil toplum kuruluşlarından Avusturya Halk Yardımı yöneticisi Erich Fenninger de ekonomik sorunların politik malzeme olarak kullanıldığını, bu durumun toplum içinde ayrımcılık ve nefreti artırdığını söyledi
Fenninger, "Aşırı sağcı küçük gruplar ve aşırı sağ partilerin kullandığı ifadeler, büyük partiler tarafından eleştirilirdi. Bugün bu büyük partiler aynı söylemleri siyasi programlarına alarak, kullanmaya başladılar. Aşırı sağ politikalar hükümet programında yer almaya başladı. Buna karşın insan hakları, savunulması bir yana, aksine tamamen ortadan kaldırılıyor." diye konuştu.
Sığınmacıların 'suçlu' olarak nitelendirildiğini dile getiren Fenninger, insanların sınıflandırıldığını, farklı sıfatlarla damgalandığını kaydetti.
Yaklaşık 4 saat süren protesto yürüyüşü, parlamento binası önünde olaysız sona erdi.