TÜRKİYE YETKİLİLERİNE SÖZ VERDİLER!!!!
Evet, her gün elektrikler kesiliyor ve bu durum hepimizi zorda bırakıyor.
İşlerimiz aksıyor, çocuklar ders çalışamıyor.
Her şeyin elektrikle çalıştığı bu çağda resmen elimiz kolumuz bağlı kalıyor.
Hastası var, yaşlısı, bebeği var.
İlaçlar, yiyecekler ,bozuluyor, hava soğuk.
Dolayısıyla hepimiz isyan ediyoruz.
İsyan etmekte de haklıyız.
Çünkü bu durum ne bir arızadan ne de bir yetersizlikten kaynaklanmıyor.
Kötü bir zihniyetten kaynaklanıyor.
Her tür kaynaklarımızı, Türkiye’deki ya da kökü Türkiye’de olan özel şirketlere devredeceklerine dair Türkiye yetkililerine söz veren, hatta imzalar atan gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin karanlık ve kötü zihniyetlerinden kaynaklanıyor.
Bu işin kararı taa 2002 de verildi.
Geçmişi şöyle bir hatırlayalım,
2002 yılına kadar ucuz elektrik alıyorduk. Ancak üretilen elektrik yeterli gelmiyordu.
Ne yapıldı?
AKSA şirketi ile bir anlaşma imzalandı ve alım garantisi verildi.
2007 yılında KIB-TEK e ait ikinci santral devreye girdi.
Artık KIB_TEK elektrik üretimi için yeterliydi.
Ancak siyasiler ne yaptı ?
AKSA’nın Kalecik’teki dizel santrallerinin bire bir aynısı olan, KIB-TEK’e ait Teknecik Dizel Santrallerinden 2 tanesini devre dışı bırakıp, çalıştırmayarak AKSA’dan hizmet almaya devam ettiler.
Hem de ihtiyacın fazlası üretimi bile alma garantisi verdiler.
2012 yılında sayıştay bir rapor düzenledi. Bu rapora göre “AKSA daha pahalıya elektrik üreterek KIB-TEK’i zarara uğratıyor ve alım garantisinin uzatılması uygun değildir” deniyordu.
Ama bu raporu dikkate alan olmadı ve alım garantisi daha da artırılarak, sözleşmenin süresi uzatıldı.
UBP nin başlattığını CTP-DP hükümeti devam ettirdi.
EL- SEN grev yaparak bu olan biteni halka anlatmaya çalıştı ama ne yazık ki çoğumuz oynanan oyunu görmedi ve EL-SEN e yüklendi. Hatta sadece grevden dolayı kızmakla kalmayıp, hükümetlerin EL-SEN’i itibarsız hale getirmek için ortaya attığı “çok para alıyorlar, kurum zarara uğruyor” yalanına sarılıp, bunu yayanlar da oldu.
Oysa KIB-TEK’i zarara uğratanlar belliydi,
1 ) Özelleştirmek için Türkiye yetkililerine söz veren Hükümetler.
2) Bu hükümetlerin yüksek maaşlarla KIB-TEK’in yönetimine atadıkları kişiler.
3) Kumarhanelerden, otellerden, belediyelerden , Devlet Dairelerinden hoyratça harcanan elektriğin bedelini almayıp, onları affedip, bu bedeli halkın faturalarına yansıtan hükümetler. (Böylece hem bu yerleri elektrik parasından kurtardılar, hem de yüksek faturalardan dolayı, halkı kuruma karşı kışkırttılar.)
4) Pahalıya elektrik üreten, hatta alım garantisi fazla diye üretmediği fazlalığın parasını da devletten alan AKSA.
Ama bir çoğumuz, madem kurum zarar ediyor, öyleyse AKSA neden bu kuruma talip ve nasıl ucuza elektrik üretecek diye sormadık.
Sonrasında “Türkiye’den kabloyla elektrik gelmesi” geldi gündeme.
EL-SEN yine grevler yaptı, Maliye dahil bir çok daire ve işyerinin elektriğini kesti.
Ama halk olarak bu eylemelere sahip çıkmadığımız için, eylemlerin devamı gelemedi.
Şimdi ise “Kamu İhale Yasası’nı” değiştirerek, KIB-TEK’i Özel şirketlere peşkeş çekmeye çalışıyorlar.
EL-SEN yine greve giderek halkın bu konuya dikkatini çekmeye çalışıyor.
Maaş için, ya da kendi özlük hakları için değil, halkın öz malının peşkeş çekilmesine direniyor.
Umarım bu sefer EL-SEN’i yalnız bırakmayız ve halkın kurumuna sahip çıkarız.
Evet, elektrik kesintilerine karşı çıkıp isyan edelim ama doğru adresi suçlayarak.
Hükümeti suçlayıp, EL-SEN’e teşekkür ederek.
Eğer halk bu konuya “DUR” demezse üreten son kalemiz de elimizden gidecek.
Çünkü hükümetinden muhalefetine, söz verdiler. O yüzen mecliste bu yasaya hayır deneceğinden emin değilim.
Bu ülkeyi parsel parsel devredenlere yazıklar olsun.
Buna rağmen her dönem direnen ve halkın malına sahip çıkan EL-SEN’in mücadelesine de SELAM olsun.