2020 Nisan ayında yapılacak olan seçimler için halen “Boykot” eğilim çok yüksek!
Henüz hiç bir aday %40'a varan sandık küskünü / boykotçuları ikna edecek bir program/vaat ortaya koyamadı.
2020 Nisan sonrasında yapılması muhtemel bir erken seçime gitmeyeceğini söyleyenlerin oranı ise daha da yüksek.
Siyasal sistem, siyaset kurumu geleceğe dönük olarak topluma ve bireylere umut veremiyor. Bu durum seçime katılım oranının hızla aşağıya inmesine neden oluyor.
Umutsuz kitleler sandığa küsüyor, memlekette bir şey değişeceğini düşünmediğinden söylenenlere de kulaklarını tıkıyor.
Mesela “Maraş açılımı” denirken Kapalı Maraş’ın halen neden açılmadığını açılamadığını? Çok iyi anlıyor!
Vatandaş mesele irade meselesi diyor ve susuyor.
Yüksek mecralardan mesaj tam alınınca gereği yapılır diyor ve izleyelim bakalım modundan tartışalım moduna bile geçmiyor.
**
Nisan 2020’ye giderken devam eden bu boykot eğilimi sandığa gidecekleri kimin mobilize edeceği ile ilgili olarak değişik sonuçlara gebe.
Epeyce bir aday var. Şimdilik Akıncı, Erhürman ve Tatar sokakta en çok konuşulan ancak Özersay’ı da boş geçmemek gerek.
Seçim iki turlu bu çok net...
Tüm adayların ilk turda alacakları oylar ikisinin ikinci tura kalmasını sağlayacak ancak diğerlerinin aldıkları destek ise ikinci turun galibini belirleyecek.
**
Henüz daha seçimin tarihi bile Meclis’te bir yere bağlanabilmiş değil.
Tabii, bir de olası referandum var seçimle birlikte...
Gerçi buna bazı partiler her ne kadar da değişikliklerin içeriğine karşı çıkamasalar da seçim ile aynı tarihte yapılmasına karşı çıkıyorlar.
Seçimle aynı tarihte yapılacak bir referandumda hayır oyu çıkma olasılığı çok yüksek.
**
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, dün manifestosunu açıkladı.
Ama kendi dışındaki herkesi tehlikeli ilan etti. Akıncı’yı açık tehlike, Erhürman’ı Akıncı’nın müsvettesi Tatar ve Özersay’ı ise gizli tehlike olduğunu söyledi. Hepsini de Federasyoncu ilan etti.
Çok ayrıştırıcı bir dil kullandı. Bu ayrıştırıcı dil ile Arıklı, partisinin aldığı oya ulaşamaz ise şaşırmamalıdır.