Provokatif Eylem ve Söylemler Kınanmalı,
Faşizme, Irkçılığa, Yobazlığa Karşı Barış Mücadelesi Yükseltilmelidir
İnsanlık faşizmden, faşist diktatörlerden çok acılar çekmiştir. Hangi milliyet, etnik köken, ya da dinden
olursa olsun faşizm şiddet, savaş, kan, gözyaşı, acı paydasında birleşmiştir.
Ülkemizde de faşist eylemler ya da söylemler, müzakere sürecini provoke etmek için zaman zaman
hortlamakta ya da hortlatılmaktadır. Tarihimiz, faşizmin, faşistlerin işbirlikleri ile doludur.
İşbirlikçiler, düşman kardeşler olarak adamızı bölmeyi başarmışlardır.
2017 Crans Montana konferansından sonra dondurulmuş Kıbrıs sorunuyla ilgili bugünlerde gelişmelerin
yaşanması, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi belirlenip adamızda birtakım görüşmeler
yapması nedeniyle yine bu olaylar gündeme gelmeye ya da getirilmeye başlamıştır.
Düşünce ve ifadelerinden dolayı katledilenlerin faillerini, yayınladığı karikatür nedeniyle gazete
taşlayanları, linç girişiminde bulunanları, çizdiği karikatür ya da yazdıkları nedeniyle sanatçı, yazar ve
gazetecileri hedef gösterenleri kınadığımız gibi Trodos’ta yaşanan olayı ve bunu provokatif şekilde
servis edenleri, ayrıca tüm diğer ırkçı, ötekileştirici, ayrıştırıcı, kin, nefret içeren eylem ve söylemleri
kınıyoruz.
Bu provokasyonlarla birlikte algı operasyonlarının sürdürülmesi, iki toplum arasındaki gerginliği
tırmandırma, çözüm ve barıştan uzaklaşarak bölünmüşlüğü kalıcılaştırma, mevcut statükonun devamını
sağlayarak bundan nemalanmayı sürdürme hedefi taşımaktadır.
Faşizmi, faşistleri, ırkçıları durdurmak, onun beslendiği dalları budamak için
barışsever toplumsal güçler işbirliğini artırmalıdır.
Irkçılığa, faşizme, nerede olursa olsun sıfır tolerans gösterilmelidir.
Tüm dünyada, bunlardan beslenip büyüyen faşizmin insanlığın başına açtığı büyük belalar
unutulmamalıdır. Hem güneydeki, hem de kuzeydeki faşistlerin provokasyonlarla toplumlarımızı
bölmesine, ayrıştırmasına izin vermemeli, her iki tarafta da barış eğitimine çok daha fazla önem
verilmeli, ülkemizin yeniden birleşmiş, özgür ve demokratik bir ülke olması için, kalıcı barışın
sağlanması ve barış kültürü oluşturulması için, çocuklarımızın, geleceğimizin faşistler, ırkçılar ve
yobazlardan kurtarılması için toplumsal mücadelenin artırılması gerekmektedir.