Baba Ve Kızı

Mesut GÜNSEV

Bu haftanın gönderisi İstanbul’dan Attila Saran dan geldi..

Babalar günü yaklaşıyor.Her yıl Haziran ayının üçüncü haftasında kutlanan Babalar Günü bu sene 19 Haziran'a denk geliyor. 
Bunu bir kızın Babası için yazdıklarıyla anımsayalım diyor rahmetli Arslan Mengüç hocamızın bahriyeden sınıf arkadaşı sayın saran paylaştığı satırlarla…

0 yaşında 
Baba : Ne kadar da güzel. şimdi bu küçücük şey 
benim kızım mı? Gözleri de bana ne kadar çok benziyor. 
Kızı : Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam 
babam olsa gerek.

5 yaşında 
Baba : Prensesim benim, güzel kızım. 
Söyle bakalım baban sana ne alsın? 
Kızı : En çok babamı seviyorum. 
Babam, niye annemle uyuyor? 
Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin.

10 yaşında 
Baba : Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız? 
Kızı : Ben babama aşığım. Büyüyünce 
babam gibi erkekle evleneceğim. 
Babam bu ay harçlığımı arttırır mı?

15 yaşında 
Baba : Ne kadar da çabuk büyüdü. Eve de gittikçe 
geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü 
bir şey gelecek. Sanırım daha sert konuşmalıyım. 
Kızı : Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim 
kadar vakit geçiremiyorum. Bana baskı uygulamasından 
nefret ediyorum. Ne zaman özgür olacağım?

20 yaşında 
Baba : Artık sözümü dinlemiyor. Benden 
giderek uzaklaşıyor. Kendi parasını da kazanmaya 
başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii. Uzun 
zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten. Evi de 
sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor. 
Kızı : Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor. 
Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına 
ne demeli? Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım. 
Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!

25 yaşında 
Baba : Bir gün bunun olacağını biliyordum. 
ışte evleniyor. Zaten aramız eskisi gibi değildi. 
şimdi bir de kocası var. Prensesim beni terk ediyor. 
Kızı : Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi 
takınmasının ne lüzumu var ki? Biliyorum, onu 
bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor. 
Kendi hayalindeki damat değil ya! 
Sanki birlikte yaşayacak olan o.

30 yaşında 
Baba : Çok az görüşüyoruz. Daha sık 
bi araya gelsek ne iyi olur. Hem torunlarımı 
da özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden 
fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki... 
Kızı : Babamları da çok ihmal ediyorum galiba. 
Yine telefonda çok üzgün geldi sesi. 
Hafta sonu onlara sürpriz yapmak en iyisi.

40 yaşında 
Baba : Kızım, benim entellektüel düzeyimi 
yeterli bulmuyor. Ona göre çağın gerisinde 
düşünüyormuşum. Oysa küçükken derslerine 
hep ben yardım ederdim. Anlayamadığı 
bütün problemleri bana sorardı. 
şimdi beni beğenmiyor. Bir daha onunla 
asla politik tartışmalara girmeyeceğim. 
Kızı : Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor. 
Sürekli bir şeylerden yakınıyor. Gerçi 
son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama. 
Ya ona bir şey olursa? Zaten hiçbir zaman 
dilediği gibi bir evlat da olamadım.

45 yaşında 
Baba : Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel. 
Gözüm arkada gitmeyeceğim. Her şeyi 
kendi başardı. Onunla gurur duyuyorum. 
Kızı : Babam için çok endişeleniyorum. Onu 
kaybetmeye hazır değilim. ilaçlarını da hep 
ihmal ediyor zaten. Allah'ım onu benden alma!

50 yaşında 
Baba : Dünyada mutlu kal kızım ! 
Kızı : Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım. 
şimdi ben kime danışacağım, kim yardım 
edecek bana? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol. 
Ve hep yanımda olduğunu hissettir, ne bileyim ben, 
arada sırada işaretler yolla mesela. 
Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım?

55 yaşında 
Kadın : Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım. 
Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, çünkü 
"keşke"lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum. 
Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm 
her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu? 
Binlerce gözüyle, boşluktaki adam uzanır, düşsel bir 
incelikten onu kendi gecesine alır...

Seni çok özlüyorum, dertleşeceğim, 
danışacağım kimsem kalmadı baba... 
Seni kaybettikten birkaç ay sonra bir oğlum oldu. 
Sana olan sevgimi oğluma verdim . 
Onda seni yaşıyorum, rahat uyu babacığım . 
Kızın...