Ayşe ile olan ilişkim

Oshan SABIRLI

Kimi zaman dünyanın adeta Kıbrıslı Türklerin etrafında döndüğünü düşünüyoruz. Üstelik dünyada bu kadar çok sorun varken, mazoşist ruhumuz, hayatı bizim için daha da çekilmez kılmak adına garip bir savaş veriyor. Çoğu insan Ayşe’yi suçluyor. Ayşe nerede? Ne hissediyor? Hayatımızda hep yarım kalmışlığını, eksikliğini hissederiz. Ayşe ile benim ilişkimde öyle bir ilişki işte. Yarım, eksik, tamamlanmayı bekliyor. İş belki, biraz da benim tembelliğimden, cesur olamamadan geçti. Karşısına dikilsem, ona duygu ve düşüncelerini sorsam her şey daha farklı olacaktı. Olmadı, hiç soramadım. İlk değildim belki, o da eminim sorularıma benim gibi ürkek yaklaşacaktı. Ama dediğim gibi ilişkimiz istediğim gibi olamadı. Her şey ve ilişkimiz Cenevre’de başladı. Aslında, karar çok önceden verilmişti. O bile bilmiyordu yolun sonunun nereye çıkacağını. Ama dediğim gibi, söyleyecek sözlerim varken, çok eksik hissediyorum. Bir yaz daha bitmek üzere, ilk kez tatile çıktığını duyduğum günden bu yana ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum. Ayşe’nin o günkü tatili ile çok şey değişti. O istemiş miydi bu tatil kararını? Sorularıma cevap vermek istiyor mu? O da garip hissediyor mu? Bilmiyorum. Son yıllarda Ayşe ile birkaç kez temasta bulunmaya çalıştım. Olmadı. Ayşe’ye ulaşılmıyordu, telefonlarıma çıkmıyordu. Bu kez bir arkadaşım aracı oldu. O, konuşmak istemediğini söyledi. Yıkıldım. Telefonla kendisine ulaşmak, o yaz mevsimini sormak istiyordum. Yapamadım. 2 yıl önce Ankara’da, Gazetecilik ile ilgili Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde katıldığım bir programda Ayşe’nin yanı başımda olduğunu duydum. Hem çok heyecanlandım, hem korktum. Daha sabah saatlerinde görmüşlerdi. Cevaplanmasını istediğim o kadar çok soru vardı ki, cesaretimi toplayıp sormak istedim. Olmadı. Hem çok yoğundum, hem de çok fazla insan vardı çevremde. Yarım kalmış bir parçam, eksikliğini hissettiğim tüm cevaplar ondaydı. Gazeteci dostum Doğan Tılıç, “görüşmek ister misin?” dedi. Görüşemedik; o mu oradan ayrılmıştı? Ben mi ertelemiştim bu geç kalmış randevuyu hatırlamıyorum Ayşe yanı başımdaydı, onun bastığı toprağa basıyor, onun geçtiği kapılardan geçiyordum ama görüşemedik. Ayşe evlenmiş, üstelik Profesör Doktor olmuş. Hatta soyadına bir de, Ayata ekletmiş. Biz hiç tanışmadık Ayşe Turan Güneş ile ama o içmde bir yerlerde duruyor. hala ODTÜ’de mi? 1974, 20 Temmuz tarihinden sonra tatile bakışı nasıl oldu? Kıbrıs’ın onun için anlamı ne? Sormak istiyorum. Cevaplar onda, Oysa ben hala karşılaşacağımız günü bekliyorm. ***** Göze Çarpanlar Sayın Pervin Gürler, dün gece oldukça yorgun, gözlerinizin bile çökmüş olduğunu fark ettik. Sanırım bu geçen 12 gün ve 3 Milyon TL sizi oldukça yaşlandırdı. Umarız dün gece rahat bir uyku uyuyabilmişsinizdir. Sayın Mehmet Ali Talat, Cumhurbaşkanlığı adaylığınız konusunda CTP’nin bölündüğü ve birçok adayın CTP listelerinde isminin geçtiği göze çarpıyor. Sizin net tutumunuzun ne olduğu halk tarafından çok merak ediliyor umarız henüz pes etmediniz. Sayın Kutlay Erk, Lefkoşa, Mağusa ve Girne’nin partinize tahmin ettiğimizden çok daha pahalıya mal olduğu dün İsmet Akim tarafından açıklandı. Acaba nerede hata yapıldığını çözme şansınız oldu mu? Sayın Yaşar Ersoy, tiyatro binası konusunda başlatılan bu son girişimin en kısa zamanda sonuca ulaşmasını biz de ümit ediyoruz. Umarız bu kez çağdaş bir binada artık daha yoğun şekilde tiyatro ile buluşacağımız günler uzak değildir. Sayın Hasan Sadıkoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ahmet Kaşif’in sizi ziyaretinde makam koltuğu yerine misafir koltuğunu kullanmanız gözden kaçmadı. Teamüllerin çok büyük krizler ve hatta savaş bile çıkarabileceğini unutmamakta fayda var. Sayın Cemal Özyiğit, TDP Yeni Erenköy Örgütü’nü oluşturmak için sanıyoruz biraz geç kaldınız. Seçimde belediye meclisine TDP’li üye sokamasanız da umarız bu kez yeni örgütünüz bu bölgeyi toparlamayı başarır. Ama işinizin oldukça zor olduğunu söylemek gerek. Sayın Süleyman İrvan, Medya Etik Kurulu’nun ülkede yaşanan son gelişmelerin haberlerini nasıl değerlendireceğini açıkçası biz de çok merak ediyoruz. Etik değerler konusunda kurulun kaçak dövüştüğü konusunda ağır eleştiriler yapıldığını belirtmeden geçemeyeceğiz. Sayın İsmail Kızılbay, Al Jazeera Türk ile ilgili ne olup bittiğini çok merak ediyoruz. Üstelik Kıbrıs’a gelip gitmeleriniz ve buradaki bazı dostlarınızı ihmal etmeniz bizi üzüyor. Sayın Ulaş Barış, sizin haberler şu sıralar bize farklı krizler yaşatmaya başladı. Sanırım önümüzdeki günlerde, haberleri teyit etme konusunda biz daha çok zorlayacaksınız. Sosyal medya garip bir şey ve çok tehlikeli olabiliyor. Aman dikkatli olun. ***** BECERİKSİZLİK “Let’s do it” dedik çevre temizliği yaptık. Ardından bir hafta geçti her şey eskiye döndü. Resimdeki gibi benzer manzaraları her gün görüyoruz. Deniz mevsiminde keyif yapılırken, plajları kirletmeye devam ediyoruz. Yer Mağusa Silver Becah. Manzara yine değişmiyor. ***** Eski fotoğraf Eski kadınlar için “hükümet gibi kadın” derlerdi. Tam yarım asır önceden bir fotoğraf. Eski kadınlarımıza ithaf olunur… (Gülsün Nazif’in arşivinden)