Bankalar çakıldı: Borsada neler oluyor?

Borsa İstanbul'da banka hisselerinde son iki ayda yaşanan olağan dışı yükseliş tersine döndü. İki ayda katlanan hisseler iki günde taban olurken, uzmanlar yaşananları sozcu.com.tr'ye anlattı.

Borsa İstanbul’da bankacılık hisselerinde temmuz ortasında başlayan olağan dışı yükseliş sonrasında son üç günde tablo tersine döndü.

14 Temmuz-12 Eylül arasındaki yaklaşık 2 aylık sürede yüzde 150’nin üzerinde değer kazanan bankacılık endeksinde hisseler son iki günde üst üste taban oldu.

Son üç günde bankacılık endeksinde düşüş yüzde 25’e yaklaştı.

Son iki ayda yaklaşık yüzde 300’lük artışla fiyatı 3,5 TL’den 14,25 TL’ye kadar yükselen Vakıfbank hissesi üç günlük düşüşle 11,54’e kadar geriledi.

Son iki ayda neredeyse beşe katlanan Şekerbank hisseleri de bugün taban oldu ve yüzde 10’luk değer kaybı gördü.

Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Finans Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakkı Öztürk, Allbatross Portföy Yönetim Şirketi Fon Yöneticisi Gökhan Uskuay ve Alnus Yatırım Araştırma Direktörü Volkan Dükkancık, bankacılık hisselerinde son dönemde yaşanan gelişmeleri sozcu.com.tr’ye değerlendirdi.

HAREKETİN ARKASINDA VARLIK FONU MU VAR?

13 Temmuz-9 Eylül tarihleri arasında MSCI gelişen ülkeler bankacılık endeksinde yüzde 5’lik yükseliş varken Borsa İstanbul’da bankacılık endeksinde yüzde 126’lık yükseliş olmasının anormal olduğunu, ekonomide olumlu yönde bir değişiklik yokken böylesi bir ayrışma yaşanmasının temelsiz olduğunu belirten Öztürk, son üç günde de tablonun tersine döndüğünü vurguladı.

Yıl başından bu yana Borsa İstanbul’dan 2,8 milyar dolarlık net yabancı çıkışı olduğunu, son yükselişin arkasında yabancıların değil büyük yerli grupların olduğunu vurgulayan Öztürk, hareketin kamu bankalarıyla başladığına işaret ederek Türkiye Varlık Fonu’nun bu temelsiz yükselişin arkasındaki aktör olabileceğini dile getirdi.

‘KÜÇÜK YATIRIMCILARI UYARMIŞTIK’

“Küçük yatırımcıları uyarmıştık, bankacılık hisseleri çok hızlı geri gelebilir demiştik, öyle de oldu” diyen Öztürk, “Sermaye Piyasası Kurulu’nun eğer manipülatif bir operasyon varsa devreye girmesi gerekir” dedi.

Bankaların son dönemde enflasyona endeksli tahviller ve artan faiz marjları sayesinde yüksek kârlar elde ettiklerini ancak enflasyon yüzde 80 iken ortalama özsermaye kârlılıklarının yüzde 28 olduğunu, enflasyon muhasebesine geçilse farklı bir tablo ortaya çıkacağını belirten Öztürk, son yükselişi yüksek nominal kârlara dayandırmanın doğru olmayacağını söyledi.

Tahvilde olduğu gibi borsada da fiyatlamaların anormal olduğuna dikkat çeken Öztürk, yüzde 80 resmi enflasyon varken Merkez Bankası kararları sonrasında 10 yıllık Hazine tahvili faizlerinin yüzde 11’e kadar gerilediğini hatırlattı.

‘GAME STOP VAKASI GİBİ’

Gökhan Uskuay, borsada bankacılık hisselerinde yaşananları, Ocak 2021’de ABD’de New York borsasında yaşanan Game Stop vakasına benzetti. ABD’li bilgisayar oyunu perakendecisi olan ve zaten yıllardır düşüşte olup pandemide de zararları artan şirket birden astronomik bir yükseliş yaşamış ve sonrasında sert düşmüştü.

Son yükselişin yabancı değil yerli kaynaklı bir yükseliş olduğunu, Borsa İstanbul’da özellikle bazı banka hisselerinde halka açıklık ve yabancı oranlarının düşmesi, kamunun paylarının artması ve enflasyonla birlikte sert hareket için zemin oluştuğunu belirten Uskuay, yükselişin temel gerekçelerle açıklanacak bir tarafı olmadığını, spekülasyon olabileceğini vurguladı.

