Bakanlar Kurulu ilginç ve garip kararlar alıyor. Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası gereğince, dilediği kişilere KKTC’ye giriş yasağı uygulayabiliyor. Bir müddet sonra bu kişilerin KKTC’ye giriş yasaklarını kaldırılabiliyor. Neden koyuyor? Neden kaldırıyor? Yasak koyarken talep kimden geliyor? Örneğin birileri Cenk Diler fazla yaramazlık yaptığı için onu sınır dışı mı edelim diyor? Bu yaramazlığın ölçüsü ve derecesi nedir? Birine yan bakmak, laf atmak, dayak atmak sınır dışı için yeter şart sayılır mı? “Cenk yaramaz çocuktur” diyen kimler olur genelde? Arkası, dayısı, amcası olanlar “boş verin” ya da “es geçin” deyiverirse bu talepten vaz geçilir mi? Bu işlerde etkili olan; polis mi? Sivil İşler mi? Teşkilat mı? Adi bir suçlu apar topar, bir gecede sınır dışı edilirken, azılı babalar neden elini kolunu sallayarak dolaşabiliyor? Adam atmak, budamak, asmak o kadar kolay mı? Ölçüsü ne ola ki? Karar veren kim? Diyelim ki, kısa süre içerisinde birçok suça karıştığı saptanan ve suç işlemeye meyilli bir karaktere sahip olduğu göz önüne alınarak, KKTC’ye giriş yasağı konulan bir şahıs nasıl olur da kısa bir süre sonra tekrardan yurda alınabiliyor? Atmanın ölçüsü ne? Almanın ölçüsü nedir? Bunları yazmak nereden aklıma geldi? Son zamanlarda Bakanlar Kurulu Kararlarında sık sık, ATMA ve ALMA kararı ile karşılaşıyorum. Ayni şekilde birçok kişi ailesinden ayrı yurt dışından feveran ediyor. Ailesinden ayrı hasret çekiyor. Yurda tekrar dönmenin yollarını arıyor. Dedim ya, bu işin ölçüsü nedir? Dönmek isteyen insanlar ne yapmalı? Kime müracaat etmelidir? Bu işin kriteri nedir? Boyu kaç santim olmalıdır? Kilosu en az kaç kilo gelmelidir? Ten ve göz rengi ne olmalıdır? Kime ve nasıl müracaatta bulunacaktır? Müracaatının olumlu ya da olumsuz olacağına kim karar verecektir ve bunu bakanlar kuruluna sunacaktır? Yaklaşan seçimler için bu almalar birilerine seçim rüşveti mi? Atmalar birilerini cezalandırma mı? İlgili bakanda ve bakanlar kurulunda sınırsız yetkiler var mıdır? Bu yetkiler “hükümran” yetkilerine eşdeğer midir? “Kafaya göre” karar vermek, hukuk devleti ile bağdaşır mı? Ya bütün “suç işlemeye meyilli” kişileri ATACAKSINIZ, ya da ülkeye giriş için müracaat eden “herkesi” geri alacaksınız! Hukuk devleti olmanın gereği budur. Kimse “divan”a özenmesin.