MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Her canlı nefes alır, ama insan olmak için nefesten daha fazlası lazımdır. 14 Mart Tıp Bayramı taşıdığı pek çok anlamının yanı sıra bir vefanın, feragatin, özverinin tüm sağlık çalışanlarımızda nasıl bayraklaştığını ifade eden özel bir gündür. Doktorlarımıza, hemşirelerimize, hasta bakıcılarımıza ne yapsak azdır. Onlara gönül borcumuzu ödememiz kolay değildir.
Türkiye'de 2 yıl içinde 96 bin insanımız hayatını kaybetti. Maalesef can kayıpları devam etmekte. Covid-19 mutasyonlarla, varyantlarla hayatın her alanını doğrudan tehdit etti. Salgın her yeri tasallutu altına aldı. İnsana düşen önce tedbir almak, sonra tevekkül etmektir. Covid-19 ile mücadelede tüm sağlık çalışanlarımız insan üstü gayretle mücadele etmiştir. Gece demediler, gündüz demediler fedakarlık anıtı haline geldiler.
Başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarımızın haklı taleplerinin bilincindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 5 müjdenin yerinde olduğunu kanaatindeyiz. MHP ve Cumhur İttifakı sağlığımızı emanet ettiğimiz hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarının destekçisidir.
'TBB'ye bakarsak, Türkiye sağlıkta çoktan iflas bayrağını çekmiştir'
Covid-19 hastalığının şiddetlendiği dönemde vatandaşımızı korkuya sevk eden, endişeye sevk eden küçük bir azınlığın kara propagandalarını da unutmuş değiliz. TBB'nin bu kara propagandanın sevk ve idaresinin yapıldığı yer olarak karşımızdadır. Bunlar mesleğe başlarken ettikleri Hipokrat yeminini çiğneyen yüzkaralarıdır. Şimdi de diyorlar ki hekimlerimiz Türkiye'yi terk ediyorlarmış. Kalbi vatan sevgisiyle çarpan hekimlerin gittiği yok. TBB'ye bakarsak, Türkiye sağlıkta çoktan iflas bayrağını çekmiştir. Eğer bu ülkeden gitmesi gereken birileri varsa TTB'nin yönetimini çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtıdır. Gidişleri olsun da dönüşleri olmasın. Bunlar dışında giden olursa keyifleri bilir.
'Tarihimize kirli demek namertliktir'
CHP Genel Başkanı iki günlük Diyarbakır gezisi esnasında, 'Tarihimiz kirli yüzleşmemiz gerekir' diye konuşmuş. Tarihimize kirli demek namertliktir, vatan ve millet sevgisinden nasipsizliktir. Kılıçdaroğlu'nun önce Çanakkale'ye bakması, sonra da zillet emellerini gözden geçirerek aklını başına devşirmesini tavsiye ederim. Türkiye'nin utanç duyacağı bir tarihi yoktur. Çanakkale ruhundan feyz almamış gafillerin Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olması aklın israfıdır. Kılıçdaroğlu ve ortakları unutmasın ki, gövdevimiz Türkiye'dir. Türk tarihine kirli demek PKK terör örgütünün vesayeti altındakilerin hüsran verici hezeyanıdır. Kılıçdaroğlu kendi tarihi ile yüzleşebilir. Ancak Türk tarihiyle yüzleşme niyeti varsa, bu tarih Kılıçdaroğlu'nun tarihi değildir.
'Kılıçdaroğlu derhal özür dilemeli'
Yozgat'ta başka Diyarbakır'da başka konuşan bir siyasetçiye güven duyulamaz. Kızılderililer katliama uğradı demiştir, katliam varsa özür olmalıdr, Kızılderililer soykırıma uğramıştır. Kendine güveniyorsa ağzında ıslanmş baklayı çıkarsın da görelim, nereye varmak istiyorsa söylesin de duyalım. Türk milleti kimden özür dileyecek? Nedir senin meselen? Söyle de bilelim. Kılıçdaroğlu önüne koyulan zillet faturasını taksit taksit ödemesi için tehdit edilmektedir. Kılıçdaroğlu derhal özür dilemelidir. Aksi halde tarihimize kirli demesinin ağır sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır.
'Tutumumuz ilkesel, tarafımız barıştır'
Ukrayna-Rusya ülke arasındaki çatışmaları provoke etmenin, Karadeniz'in kuzeyinde yeni bir Suriye ortaya çıkarmanın kimseye faydası olmayacaktır. Tutumumuz ilkesel, tarafımız barıştır. Türkiye'yi Rusya'ya karşı yaptırımlara zorlayan Batılı ülkeler samimi ve dürüst değildir. Bizden talep edilen ne varsa orantısızdır. Bazı siyasi partilerin Rusya'ya yaptırım istemesi, S-400'ü gündeme taşıması başkalarına alet oldukları kesindir.
Bu ülke ne çektiyse, Amerikalılardan daha çok Amerikancı olanlardan, NATO'dan daha çok NATO'cu davrananlardan, AB'den daha çok AB'ci geçinenlerden çekmiş, çekmeye de devam etmektedir.
Kılıçdaroğlu'nun 9 Mart günü Diyarbakır'a gitmesi, es geçilecek görmezden gelinecek bir alçalma hali değildir. Kılıçdaroğlu'na geçtiğimiz hafta üç soru sordum, 4 parçalı Kürdistan'dan yana mısın değil misin, Demirtaş'ın ailesiyle görüştükten sonra İmralıdakinin ailesiyle de görüşecek misin... Bizim bir Twitter mesajımızı alıntılayarak emoji ile cevap vermiştir. Emojiyi bırak ergenler gibi davranmaktan vazgeç, kafanın içindeki asıl gündem nedir ondan bahset. Sorularımız açıktır anlamadığın bir yer varsa, sorabilirsin. Emoji de seni kurtaramaz.
Bugünkü CHP, HDP'nin kostüm giymiş halidir. PKK'nın yedek kulübesidir ve Atatürk'e ihanet etmiş geçmişine sünger çekmiştir. Kürt sorununu çözecekmiş. Türkiye'de var olan terör sorunudur. Bu sorunun da kökü kazınacaktır."