Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, İsias davasının iddianamesine ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı.
Barolar Birliği Başkanı Esendağlı, “Dün basında geniş şekilde yer aldığı gibi Isias Davası’nda Savcılık İddianamesi dosyalandı ve tüm faillere “bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne neden olma” suçlaması yöneltildi. Bu gelişme ilk nazarda, ailelerimizin ve bizlerin bu dosyadaki asli kusurlu faillerin Türk Ceza Kanunu’nda “olası kast” olarak ifade edilen suçtan mahkum edilmeleri yönündeki beklentimizi elbette ki karşılamadı” dedi.
“Sürpriz değil…”
Esendağlı, “Buna karşın bugün ailelerimizle yaptığımız toplantıda onlara da ifade ettiğim gibi, geçtiğimiz çarşamba günü Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ile birlikte yaptığımız Adıyaman temasları sonrasındaki değerlendirmeler ışığında bu gelişmenin bir sürpriz olmadığını belirtmeliyim” ifadelerini kullandı.
“Hayal kırıklığı veya moral bozukluğu yaşama lüksümüz yok”
“İddianamenin “bilinçli taksir” üzerinden dosyalanacağı TBB ve Türkiye’deki avukat ekibimiz tarafından beklenen ve öngörülen bir husustu” diyen Esendağlı, açıklamasına şöyle devam etti:
“Yine onlardan aldığımız bilgi doğrultusunda, iddianamede yer alan hukuki niteleme, davayı görecek olan mahkemeyi bağlamamaktadır. Dolayısı ile davada ispatlanan olguların suçun “olası kast” olduğunu ortaya koyması halinde, failler bu suçtan mahkum edilip, ona göre ceza alabileceklerdir.
Türkiye’deki meslektaşlarımızın ve görüş aldığımız uzmanların, bu davadaki olgular üzerinden vardıkları sonuç, bu davadaki sanıkların fiillerinin “olası kast” kapsamına girdiği noktasındadır. Dolayısı ile çok yakında başlayacak olan duruşma sürecinde bu hususu teyit eden, delil, şahadet ve hukuki görüşlerin mahkemeye sunulması için ciddi bir ön hazırlık içerisindeyiz.
Daha önce de ifade ettiğim gibi, adalet açısından zor bir coğrafyada, çok zor bir yargısal mücadele yürütmekteyiz. Ancak, hayal kırıklığı veya moral bozukluğu yaşama lüksümüz yoktur. Kaybettiğimiz canlara olan borcumuz, sürecin sonuna kadar tüm gücümüzle bu mücadeleye devam etmektir.”