Bağımsız, kendi kendini yönetebilen bir ülke olabilmenin ilk şartı güçlü üretim ve güçlü ekonomidir! Üretmiyor ve sadece tüketiyorsanız devlet değil, başkalarının verdiği ile yetinen “ asalak “ bir keneden farkınız kalmaz! Güçlü ve bağımsız bir “ demokrasi “ olabilmenin ikinci şartı, kendi para biriminize sahip olmanızdan geçer! Başka bir ülkenin para birimini kullanarak güçlü ve bağımsız bir devlet olmak hayaldir! “ KKTC sonsuza dek yaşatılacaktır “ diye ısrarcı olanlardan herhangi birinin “ – KKTC kendi para birimine geçmelidir, TL ile kalkınma olmaz “ dediğini duydunuz mu? Duyamazsınız! Neden? Çünkü; KKTC’nin yaşatılmasını isteyenler, Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağlanmasını talep edenlerdir! *** Bu durumda; Ortaya adi bir ikiyüzlülük, rezil bir takiyyecilikçıkıyor… Çıkıp açıkça söylemek varken; sözü dolandırmak, gizlenmek, saklanmak niye? Dobra, yiğitçe, mertçe deyin ki : “ Görüşmeler derhal durdurulmalı, KKTC sonlandırılmalı ve Türkiye’ye bağlanması için referanduma gidilmeli!” Yok öyle madrabazlık! “ – Görüşmelerde iki devlet esası gözetilmeli… Kuzeyde Türk devleti, Güneyde Rum devleti olsun!” Bu günkü statü zaten bu değil mi? Öyleyse niye görüşüyoruz! İki devletin bir “ devlet “ statüsünde birleştiği nerede görüldü? Dünyada örneği yok! Aynı ulustan, aynı kültürden, aynı dinden gelen Araplar bile başaramadı böylesi bir birleşmeyi! “ Türki” dediğiniz Cumhuriyetler, tek bir devlet çatısı altında birleşmekten çoook uzakta! Amerika Birleşik Devletleri aslında, Amerika Birleşik Eyaletleridir! Eyaletlerin “ devlet “ statüsü yoktur! Sovyetlerin yıkılmasından sonra, Rusya’nın baskısı ile kurulan “ Bağımsız Devletler Topluluğu” ne oldu? Ortak para biriminde bile buluşamadılar. Adından söz eden de yoktur zaten! *** Başa dönecek olursak… Kıbrıs’ta çözüm aranmalı mı? “ Bir çözüme ulaşılmalı, adaya ebedi barış gelmeli “diyenler, iki federe kanattan oluşacak Kıbrıs Cumhuriyetini destekliyorlar demektir! Bu görüşte olanlar, bir referandumda “ evet “ diyecek olanlardır zaten… “ İki devletten “ yana olanlar hayırcılardır! Bunlar bu günkü sınırların korunmasını ve tek bir Rum’un Kuzeye geçmesini istemeyenlerdir! Ve en can alıcı kaygıları ise, halen tuttukları Rum arazilerini bırakmamaktır. Satıp paraya çevirdikleri Rum mülklerinin ise hesabını nasıl verecekleri korkusu uykularını kaçırmaktadır! *** Yurt sevgisini ve milliyetçiliği sahip olunan taşınmaz mülk ve paraya endeksleyenler, insan sevgisinden yoksundurlar! Ulusu ayrı iki zengin, birbirleriyle “ çıkar “ amaçlı çok yahşi ilişkiler içinde olabilirler! Halkların çıkarlarına gelince… Bu güne kadar, kendi çıkarlarından fedakarlık eden patrona rastlanmamıştır!