‘KUR, TAHVİL GİBİ BORSA FİYATLAMASI DA ANORMAL’

Yurt dışında ABD ve Avrupa merkez bankalarının sert faiz artışları yaptığını ve yapmaya devam edeceğini, yurt içinde de ekonomide yavaşlama işaretleri olduğunu, özellikle artacak enerji ithalatı kaynaklı olarak ödemeler dengesinde sorunlar olacağını belirten Uskuay, Borsa İstanbul’u sert yükseltecek bir gerekçe olmadığını dile getirdi.

“Sürdürülebilir değildi zaten ve yükseliş tersine döndü. Bundan sonra da aşağı yönlü hareket bekliyorum” diyen Uskuay, Türkiye’de döviz kurları ve tahvil piyasasında olduğu gibi borsada da piyasa dışı unsurların etkili olmuş olabileceğine ve fiyatlamaların anormal olduğuna işaret ederek “Yanardağın üstünü betonla kapatın yine patlar, piyasa da yine dengeye gelir” ifadelerini kullandı.

‘RİSKTEN KAÇIŞ EĞİLİMİ ARTTI’

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ardından Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) da daha şahin bir tonla 75 baz puanlık faiz artırımına yöneldiğini, enflasyon tehdidinin güçlü bir şekilde masada kalmaya devam ettiğini belirten Dükkancık, “Yüksek enflasyon ve büyüme endişeleri arasında sıkışan küresel piyasalar ABD'de açıklanan beklentilerin üzerindeki enflasyon rakamları sonrasında yeni bir satış dalgasıyla karşılaştı. Önümüzdeki hafta gerçekleşecek Fed toplantısı öncesinde faiz artırım beklentileri iyice yükselirken riskten kaçış eğilimi de artmış durumda” dedi.

BIST cephesinde ise 19 Temmuz’da 2450 seviyesinden başlayan rallinin arka arkaya rekorlarla 3700 seviyesi üzerine kadar taşındıktan sonra sert bir düzeltmeye maruz kaldığını söyleyen Dükkancık, “Yaşanan yüksek volatil süreçte son rallinin öncüsü bankacılık sektörü ile sınai endeksi arasında net bir ayrışma ortaya çıkmış durumda. Son 1 haftadır, trend takip modelimiz AL konumunda olmasına ve majör ortalamaların üzerinde olmamıza rağmen ortalamalardan hızlı uzaklaşmış olmamız, aşırı ısınan ve negatif uyumsuzluk sinyali veren göstergeler ve zirve seviyelerde artan hacim ve volatilite nedeniyle endekste bir düzeltmenin gerekli ve de sağlıklı olduğuna işaret ediyorduk” değerlendirmesinde bulundu.

‘DALGA BOYU YÜKSEK KALMAYA DEVAM EDECEK’

Yaşanan volatilitenin ardından endeksin bir denge arayışına gireceğini ancak bu süreçte de yine dalga boylarının yüksek kalmaya devam etmesini beklediklerini belirten Alnus Yatırım Araştırma Direktörü, şu tavsiyelerde bulundu:

“Bu süreçte minimum risk alarak ve pozisyon büyüklüklerini azaltarak hareket edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Teknik olarak 3000-3200 seviyesini güçlü destek; 3550 seviyesini kısa vadeli direnç olarak takip edeceğiz. Henüz ana trendde bir bozulma olmadığı ve enflasyon karşısındaki getiri arayışında hisse senetlerinin hâlâ cazip bir alternatif oluşturmaya devam ettiğini düşündüğümüz için yatırımcıların azalan volatiliteyle birlikte geri çekilmeleri orta-uzun vadeli alım fırsatı olarak değerlendirebilecekleri kanısındayız.”

NEBATİ’NİN AÇIKLAMASI SONRASI DÜŞÜŞ

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 11 Eylül Pazar günü son dönemde Borsa İstanbul’da yaşanan yükselişe ilişkin açıklamada bulunmuştu.

Sermaye piyasalarının her geçen gün güven tazelediğini ve geleceğe güvenle baktığını belirten Nebati “Borsamız haftayı dolar bazında 17 yılın en güçlü rallisi ile geride bıraktı, 3.521,38 puan ile haftayı sonlandırdı. BIST 100 endeksi 2 aydır rekor üstüne rekor tazeliyor. Öyle ki, bu yükseliş, Temmuz 2005'ten bu yana en güçlü ralliye işaret ediyor. Borsa İstanbul, halka açık şirketlerimiz ve yatırımcılarımız açısından her geçen gün daha da cazip hale geliyor” ifadelerini kullanmıştı.

BIST 100 endeksinin son 1 yıllık süreçte yüzde 142 yükseldiğini belirten Nebati, “Borsamızdaki yükselişin temelinde ekonomimizin artan üretimi ve istihdam kapasitesi yatıyor” demişti.

Nebati’nin açıklamaları sonrasında sert düşüşün gelmesi dikkat çekti.