Hacıyev yayınladığı yazılı açıklamada, Kasulidis'in ifadelerinin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Helsinki Nihai Senedi ve diğer uluslararası antlaşmalarla üstlendiği sorumluluklarla bağdaşmadığını, Ermenistan'ın işgalci politikasının teşvikine hizmet ettiğini belirtti.
Kasulidis'in ifadelerinin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk grubunca yürütülen müzakere sürecine zarar verdiğini vurgulayan Hacıyev, ifadelerin Güney Kıbrıs Rum kesiminin üye olduğu Avrupa Birliği (AB), AGİT ve Avrupa Konseyinin Dağlık Karabağ'la ilgili tutumuyla örtüşmediğini kaydetti.
Hacıyev, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"AB 2016 yılı Küresel Stratejisinde 'Devletlerin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü, sınırların dokunulmazlığı ve çatışmaların barış yoluyla çözümü Avrupa güvenliğinin başlıca öğeleridir' deniliyor. Bu ilkeler, AB üyesi ve AB dışındaki tüm ülkeler için geçerlidir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanının ifadeleri, daha önce söyledikleriyle çelişiyor. O, 26 Ocak 2017'de AGİT Daimi Konseyinde yaptığı konuşmada, Kıbrıs'ın toprak bütünlüğünü desteklediğini belirtmişti. Onu da belirtelim ki Kuzey Kıbrıs, Türklerin asırlardır köklü halk olarak yaşadığı bölgedir ve onların da kendi mukadderatlarını belirleme hakkı vardır. Şeffaflık temin edilmediği için Güney Kıbrıs Rum kesimi ile Ermenistan arasındaki askeri iş birliği konusunda da bazı soru ve şüpheler vardır. AB ve AGİT'in konuyu gözden geçireceğini ümit ediyoruz."
Kasulidis, Ermenistan Savunma Bakanı Vigen Sarkisyan'la yaptığı görüşmede, Dağlık Karabağ'dan "tarihi Ermeni toprağı" diye bahsetmişti.